Final; Wedding Day

1.9K 139 79
                                    

Elkie aynadaki yansımasına baktı.  Gelinliğin göğüs kısmını çekiştirip baktı. Gelinlik arıyordu ve Hoseok onunla gelinlik bakması için arkasına Namjoon'u takmıştı.

"Bunu Hoseok beğenmez Elkie."

"Ben de beğenmedim zaten!"

Straplez, çok düz bir gelinlikti. Elkie koltuğa çöküp yüzünü avcuna gömdü.

"Şu mükemmel gelinlikleri nereden buldular ki?"

Namjoon kahkaha attı. "Hadi üstünü çıkar. Seni düzgün bir yere götüreceğim."

Uzunca bir süre yürüdükten sonra küçük ahşap bir dükkana geldiler. Etraftaki tüm dükkanların arasında sıkışmış gibiydi dükkan. Girerken, kapıdaki minik çan öttü.

"Park Do Young!"

İçeriden çıkan yaşlı adam boynunda asılı mezurayı tutarak içeriden çıktı ve burnundaki gözlüğü düzeltti.

"Kim Namjoon! Evlendin nihayet!"

Namjoon ellerini kaldırdı.

"Ben değil. O."

"Tek başına mı?"

"Offf! Hayır tabi ki Park Do Young! Arkadaşımla evlenecek!"

Yaşlı adam Elkie'ye yaklaştı. "Beğendiğin bir modeli tarif et ve hayalindekinden daha iyisini dikeyim!"

"Fazla iddialı?"

"Ama kesinlikle doğru." Yaşlı adam sırıttı ve arkasını dönüp raflardan üst üste duran kalın kitapları kucakladı. Sonra ortadaki kahve masasının üstüne açtı. Çizimler ortaçağ avrupasından kalma gibiydi. Elkie alçak sesle fısıldadı. "Burası zaman kapsülü mü? Harry Potter'ın asasını aldığı Ollivanders'da gibiyiz, dükkana bak?"

"Park Do Young'un büyük-büyük-büyük-büyük babaları olan Park Yoon Young -bunlar böyle Yoon Young, Do Young,Yoon Young, Do Young olarak gitmiş- açmış dükkanı. Gelinlik işine 1830'lu yıllarda başlamışlar. Çizimlerin hepsi o zamandan kalma. Park Yoon Young'un 12 yaşındaki oğlu Park Do Young tarafından çizilmiş. Dükkanda tek bir şeye dokunmamışlar. Ama işlerinin en iyisiler, emin ol."

"Vah! Sen burayı nereden biliyorsun?"

"Benim de başımdan bir evlenme macerası geçti ama önceden tanıyordum zaten. Eski evimde Park Do Young kapı komşumdu."

Elkie eski ama zarif çizimleri inceliyor, parşömen sayfaları çeviriyordu.

Ve sonra onu gördü. Tam uygun bir seçimdi. Eteği kabarık değildi. Bir sonbahar düğününe uygun olarak da uzun kolluydu.
Oyalandığını gören Do Young yanına gelerek gelinliğe baktı.
"Bu gelinlik çizimde göstermese de baya işlemeli bir gelinlik. Tül kollarına yukarıdan aşağı sıra sıra inci dikiyorum."

Gelinliğin altında, Elkie'nin gözüne çarpmayan küçük yazıyı gösterdi adam. 'Yapılmamaktadır.'

"Aslında artık dikmiyorum çünkü ince işçiliği fazla ve bu yaşlı adamın gözleri emekli olmak üzere. Ama eğer bunu çok beğendiysen, Namjoon'un hatrına senin için dikerim."

Elkie gülümsedi. "Çok sevinirim."

Adam da gülümseyip kitapları kapattı ve rafa tekrar kaldırdı.

Daha sonra Elkie'yi aynanın önündeki yuvarlak, küçük, ahşap platforma çıkardı.
"Bel ve göğüs çevresini, kol boyunu, bacak boyunu, kalça çevresini ölçtü.

Rakamları eski püskü deftere kaydedip işini bitirince Elkie ve Namjoon dükkandan çıkıp karşıdaki pastaneye oturdular.
"Ne garip. Hiç fark edilmiyor dükkan. Gözüme çarpmadı bile. Sihirli gibi."

Oh!Baby || Jung Hoseok ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin