Önerilen şarkıyla dinlemeyi arz ederseniz yukarıda..
İyi okumalar...
Sinirle deponun kapısına yükleniyorum ve kapı duvara çarpıyor. Elleri ve ayakları bağlı Mustafa'nın yanına ilerliyorum. Hızla siyah masanın üstündeki örtüyü çekiyorum. Mustafa bağlı olduğu sandalyeyle kaçmaya çalışıyor. Kahkaha atıyorum. "Bana ihanet ederken herşeyi düşünmen gerekirdi." Korkuyla bana bakıyor. Hızla ağzındaki bantı çıkarıyorum. Acıyla inliyor.
"Ali biraz konuşalım bak yanlış anladın."
Gülüyorum. "Neyi yanlış anladım salak!! Bana düpe düz ihanet ettin!!" Bağırmam üzerine sıçrıyor. Ben kahkaha atıyorum ama aklıma birşey geliyor. "Sana kim böyle bişey yapmanı emretti!?!" Gözleri Kocaman açılıyor. "K-kimse ben.." Yüzüne yumruğumu geçiriyorum. "Bana. Doğru. Söyle!!" Yüzüme bakmıyor. "Ali yemin ederim--"
Bir yumruk daha geçiriyorum. "Kes sesini!!!" Yavaşça ağzındaki kanı kusuyor. Keyifle sanki hiçbir şey olmamış gibi ona bakıyorum.
Kafamı yavaşça sallıyorum. "A-a-a Mustafa!! Bize yanlış yaptın!!" Elleri bağlı bir şekilde bana bakıyor. Gözlerindeki korkuyu görebiliyorum. Bu beni daha da Mutlu ediyor. Yavaşça geniş siyah masaya doğru ilerliyorum. Elime gelen ilk şeyi alıyorum... Sinsi bir şekilde Gülerek Mustafa'ya doğru ilerliyorum... Yanımda bana şaşkınca bakan Cemil olmasa işim daha kolay olacak diye içimden geçirmeyi ihmal etmiyorum.Kafamı yavaşça Cemil'e çeviriyorum. "Kardeşim sen git istersen.." Kafamı Mustafa'ya çeviriyorum ve sadistçe gülüyorum. "Bu işin sonu iyi değil çünkü." Cemil yanıma yaklaşıyor. "Abi emin misin? Çok içtin Bence yarın tekrar düşünelim o Zamana kadarda bu it burda kalsın." Hızla kafamı sallıyorum. Bıçağın sivri tarafıyla yavaşça Mustafa'ya yaklaşıyorum. "Bana ihanet ha!?" Yavaşça alnına dokunduruyorum bıçağı.. Korkuyla ve acıyla bağırıyor. "Abi biri geldi!!" Durmak istemiyorum ama duruyorum. Bıçağı yavaşça bırakıyorum ve deponun çıkışına ilerliyorum.
Karşıma yine o kız çıkıyor. Ama hiç beklemediğim bişey oluyor. Ağlıyor mu o? Yavaşça yanına gidiyorum. "Oooo küçük hanım ağlıyor n'oldu üzdüler mi seni?!" Alayla konuşmam üzerine gülüyor. "Beni kimse üzemez sen kendi işine bak!!" Duraksıyorum. Sarhoşluğunda etkisiyle yanına ilerliyorum. "Anlat hadi ne yaptılar koca gözlü tuhaf kıza!?"
Gülüyor. Günlerdir gördüğüm ama yeni fark ettiğim Gamze'leri ortaya çıkıyor.
"Anlamazsın sen." Kendi kendime gülüyorum. "Haklısın benim duygularım yoktur. Senin için üzülmem." Yüzünü bana çeviriyor. Ciddiyetle bana bakıyor. "Biliyor musun benim hiç sevgilim olmadı yani oldu ama aşık olmadım." Ciddiyetle ona bakıyorum. "Bunu neden anlatıyorum bilmiyorum ama tuhaf hissediyorum... Ben birini kaybettim. Bir gece yanına gitmiştim. Çok hastaydı. Sayıklıyordu. Sonra a-anladımki ha-havale geçirmiş." Kendini durduramayınca hıçkırıklarına göz yaşları eşlik ediyor ve sesli bir şekilde ağlıyor. "Be-ben onu son kez görmek için gitmiştim çünkü gitmem gerekiyordu."
"Sevdiğin birini kaybetmek nedir çok iyi bilirim. Bunun sonucunda ne yaptım hatırlamıyorum ama en azından unutmayı denemelisin." Ciddiyetle karşıdaki yola bakıyor. "Sen unuttun mu?" Kafamı kaldırıyorum. Sahi unutmuş muydum? Kesinlikle hayır. "Evet, unuttum." Sessizce gülüyor. "Yalan söylüyorsun." Kafamı eğiyorum. "Nerden anladın?" Kafasını bana çeviriyor. "Karanlıkta çok fark edilmese de gözlerinin rengi seçiliyor çünkü."
