Meeting

2.3K 192 61
                                    

"Bana bir özür borçlusun."

Bara viski dolu bir bardak ve çanta vuran kız, tabureye tırmandı.

Alayla gülen Hoseok kıza döndü. "Neden? Kadınlara el kaldıran tam anlamıyla sayko sevgilini benzettiğim için mi? Kalsın."

Kız cevap vermeyip viski dolu bardağına gömüldü.

Hoseok kızı süzdü. "Fazla masum görünüyorsun ve buraya hiç mi hiç uymuyorsun. Neden buradasın?"

Kız oflayarak bir yudum aldı.

"Böyle yerler benim tarzım değil."

Biraz duraksadığında Hoseok konuyu kapattığını sansa da, kız devam etti.

"7 yıldır çıkıyoruz. Aşk sevgiye, sevgi alışkanlığa dönüştü. Hiç iyi şey kalmadı aramızda ama alışkanlık ayrılmamızı da engelliyor."

Kız ellerini iki yana açıp sesini yükseltti. "Hayatımda hiç bara gelmemişim, o istiyor diye kalktım geldim! Bana hiç vurmaz normalde. Bu bir ilk."

" 'İlkler devamı besler' sözünü duymadın mı sen? İlk olabilir ama son olmayacağına eminim."

İki yabancının hayat öyküsünü anlatıp, birbirine akıl vereceği tek yer barlardı heralde.

Kız güldü. Hafiften çakırkeyif olmuş birinin gülüşüydü bu.
"Ondan ayrılmalıyım. Ama nedense yapacak gücüm yok."

Hoseok çalan telefonuna baktı.

Tanımadığı bir numaraydı ve aramayı reddetti. Genellikle bir kez görüştüğü kadınlardan gelen aramalar onu entegre etmezdi.

"Kendinde güç bul biraz. Ve buraya sakın bir daha gelme."

"Neden?"

"Seni burada çiğ çiğ yerler de ondan."

Göz kırpıp sandalyeden kalktı, tuvalete yöneldi.

Bileklerine su çarparak aynaya baktı. Eski Jung Hoseok olmaya başlıyordu. Keyfi yerine geldi.

Bar köşeleri,bütün o çapkınlık.

Olmak istediği kişi buydu işte. Olduğu kişi. Bir aile babası değildi o, hiç olmamıştı.

Telefon bir daha çalınca sinirlenerek telefonu kapattı. Amma ısrarcı çıkmıştı arayan.

Tuvaletten dönerken tesadüfen içki barına bakınca, iri yarı bir adamın kızı rahatsız ettiğini gördü.

Kız itmeye çalışıyor, adamsa daha da yaklaşıyordu.

Hoseok oraya gitti ve kıza tısladı.
"Seni kaç kere daha bu adamlardan kurtarmam gerekiyor?!"

Adama döndü. "Kız benimle. Defol şimdi."

Adam diklenecek gibi bir hareket yapsa da Hoseok üstüne yürüyünce homurdanıp gitti.

"Yürü hadi sarhoş."

İyice çakırkeyif olmuş kızı sırtına alıp dışarı çıkardı.

"Adın ne senin?"

"Hoseok. Jung Hoseok. Bu isimle dünyadaki her kapıyı açabildiğini biliyor muydun?"

"Kendini beğenmiş seni."

"Senin?"

"Elkie."

"Anlamadım?"

"Elkie. Chong Ting Yan. Jang Jeong Heun. Ne dersen."

"Yabancısın."

"Hong Kong."

Oh!Baby || Jung Hoseok ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin