Soğuk bir kış günüydü. camdan yavaş, yavaş eriyip. kayan karları izlerken kapı çaldı. Kapıyı açtım ve küçük bir kağıt "da. "cama bak güzelim" yazılıydı koşa , koşa camı açtım.ve birde ne göreyim. kalpler içerisinde bir çok gül ve seni seviyorum "...
Bugün baya bi uyumuşum zaten çok yorulmuştum annemde kaldırmamış yatsın diye. Saattin 3 ' olduğunu görünce âdeta şaşırmıştım.
Aşağıya indiğimde evde hiç kimsenin olmadığını fark ettim. annem dahil yoktu. Babam da işe gitti galiba neyse annemi bi arayayım.
Sandy: anne nerdesin?
Annem: kızım teyzelerdeyim.
Sandy: tamam anne hadi görüşürüz.
Dylan ile bugün akşam yemeğine gideceğiz ama ne giyeceğimi bilmiyorum.
Neyse yaa ben bi kahvaltımı yapım. hemen Kendime kahvaltı tabağı hazırlayıp mutfakta alıştırıp yukarıya odama çıktım. ve elime telefonu alıp telefon oynadım... Ay dur bi internetten kıyafetlere bakıcam. Hiç istediğim gibi bi kıyafet yok ya aman neyse yaa ben kendi elbiselerimden bakım. Kareli elbisem ayy çok güzel olur bu Dylan da sever. Tamam tamam ben bunu giyicem. Kararı vermiştim şimdi Dylan'ı arayacağım.
Sandy: Dylan günaydın aşkım.
Dylan: ne ne günaydını aşkım ya ehehe neyse günaydın.
Sandy; napıyorsun, nasılsın?
Dylan: iyiyim aşkım sen?
Sandy: bende iyiyim.
Dylan: tamam saat 8.00 de seni evden alacağım tamam.
Sandy: tamam aşk.
Diyerek telefonu kapattım. Herşey çok güzel ya ne bilim insanın bi sevdiği olunca onu ömrümün sonuna kadar severim. Aşk işte ya bela #aşk -ı bela.
Aşığadan sesler geliyordu bi bakayım bi. Aşağıya indim ve annem gelmişti
Annem: sandy bi kahve yapta içelim.
Sandy: ne kahvesi anne ya, sen içmedin mi teyzemlerde ?
Annem; kızım içmedim hadi.
Sandy: tamam anne.
Annem salonda oturuyor bende kahve yapmak için mutfağa girdim. Mutfakta kahveyi yapıp anneme verdim..
Akşam olmaya başlamıştı bende üzerimi giyinmeye başladım kısa elbisemle çok dikkat çekiyordum ama olsun sonuçta akşam yemeği öyle pantalon gömlek olmaz. Neyse makyajımı yaptığım gibi yüzüklerimi parmaklarımın bi kaç tanesine takarak azda parfüm sıkarak aşağıya indim .
Dylan dışarıda arabanın kornasına basıyordu bende topuklu ayakkabımı giyerek dışarıya çıktım. Dylan arabadan inerek elimden tuttu ve arabaya kadar eşlik etti.
Dylan: sandy çok tatlı olmuşsun her zaman ki gibi.
Sandy: teşekkür ederim sende öylesin aşkım. Ee bugün nereye gidiyoruz?
Dylan: söylemem süpriz söylenmez.
Sandy: tamam söyleme.
Ve yol boyunca sustum konuşmadım deniz kenarına gibi bir yere geldik ve arabadan indik.
Sandy: yaa inanmıyorum burası çok güzel. Diyerek Dylan' a sarıldım.
Dylan: tamam hadi gel. Diyerek elimizden tuttu ve gemiye bindik.
Ve sağdaki masaya oturduk hava çok soğuk olsada manzara çok güzel ve sıcak sıcak yemeklerimiz de geldi. Hemen ardın dan da kemençe çala çala bi adam yanımıza geldi Dylan da elimden tutarak " bu dansı bana arz edermisin? " Dansı etmeye başladığımız da gözlerim gözlerinden ayrılmıyordu. Ve bi süre sonra oturup konuşmaya başladık bir yandan da yemek yiyorduk. Ve artık gidelim geç olmadan. Dylan ödemeyi yaparken bende arabada oturdum ve Dylan geldi. Araba hareket etmeye başladı bende camı az açtım ve camdan bakıyordum birde ne göreyim çocuğun biri daha küçücük ve ayağında daha ayakkabı dahil yoktu. Dylan 'a durrr " diye bağırdım ve arabadan aşağıya indik. " sen napiyorsun burda? Çocuğun söylediği cevap" abla lütfen peçete al lütfen " Çantamdan bi miktar para verdim kız peçeteleri bırakarak kaçtı. Ama onun o halini görünce içim içimi yedi. Arabaya binerek evin yoluna devam ettik..
Selvinazck
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
