Taehyung, başında felaket bir ağrıyla uyanırken göğsünün üzerinde bir ağırlık hissetti ve gözlerini yavaşça araladı. Hoseok'un uzun kolları bedenini sarmalamıştı ve bacakları birbirine dolanmıştı. Kafasını yastığa gömerek uyumaya devam eden turuncu saçlı arkadaşına bakıp ondan kurtulmaya çalışırken Taehyung, duvar saatini gördü.
Neredeyse öğlen oluyordu. Hoseok'u üstünden atıp yataktan çıkarken kıyafetlerini düzeltti ve Jimin'e uğramayı düşündü. Dün gece hayal meyal bir şeyler konuştuklarını hatırlıyordu ama kelimeleri düzgünce seçemiyordu. Evin geri kalan halkını da uyandırmamaya özen gösterirek sokak kapısını kapattı ve meşhur karşı kapının ziline bastı.
Jimin, göz bandını alnına çıkarıp çoraplarıyla koştura koştura kapıya geldiğinde aslında gelenin Yoongi olduğunu zannediyordu. Yoongi, markete uğramaya çıkmıştı ve gelirken kahve alacağı için zili çalacağını söylemişti. Jimin, savsakça kapıyı açarken mırıldandı.
"İçeri gir, huysuz adam." dedi ve göz bandını gözlerine indirerek uyuduğu kanepeye ilerledi.
Kimin geldiğine bile bakmamıştı ama salonun ortasına yayılıp uyumaya devam etmeye çalıştı. Taehyung, gülümseyen gözlerle onu izlerken Jimin'in yanındaki tekli koltuğa oturup onun sarıya dönen gri saçlarını karıştırdı.
"Uyan artık," dedi ve pembe yanaklara bir öpücük verdi. "koca adam."
Jimin şaşkınlıkla koltukta doğrulurken karşısındaki sarışına bakıyordu.
"Sen nereden çıktın?" dedi ve yüzünü sıvazlayarak üstünden uyku mahmurluğunu atmaya çalıştı.
"Beni içeri sen aldın," dedi ve gözlerini kıstı. "Yoongi evde mi?"
Jimin, kafasını iki yana sallarken buruş buruş olan beyaz tişörtünü aniden çıkarttı.
"Yalnızız," dedi ve Taehyung'un saçlarına dokunmaya başladı. "senden almam gereken bir intikam var."
"Yoksa," dedi Taehyung gülerken. Bir yandan da koltuğa geçip Jimin'in ayaklarının ucuna oturmuştu. "beni kıskandın mı?"
Jimin, Taehyung'u sertçe üstüne çekerken kulağına eğildi ve "Düşündükçe çıldıracak gibi oldum," dedi ve ensesini öptü. "ben sana aşık olmuşum."
Jimin'in itirafı ikisi arasındaki gergin duvarları bir bıçak darbesiyle keserken Taehyung, dudaklarını Jimin'in kutsal pembelerine yapıştırdı. Kesik nefesler, öğlen güneşiyle kavga ederken Jimin'in elleri her yerdeydi.
"Jimin-ah," dedi Taehyung, görkemli şöleni bölerken. "ben de sana aşık olmuştum."
"İlk görüşümde."
Jimin tebessümünü ona sunarken "Kalkalım ve sana asla unutamayacağın bir kahvaltı hazırlayayım."
"Hayır demem," dedi Taehyung ve mutfağa doğru ilerledi. Jimin'in kendisini arkadan izlediğini bilmiyordu.
Bir saat sonra mutfak masasında kuş sütü bile eksik kalmayınca iki aşık karşılıklı oturdu ve kahvelerini içmeye başladı. Taehyung, bu sabahın olması gerektiğinden daha mucizevi olduğunu düşünüyordu. Çünkü, Jimin karşısında yarı çıplak bir halde krep yapmış, kahvaltılık hazırlamış ve kendisine gülümsemişti.
Önceki hayatımda rahip olmuş olmalıyım, diye düşündü. Bu kadar güzellik bir anda hayatında barınamazdı.
Jimin, kendisine dalan bakışlara karşılık güldü ve hala gelmeyen ev arkadaşını aradı.
"Yoongi," dedi ve boş bakışların dikkatle dolduğunu gördü. "nerede kaldın?"
"Çok yakındayım," dedi Yoongi. Sesi bitkin ve bıkmış geliyordu. "Karşı komşumuz Jungkook'un ödevine yardım ediyordum. Yoldayken beni arayıp yanına çağırdı."
"Sadece ödev mi?" dedi kıkırdarken Jimin. Her şeyi duyan Taehyung da bir kahkaha patlattı ve aklına misafiri geldi.
"Saçma sapan konuşma, Jimin." diye tısladı Yoongi. "Hoseok da çizgi film seyrediyor ama Taehyung geldiğinde ona trip atacakmış."
Jimin'in yüzü düşerken "Anladım." diye mırıldandı ve telefonu kapadı. Taehyung merakla sevdiği adama bakarken aldığı tek yanıt; kızgın bakışlar oldu.
"Ne oldu?" dedi ve gözlerini minik kürelerde gezdirdi.
"Hiçbir şey," diye cevapladı Jimin ve masayı toplamaya başladı. "yeni bir bölüm eklemem gerek. Burayı hızla toplayalım."
Taehyung, onun neden yüz seksen derece değiştiğini anlamasa da kafa salladı ve elindeki tabaklarla cevap verdi.
"Sen işini bitir," dedi ve kafasıyla kendini uykuya almış laptobu gösterdi. "ben hallederim."
Jimin, saçlarını karıştırarak dağınıklığa baktı ve salona döndü. Arkasında hayal kırıklığına uğrayarak tekrar ikinci plana atılan bir Taehyung bıraktığını bilmiyordu.
---
daaaat geçiş bölümü
ilham yok ben de bitti
çok zorlanıyorum ya why
yorumlarla neleri değiştirmeliyim ya da nasıl gitmeli fikir verin ^.^
hikayenin sonu belli bu arada onu değiştiremem jsjdjdjdP.s: multimedya hakkında konuşmalıyız çünkü o biiiiiirrrr minnnnnooooooş sjdjkfkfkf

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saxophone :: vmin
FanfictionPark Jimin, yuvarlak okuma gözlüklerini düzeltti ve karşı komşusunun kırmak istediği kapısını açmasını bekledi. Kapıyı elindeki saksofonuyla açan genç adam, karşısındaki tanımadığı komşusuna bakıp o cümleyi söyledi. "Sanırım yanlış geldiniz, buras...