8.Bölüm - " Victim = Future "

2.6K 123 11
                                    

Beni öperken elini kalbime götürdü.Birkaç dakika sonra zihnime fısıldadı.

"Dudakların beni sevmediğini söylüyor.Ama kalbin ise bana delice aşık olduğunu söylüyor."  Diye zihnime fısıldadığında dudaklarımı dudaklarından hızla ayırdım.Yanaklarımın alev aldığını hissediyordum.

"Beni sevdiğini duymak istiyorum." dedi ve birden yere sırtüstü yatıp acıyla inlemeye başladı.Eli kalbindeydi.İlk başta 'Kalp krızi' diye düşündüm.Daha sonra onun gerçek bir insan olmadığını hatırladım.Acıyla inlerken tırnakları tişörtü parçaladı.Ve yavaşça ayağa kalktı . Arkasını döndüğünde V harfinin tersini andıran bir yara izi  vardı.Gördüğümü fark edip koltuğa bıraktığı ceketi giydi.

"Demin ne oldu öyle ? " dediğimde gözlerini gözlerime kenetledi. "Yapacaklarımın uyarısı, Cehennem meleği." dedi ve devam etti . "Bu arada , cevabımı alamadım." dedi ve tam şeytanlara yakışan bir gülümseme belirdi yüzünde.Daha sonra yukarıdan Misty ve Ashton indi.İkiside iyiydi.

"Hadi Misty." Misty Jack'in sesini duyduğunda hemen yanına gitti.Tam kapıdan çıkacakken Jack zihnime "O herif sana dokunursa onu cehennem köpeklerine yem ederim." diye fısıldadı ve çıktı .

Ashton koltuğa oturduğunda yanına oturdum.

"Misty'nin zihnini okudum.Cadılar meclisi seni almak için geri dönüyor.Yeni yüce sen olabilirsin.Bundan kurtulmak istiyormusun." dediğinde başımı evet anlamında salladım. "Nasıl olacak o ? " dedim.

"Damarlarına avcı kanı enjekte edeceğiz. Baş avcının kanı.." dediğinde kapının açıldığını ve annemin yanında bir adamla geldiğini fark ettim.

"Anne ? " dedim ve koşarak boynuna atladım. Onu özlemiştim.Ona ihtiyacım vardı..

"Bu erkek arkadaşım, Luke." diye adamı bana tanıttı.Ashton'a baktığımda adamı şaşkınlıklıkla izliyordu.

"Anne bizim çıkmamız lazım." deyip Ashton'ı kolundan tutup kapıya sürükledim.

"Ne oluyor ? " diye sorduğumda dudağını dişledi.

"Baş avcı.." dedi ve sustu. " Baş avcı o , Luke.Senin için geldi." dediğinde ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

"Sen nasıl zihin okuyabilirsin ? " dediğimde gülümsemeye çalıştı.  "Her avcı bunu yapabilir." dedi.

"Birşey soracağım." Aklıma Jack'in sırtındaki yara geldi. "Kanat yarası neye benzer ? " dediğimde şaşırmış gibiydi. "Biraz ters dönmüş V harfine benziyor.Hafif kabarık ve mor ve siyah karışımı birşey." dediğinde başım döndü.Jack'in yarasını anlatmıştı sanki. "Peki eskiden düşmüş melek fakat şimdi şeytan olan birinde o yaradan olurmu ? " 

"Hayır.Sen ne karıştırıyorsun ? " dediğinde aklımdan yalanlar üretmeye başladım.

"Bilgi edinmeye çalışıyorum."  diye geçiştirmeye çalıştım vede işe yaradı.

Şeytanlarda kanat izi yoksa Jack'te nasıl oluyordu ? Jack'i hafızamın bir köşesine sürükledikten sonra Luke denen şu baş avcıyı düşünmeye başladım. Neden benim için gelsin ki ? Aslında annemle çıkması bir tesadüf olabilir. Olmayabilirde , herneyse. 

''Ben gitmeliyim. '' Ashton'ın sıkıldığı her alinden belliydi. Belkide şu baş avcıyı düşünüyordu. Benim için geldiğini söyleyip duruyordu zaten. Canımın yanacağından korkuyordu. Belkide kendi canının yanacağından korkuyordu. Kim bilir ?

Ashton gittikten sonra hemen eve girdim ve sıcak bir duş aldım. Odama girdiğimde yatağımın ucunda siyah keçeli kalemle yazılmış küçük bir not buldum.

''Bu gece saat 03.00'da evin arka tarafındaki ormanlıkta ol . Konuşmamız gereken acil konular var.'' 

-Giselle 

Not Giselle'den gelmişti. Bu olanlar arasında onları unutmuştum bile. Koruyucu meleğim olmasına rağmen beni hiçbir boktan koruyamıyordu .

