35 Bölüm
Final
Gece boyunca tetikte olmak zorunda olduğunu biliyordu, uyku bastırdığında biraz uyuyor tekrar kalkıyordu. Devriyeler sabaha kadar devam etti. Sabah olduğunda güneşin iyice şehri aydınlatmasını ve dükkanların açılmasını bekledi. Güneşin içine kendisini göstermesi ve halkın sokağa dökülmesinden hemen sonra olduğu yerden dışarıya çıktı. Sokaktan dışarıya çıktığında ilk olarak parasını alıp elmasa çevirecek sonra ise şehri terk edecekti. İşler daha kötüleşmeden şehri terk etmeyi düşünüyordu. İnsanlar doluydu sokaklarda kalabalık yerlerden gitmeyi tercih ediyor kalabalığın arasına karışıyordu. Bazı yerlerde gözüne arama noktaları çarpmıştı. Keskin bir yüzük için bu kadar devriyenin olmasını beklemiyordu, aynı gece başka bir olay olmuş olasılığı üzerinde durdu fakat kimseye soramadığı için bu konu şimdilik gizliliğini koruyordu. Aralardan dolaşarak sonunda parasını bıraktığı emanetçiyi bulabildi. Demirlerini oradan alıp başka bir yerde elmasa çevirtecek ve şehirden dışarıya çıkacaktı. Kendisini uzun sure idare edebilecek kadar demiri vardı. Biraz tehlikelerden uzaklaşmanın kendisi için iyi olacağını düşündü.
Emanetçinin önünde geldiğinde durdu, kalabalığın içinde ki askerlerin geçmesini bekledi, ondan geçtikten sonra yoluna koyulup kapıyı açtı, açtığında çıkan ses onun gelişini belli etmişti, içeride daha kalabalıktı oturmaya yer yoktu, bir cılız adamın dışında hepsi iri yapılı adamdı, O geldiğinde herkes ona bakmıştı. Keskin ilerledi. Tezgâhın önüne geldiğinde ''Emanetimi almaya geldim'' dedi. Adam oradan çıkıp kapıyı açtı, Keskin içeriye girdi ve adamı takip etmeye başladılar. Dar koridorlar yine boş boştu. Aşağıya indiler ve büyük kapının önüne geldi, Keskin arkasını döndü Adam bir çuval demiri çıkartıp adamın ayaklarının dibine koydu. ''Şehirde bununla nasıl dolaşacaksın merak ediyorum'' dedi. Keskin ''Ne var ki? Daha önce nasıl dolaştıysam şimdide öyle dolaşacağım. '' dedi. Adam
''Sanırım haberlerden en ufak bir bilgin yok Albay Vuarette evinde ölü bulunmuş'' dedi ve devam etti. ''Şehirde devriyeler arttırıldı, giriş çıkışlar kapatıldı. '' dedi. Keskin elini çenesine götürdü. Şehirden giriş çıkışların kapatılması kötü olmuştu ama çıkmak imkânsız değildi. Her zaman imkân vardı. Çuvalı aldı ve geriye döndü. Adam önüne geçmişti, Keskin onun söylediklerine cevap vermeyişi onu şaşkınlığa uğratmadı. Yukarıya çıkıp ara kapıdan çıktı. Adamlar ayağa kalkmıştı, adam işaret verince tekrar oturdular. Keskin iki sefer geldiği yerde normal müşteri görmemişti, mutlaka müessesenin adamları karşısına çıkıyordu. Kapıyı açıp kalabalığın arasına karıştı, en yakın mücevherci olduğu sokağın bir gerisinde idi. Arka sokağa geçti, sokaktaki ilk dükkandı, içeriye girmek için iki korumaya baktı. Keskin ''Demirim var'' dedi ve arkadaşı çuvalı işaret etti. Korumalar geçmesine izin verdi. İçeriye girince içeride iki kılıçlı ağır zırhlı adam vardı. Müşteri yoktu. Emanetçiden daha büyük giriş vardı. Adam ''Buyurun'' dedi. Keskin ''Bir çuval demirim var elmasa dönüştürmek istiyorum'' dedi. Adam ''Biraz bekleyeceksin'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keskin[Bitti]
FantasySavaşın öncesinde itibarı kaybetmiş adamın karanlık topraklarda umutsuzluğa doğru yolculuk ederken başlangıcı arama serüveni.