1 hafta sonra
"Alo kuzen n'aber?!"
Savaş'ın ne kadar sorusuna iyi değilim demek istesemde cevabım aynı oluyor. "İyi kuzen sen?" Telefondaki kahkaha atıyor. "Süperim!! Bu haberi sana verince daha süper olacağım." Merakla telefonu dinliyorum. "Biliyorsunki ben komiserim veeee sana o kızı bulduğumu bile söyleyebilirim!!" Hızla oturduğum yerden kalkıyorum. "Ciddi mi? Yoksa şaka mı yapıyorsun?"
"Bizim evde buluşalım sana göstereyim."
Telefonu kapatmıyorum. "Savaş biraz bekle." Geri koltuğa oturuyorum. Ben onu bulsam ne yapacaktımki?! Gidip kesinlikle sarılmayacaktım. Hesap sormak istesem.. Ne soracaktım!? Bağırıp çağırmak istesem kesinlikle bunu yapacaktım... Sonra gitmesine izin vermeyecek ve onu sonuna kadar yanımda tutacaktım. "Tamam orda görüşürüz!!"
****
"Ali!!!"
Tereddütlü adımlarla Savaş'ın yanına ilerliyorum ve beraber evin içine giriyoruz. Merakıma yenik düşüp sorumu soruyorum. "Nasıl?" omuzuma dokunuyor. "Görürsün." koltuğa oturuyoruz ve küçük bir zarf çıkarıyor. Elimi yavaşça uzatıyorum ancak sonra vaz geçiyorum. "Korkma ali. O ölmemiş yaşıyor." kafamı sallıyorum ve zarfı açıyorum. Karşıma yine aynı kız çıkıyor. "Savaş bu o kız!!" Savaş merakla bana bakıyor. "Bu o mafyayla çalışan kız bir yanlışlık var!! Bu hera olamaz!!" savaş kafasını sallıyor. "Abi kız değişmiş olabilir!! Kimse aynı kalmazki!!" kafamı sallıyorum. Nedense buna inanmak içimden gelmiyor. "Benim Heram kötü biri değildir. O asla böyle işlere bulaşmaz." Omuz silkiyor. "Bilemezsin." Cevap vermeden fotoğraflara bakıyorum. "Sağol abi yinede." Fotoğrafları tekrar zarfa koyuyorum. "Bunlar bende kalsa sorun olur mu?" Kafasını olumsuzluk belirten bir ifade ile sallıyor. Gülümsüyorum beraber tokalaşıyoruz ve evden çıkıyorum.
****
"Eveet nerde kalmıştık Mustafa?!"
Alaycı tavrım üzerine Mustafa korkuyla bana dönüyor. "Ali yemin ederim birşey bilmiyorum!!" Elime tekrar bıçağı alıyorum ve yavaşça önünde eğiliyorum. Telaşla bana bakıyor. Bağlı ellerine yöneliyorum ve hızla tırnağının kenarına batırıyorum. Bağırıyor. "Seni öldürücem ama önce benim için birşey yapacaksın!"
****
"Duru!!"
Kafamı sesin geldiği yöne çeviriyorum. "Efendim emir?" Emir koşarak yanıma geliyor. "Seni özledim." Gözlerimi arkaya odaklıyorum. Ve aniden sahte bir öksürük sesi geliyor. "Kusura bakma ama sevgiline birkaç dakika el koymak zorundayım." Mavi gözlü psikopat kolumdan tutup sürüklüyor ve hiçbir şey yapamıyorum. Tepkisizce olanları izliyorum. Sevgilin mi demişti o? "Ne var be!?" Kolumu sinirle çekiyorum. "Ne istiyorsun?!" Kafasını yavaşça diğer tarafa çeviriyor ve alayla gülüyor. "Ben mi!? Asıl sen benden ne istiyorsun?! Duru!" İsmimi bastırarak söylemişti. Neden bastırarak söylemişti? "Ne ima ediyorsun?!" Elinden bir zarf çıkarıyor. Ve içinden benim fotoğraflarım çıkıyor. "Sen gerçekte kimsin?!"
Donup kalıyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp
FanfictionKaybolmak keşke acı vermeseydi. Keşke nefret koymasaydı kalbe. Ama bir aşk.. Öyle bir aşk ki bu nefreti bile yanında hiç kalır. Yıllardır sevdiğini arayan bir Adam. Onu bulur fakat fark edemezse?