Kapıya doğru giderken içinde kuşku tohumları ekilmişti. Levent'in gönderdiği kataloglar gelmiş olamazdı değil mi? Ya da başka biri? Merakla kapı deliğinden dışarıyı kontrol etti. Gördüğü tek şey gün ışığında pırıl pırıl parlayan koyu kahve saçlardı. Şaşkınca kapıyı açtı. Kapı sesini duyan kadın da döndü o sırada. Gül nikah töreninden hatırladığı tatlı simayı karşısında görünce gülümsedi.
"Hoş geldin Sevgi," dedi neşeyle. Açıkçası beklediği en son kişiydi belki de.
"Kusura bakma şekerim gelmeden önce haber vermek istedim ama dün numaranı istemeyi unutmuşum. Levent de toplantıda olduğu için ben de gelip şansımı deneyeyim dedim."
"Ne iyi etmişsin."
Genç kadın içeri geçti. Gül de iyi bir ev sahibi gibi ona yol gösterdi. Karşılıklı oturup konuşmaya başladılar. Sevgi sıcak kanlı bir kadındı eşi Kerem'in aksine. Nedense Kerem daha mesafeli davranmıştı Gül'e karşı.
"Levent de ne hayırsızmış yahu! Daha ilk günden eşini yalnız bırakıp işe mi gidilir?" Sevgi'nin espri amaçlı söylediği sözler Gül'ü hüzünlendirdi. Kağıt parçasındaki imzadan başka bir şey yoktu ki onları birleştiren. Zaten ne Levent ne de başka birisiyle bir ilişki içinde bulunmak istemiyordu.
"Durumları biliyorsun," diye mırıldandı genç kız. Sevgi onun ellerini tutup gülümsedi.
"Biliyorum ama bu ileride bir şey olmayacağı anlamına gelmiyor ki. Yan yanayken sizi uzun uzadıya inceledim. Farklı bir auranız var, çok ama çok güzel bir çift olabilirsiniz," dediği anda Gül ateşe dokunmuş gibi hızla çekti ellerini genç kadının ellerinden. Levent ile aralarını yapmaya çalışan ne çok insan vardı böyle?
"Bu konuyu kapatalım bence." Misafirine bir ikramda bulunmadığı geldi aklına. "Kahve içer misin? Henüz alışveriş yapmadığımız için pek bir şey yok evde ama."
"Yok tatlım almamayım. Hamilelikte doktorum kafein almamı önermiyor," diyen genç kadına baktı Gül. Daha doğrusu dümdüz göbeğine.
"Hamile misin?" diye sordu şaşkınca.
"Evet. Üçüncü ayım dolmak üzere. Pek belli olmuyor değil mi?"
"Hiç belli değil. Söylemeseydin aklıma bile gelmezdi."
"Ayy nasıl mutlu oldum şimdi. Desene fit bir anne olacağım."
"Kesinlikle," diye onayladı Gül onu. Hâlâ şaşkındı. "Peki cinsiyeti belli mi?" Sevgi oturduğu koltuktan doğruldu. Işıl ışıldı gözleri.
"Evet. Dün sizin nikahınızdan önce kontrolüm vardı, şans eseri erken gösterdi kendini. Yani bir günde iki güzel olay." Sevgi bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu. "Kızımız olacak."
"Tebrik ederim. Umarım hep birlikte sağlıklı sıhhatli büyütürsünüz."
"Teşekkürler tatlım. Tek dileğimiz o. Ayrıca darısı sizin başınıza," demeyi ihmal etmedi.
"O pek mümkün değil işte," diye geçirdi içinden genç kız. Sonra sohbetleri havadan sudan devam etti. Gül pek konuşkan biri olmadığı için Sevgi'ye anlattırdı hep. Çoğu kez Levent ve Kerem'in arkadaşlığını dinledi. Tabi Sevgi fark ettirmeden Levent'in nasıl biri olduğunu anlatıp Gül'ü bilgilendirdi. Zaten çoğu söylenilen Gül'ün tahminlerini doğrulamıştı. Gönül işlerinde dikiş tutturamayan işkoliğin tekiydi. Biraz agresif ama aynı zamanda sevgi dolu bir yanı da vardı. Tabi ilk gençliğinde hayatı hızlı yaşadığı için frene sağlam basması ve gestapolar gibi bir hayat sürdürmesi de cabasıydı.
"İşte böyle tatlım. Eskiden onunla evlenecek kadına Allah kolaylık versin derdim. Ama merak etme bol bol dua ederim senin için."
"Anlattığın bu kadar şeyden sonra korkmalı mıyım ondan?" diye sordu Gül gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Gelinim
Romance~Aşk, komedi türünün en absürd prodüksiyonudur.~ Diğer renklerden yoksun pembe aşk hikayelerini unutun! Aşk gülüşüyle gözyaşıyla güzeldir. Öfkesiyle çirkin, Arzusuyla tehlikeli olduğu gibi. Levent ve Gül de bundan nasibini almıştı. Öyle ki şimdiye k...