Saat gece yarısını geçmişti ve hala uyuyamıyordum. Oturma odasının ışıklarıda yandığına göre Luke hala gitmemişti ve annemle oturuyorlardı. Yada iğrenç bir şekilde yiyişiyorlardı.

IYK.

Bu iğrenç düşünceleride düşünce dolabıma kaldırıp elime başucu kitabımı alıp okumaya başladım. Canım kahve çektiği için hızlıca aşağı inip kahve yaptım ve yukarı çıktım. Zaman hiç çabuk geçmiyordu. Yada bana öyle geliyordu. 

Kitabı okurken zaman çabuk geçmişti. Saat tam üçte arka tarafındaki ormanlık alana gittim. Çok fazla karanlık olduğu için elime fener almıştım. cebimede güvenlik açısından küçük bir çakı sıkıştırmıştım. Ne olacağı belli olmaz değilmi ?

Omzumu tutan bir elle irkildim.Hızla arkamı dönmüştüm. Giselle'ydi. koyu saçlarını topuz yapmış siyah kapşonlu hırka siyah pantolon ve siyah converse giymişti. Onun tarzı değildi. Fener'i yüzüne tutunca şaşkınlıktan dilim tutuldu. Gözü morarmış kaşı ve dudağı patlamıştı. 

''Çek şu aptal şeyi yüzümden ! '' diye uyardığında feneri kapattım.

''Ne oldu sana ? '' dediğimde konuşmaya başladı.

''Şeytanların işi. Geçen gün Zach'e yaptıklarını onlara ödetmek istedim fakat sonum bu oldu. Baş meleklerde beni suçlu tutunca..'' dedi ve sustu. Kötü birşey olduğu gözlerinden anlaşılıyordu .

'' Noldu ? '' diye sordum telaşla.

''Baş melekler beni koruyucu meleklik görevinden aldılar. Kanatlarımı koparttılar ve cennetten kovuldum. Hepsi bu . Ama korkma. Zach hala koruyucu meleğin. Ve iyileşti sayılır yarın okula gelir. Ama kötü şeyler olacak . Bundan adım gibi eminim. Baş melekler senin varlığından korkmaya başladılar çünkü onların tarafını tutmadığını biliyorlar. '' dediğinde dilimi ısırdım.

''Fakat onlara karşı değilim. '' dediğimde gözlerime ' şükürler olsun ki öyle değilsin ! ' dermiş gibi baktı.

''Biliyorum. Senden neden korktuklarını bilmiyorum. Senin için ölüm melekleriyle konuştum. Ölüm melekleri gelecekleri görürler. Sanada geleceğini söylemeyi kabul ettiler. Fakat bir şartla .. '' dediği ve yine sustu. Derin bir nefes aldı ve devam etti. '' Masum birini öldürmen şartıyla..'' dediğinde vücudum buz kesmişti. Anında titrmeye başlamıştım.

''Bu senin iyiliğin için , Adore . Geleceğini görmelisin. Kendini korumak için bunu yapmalısın. '' dediğinde başımı tamam anlamında salladım. Haklıydı. Kendimi korumam gerekliydi. Ashton beni sonsuza dek koruyamazdı. 

Giselle beni kolumdan tuttu ve hızlıca Jeep Commander'a soktu. 

''Zach'in arabasını ödünç aldım. Bu gece herşey bitecek. Öldüreceğin kişiyi hazırladım. Ölüm meleklerine seni bekliyorlar. '' dediğinde kafamı sallamakla yetindim. Yapacağım başka birşey yoktu.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Araba tenha bir deponun önünde durdu. Giselle arabadan indikten sonra bende indim ve onu takip ettim. 

İçeri girdiğimizide sandalyeye bağlanmış gözleri ve ağzı kapalı 20 -  21 yaşlarında bir çocuk oturuyordu. Kalbim çok fazla hızlı atıyordu. Çocuğun başında 2 tane kız vardı. İkiside sarışın fazla güzel kızlardı. 

''Avcımızda gelmiş..'' diye konuşmaya başladı birisi. Diğeri ise elinde bir silah tutuyordu. Bana uzattı. Elime aldım. 

''Hemen mi öldüreceğim ? '' diye sorduğumda ikiside güldü.

''Tabikide hemen öldüreceksin. Sen öldüreceksin. Biz onun ruhunu emeceğiz ve geleceğini göreceğiz. Kurban eşittir gelecek. Güçlerimiz böyle işliyor.'' dedi birisi. Gözlerimi kapattım ve öldüreceğim kişinin karşısına geçtim. Derin bir nefes aldım ve elimdeki silahı kaldırdım. Elimin titrememesi için silahı sıktım. Daha sonra hemen tetiğe bastım.

Bum ! 

Satan's ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin