Bölüm On| Suçluluk Duygusu

199 14 6
                                    


Sırtımı Aliye daha çok yasladım ve adamların hamle yapmasını bekledim. "Ne olcak şimdi?" Üç tane Adam bana aynı anda yaklaştı. Silahları belime yerleştirdim ve ellerimi yumruk yapıp pozisyon aldım. "Gel.." Adam yüzüme yumruk salladı. Bu arada Ali'de diğer tarafta dövüşmeye başlamıştı. Size hiç mi dövüşmeyi öğretmiyorlardı acaba?Kafamı eğmekten son anda vaz geçip vücudumun tamamını eğdim ve adamı tek hamlemle aşağı düşürdüm. Silahımı çıkartıp bir kere hızlıca kafasına sıktım. Öbür adam gelene kadar dizine tekmeyi geçirdim ve bir sağ bir de sol yumruk vurdum. İşini sağlama almak adına sıkıyordum kafalarına. Uzun bir süre yorulana kadar dövüştüm. Devam ederdim dövüşmeye ancak Ali hiç iyi durumda değildi. "Ali!!" Kafasını çevirip bana bakmadı. Dövüşmeye devam etti. En sonunda son bir yumruk salladı ve adam ağzından kanlar gelerek yere düştü. Öldüresiye dövmeyi bırakın adamı öldürmüştü. Öfkeden gözleri renk değiştirmişti. Lacivert bakan gözlerle derin nefes alarak beni süzdü. Öfkesi başka, sevgisi başka, nefreti çok başkaydı bu adamın.. Ali gelen adamları artık silahla karşılıyordu. Adamlar da ona silahla karşılık veriyordu. Bense hala dövüşüyordum. Seviyordum işte ya! Adam dövmek eğlenceliydi. "Duru şarjör boşaldı!!!" Adamın sırtından atlarken silahın tekini Aliye fırlattım. Evet iyi gidiyordum ki son anda biri beni yakalayıp yere yatırdı. Gereğinden fazla hızlı bir şekilde kafamı yere çarptım. Gözlerim karardı. "Duru!!!!!" Ardından kapandı.

****

Gözlerimi acıyla açtım. "Ahh!!" Kafama yediğim darbe yüzünden bayılmıştım ve Ali neredeydi en ufak bir fikrim yoktu. Doğrulmaya çalıştığımda ellerimin arkadan bağlandığını fark ettim. Birkaç kez ellerimi çekiştirdim ama hiçbir boka yaramadı.. Zaten bulanık bulanık görüyordum. Gözlerimi bir süre kırpıştırıp beynimin çalışmaya başlamasını bekledim. Yediğim darbe acayip sertti çünkü ne beynim ne de vücudum çalışıyordu. Kafamı geriye yasladım ve kendime gelmeye çalıştım. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda şimdi kendime geliyordum. Odayı gözlerimle taradım. Hiçbir şey yoktu, birkaç Demir ve pislik dışında.. Yaslandığım duvara benzeyen ama aslında içi boş ve ses geçiren şeyin arkasından sesler geliyordu.

Bir dakika o Ali miydi? "Ali!!" Dirseğimle arkaya vurdum. "Ali!!!" Sesler durdu. "Duru!!?" Rahat bir nefes aldım. "Ali burdayım!!!"

"Oh çok şükür!!"

İyiydi.. Bende iyiydim. "Duru kim bunlar bizden ne istiyorlar?" Ona Nasıl anlatırdım ki? "Burdan çıksak da sana öyle anlatsam?" Onayladığını belirten bir ses çıkarttı. "Ali burdan Nasıl kurtulacağız?" "Ben bir kurtulayım sonra seni kurtarıcam merak etme."

Kafamı duvara yasladım. "Sen iyi misin? Kafanı çok sert çarptığını gördüm." Algılamada sorun vardı ama iyiydim. "Ha? ne?! Ha ben iyiyim sorun yok da sanırım kanıyor.. Neyse beni boşver şimdi çıkabiliyor musun ona bak.. Ellerini çek bişeyler yap!!" Ellerini çekiştirdiği arkamızdaki duvarımsı yerin titremesinden belli oluyordu. Az daha zorlasa alıp götürecekti sanırım. "Sende çek duru!!" Ellerimi sertçe çekiştirdim. "Neyle bağladılar seni?"

"Zincirle!!"

Beni neden iple bağlamışlardı? "E beni iple bağlamışlar? Güçsüz falan mı sanıyor bu salaklar beni?" Sertçe çekiştirdim ipleri. Birkaç kez daha çektim. Kollarım ağrımaya başlayınca bıraktım. "Ali?" "Efendim duru?" Derin bir nefes verdim ardından gözlerimi kapattım. "Kötü hissediyorum."

"Neden?"

Omuz silktim.. Yani çalıştım çünkü ellerimin bağlı olması sebebiyle omuzlarım çok yukarı çıkmıyordu. "Benim yüzümden burdasın bu haldesin." Onaylamadığını belirten bir ses çıkarttı. Keşke gözlerini görebilseydim.
"Sen benim yüzümden bu haldesin.. Belki benimle hiç tanışmasaydın. Şuan bu adamlarla, burda, bu şekilde karşılaşıyor olmayacaktın." Gülümsedim. "Saçmalama mavi. Seninle tanışmak çok güzeldi." Kahkaha attığını duydum. "Nasıl tanıştığımızı hatırlıyor musun?"
Fısıldadım. "Nasıl unuturum ki?"

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin