Bölüm Yedi| Paramparça

215 16 13
                                    

Kusura bakmayın gecikti ama çok uzun yazdım. Umarım beğenirsiniz.

Gözlerimi açtığımda başımın ucundaki duru dikkatimi çekmişti. "Ah!!" Doğrulamıyordum. Duru beni geri yatırdı. "Kalkma. Hem Sen bu şekilde odama geldin ya!! İnanamıyorum sana!!" Yatağın yanında yerde duran kovayı ve bezi yanına çekti. "Ayaklanmışsın." Gözlerini kısıp güldü. "İşine gelmedi mi?" Gülerken kafamı aşağı eğdim. "Geldi." Bezi yavaşça yarama sürttüğünde aniden gözlerim kapandı. "Acırsa söyle olur mu? Bırakırım." Kafamı hafifçe oynattım. Gözlerimi açtım.

"Yine durduramadın değil mi?"

Karnımdaki bıçak yarasını temizlerken ben sadece onu izliyordum. Uyandıktan bir süre sonra ayaklanması onun güçlü olduğunu gösterir belki ama ben onu daha farklı şeylerde güçlü kılmıştım. Ya da öyle bilmiştim. Bir kere bana kafa tutmuştu.. Bana, Ali Mertoğlu'na... Kafamı yastığa yerleştirip bir süre tavana bakmıştım. "Kavga etmeden duramıyorsun.." Bezi yavaşça yaramın üzerinde gezdiriyor ve bana kaçamak bakışlar atıyordu. Bense gözlerimi tavandan çekip ona bakmaya başlamıştım. "Onu öldürdüm." Gözlerini yaptığı işten çektiği gibi bana dikti. "Ki-kimi!?" Doğrulacakken çıplak göğsüme bastırıp beni geri oturttu. "Canın acır." "Senin komaya girmene sebep olan o pi-" eliyle ağzımı kapattı. "Şşt!! Sakin ol!!" Elini çektiğinde gözlerine odaklanmıştım. Gerçekten güzel gözleri olduğunu söylemiş miydim? Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gözlerim gözlerine odaklanırken arada dudaklarına da kayıyordu. "İnan umrumda değil.. Şu haline bak. Benim yüzünden başına ne geldi." Yavaşça geri çekildi ve bezi tekrar eline aldı. "Ödeştik sayıyorum." Dediğimde gözleri anlık gözlerime değdi.

"Canın acıyor mu?"

Kafamı iki yana salladım. "O kadar çok acıdı ki artık hissetmiyorum." Bezi bıraktıktan sonra bana dönmüştü. "Bunu dikmemiz lazım." Gülerek ona bakıp göz kırptım. "Sen mi dikeceksin?" "Evet niye!?" Kafamı aşağı eğdim. "İyi bakalım." Elleri titreye titreye iğneyi vücuduma geçirdi. Gözlerimi hafifçe kapatıp açtım. Ve elimi eline yasladım. Eli artık titremiyordu. Birlikte iğneyi vücudumdan çıkardık ve geri geçirdik.

"Oh bitti çok şükür!!"

Gülümsedim. Ayaklandı ama ben onu göndermek istemiyordum. Kolunu tuttum. "Biraz daha dursana." Kafasını salladı. "Gideyim. Yine gelirim." Elimi geri çektim. Odadan çıktı.

"Evet Ali Mertoğlu kendi yalnızlığında tekrar tek başınasın."

****

"Ali!!"

Gözlerimi baya bir zorlukla araladım. "Duru?" Tepsiyle heyecanlı heyecanlı yanıma geldi. "Bak!! Sana kahvaltı hazırladım.. Yani çalıştım." Güldüm. "Hadi ya!!" Gözüm direk şekilsiz domateslere kaydı. "Evet kesinlikle sen hazırlamışsın." Gözlerini devirdi ve kucağıma doğru oturdu. Ben yakınlığın etkisindeyken duru sadece tepsiyle ilgileniyordu. "Hadi bakalım!!" Ekmeyi ağzıma doğru yaklaştırdı. Güldüm. "Ciddi misin sen?!" Kafasını salladı gayet ciddiydi. "Evet ciddiyim. Şu tabaktakiler varya onların hepsi bitecek Mertoğlu!" Geri çekildim. "Kızım saçmalama git şurdan." Gözlerinde birşey parlamıştı. Neydi o? Kırgınlık? Kızgınlık? "Niye öyle dedin ki şimdi?" Ciddiyetimi korudum. "Diyorum ki sana ihtiyacım yok ben kendim yerim." Tepsiyi kucağıma bıraktı. "Sen bilirsin." Ayağa kalktı ve kapıdan çıktı. Bense sadece gidişini izlemiştim. Neden böyle yapmıştım en ufak bir fikrim yoktu.. Belki de birine güvendiğim için suçluluk duygusu yaşıyordum ve bunu da ondan çıkartıyordum.

****

"Ayyy!!!"

Ayağımın takılması ve dengemi kaybetmem üzerine yere çakılıyordum ki biri beni tuttu. "Dikkat." Gözlerimi Kocaman açtım ve telaşla Ali'nin kucağından kalktım. "Pardon ya." Hızlıca yürümeye başladım. Sonra vaz geçip geri döndüm. "Ya sen beni niye tuttun!! Tutma niye tutuyorsun!?" Tek kaşını kaldırdı. "Ne yapayım kızım yere mi düşseydin!? Hem sana bir özür borçluyum." Kafamı salladım. "Doğru.. Yani özür dilemen gereken kısım!! Diğeri doğru falan değil!! Düşseydim!!! Sa-sanane ya!!" Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Duru.. Ben senin intikamını almış insanım.. Seni bundan mı korumayacağım." Dudaklarım titredi sanki bedenim kontrolüm dışına çıkmış gibiydi. Hızla geri çekildim. "Be-ben gitsem iyi o-olacak." Koşarak bahçeye çıktım.

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin