39.Bölüm - '' I'll be back, I promise. ''

1.2K 70 10
                                    

-MULTI'DEKİ ŞARKIYLA OKUYUN DERİM HARİKA BİR JAMES ARTHUR ŞARKISI.VE BU BOLÜM BİRAZ DUYGUSALDI :/ VE AYRICA FİNALE SADECE 2 BÖLÜM FALAN KALDI. EN FAZLA 4 DİYELİM. HERNEYSE ÇOK KONUŞTUM . İYİ OKUMALAR !

SİZLERİ SEVİYORUM XX

Daha sonra yanıma Frances geldi ve elini boynuma götürdü.Birden yüzüme baktı.Sinirli gözüküyordu. Hızla arkasını döndü ve Lucifer'in yanına gitti.

''Yok.Kolye boynunda değil,'' dediğinde Lucifer bir hışımla yanıma geldi.Korkmadım değil yani. 

Boynumu yokladı ve kolumu sıkıca tuttu. 

''Kolye nerede ? '' diye sordu. Bilmezden gelerek ''Hangi kolye .? '' diye sordum.

''Kolyenin yerini söylemezsen , Adore. Acının en büyüğünü çekersin.'' dedi. Cevap vermedim. Daha sonra yanına Lucas'ı çağırdı. Ona iğrenerek baktım. Tam yüzüne yumruğu geçirecekken Lucifer durdurdu.

''Yavaş ol güzel kız.'' dedi. Daha sonra Lucas'a ''Düşmüş'ü getir,'' dedi. 

Jackson ? 

Lucas ,Jackson'ı ellerinden zincirlemiş sürüklüyordu. Bitmiş haldeydi resmen. Koşarak yanına gidecektim ama Lucifer beni durdurdu. Jackson kafasını kaldırıp bana baktı. Beni görünce yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. Daha sonra fısıldadı.

''İyisin , melek.'' dediğinde gözümden bir yaş süzüldü. 

''İyiyim,'' diye cevapladım ve gülümsemeye çalıştım. Daha sonra Lucifer  konuşmamıza daldı.

''Aman ne dokunaklı.. Kolye nerde ! '' diye bağırdı. Daha sonra Jack zihnime fısıldadı. 

''Evimde bulduğun kolyeyi sakın onlara verme,Adore. Onu koru.'' dediğinde kolyeyi bilmiyormuş taklidi yaptım.

''Hangi lanet kolye ? '' diye sorduğumda suratıma bir tokatın inmesiyle yere yığıldım.Daha sonra kulağımı Jack'in sinirli bağırışları doldurdu.Lucifer bir tekmeyle onuda susturmuştu.Sinire ayağa kalktım ve bütün nefil gücümle ona saldırdım. İlk başta yere yığıldı ve şaşkınca bana baktı. Sonra Lucas'a baktı. Lucas başını salladı ve çıktı. Sonra 6 tane iri yarı adamlarla geri döndü. Ben tam Lucifer'e saldıracakken adamlar beni kollarımdan yakaladılar. Lucifer belinden silahını çıkarttı. İçimden ''Şeytan hilesi,'' dedim. Daha sonra Lucas uzun bir kılıçla geri döndü. ''ikinci şeytan hilesi,'' diye düşündüm. Sanırım bu gece son gecemdi.

''Söyle bakalım , Addy.'' dedi. ''Kolye nerede ? '' 

''Bil-mi-yo-rum.'' diye heceledim tek tek. Sinir olmuş olmalıydı ki Lucas'a baktı ve elindeki kılıcı ona verdi ve silahla beni hedef aldı. 

''Söyle şu lanet kolyeyi sende kurtul bende. '' dediğinde güldüm. 

''Hangi kolyeden bahsediyorsun onu bile bilmiyorum,'' dedim. Daha sonra Lucas'a baktı ve eliyle Jack'i işaret etti. İşte ozaman kötü birşeyler olacağını anlamıştım. Kalbim kulaklarımda atıyordu resmen. Midem altüst olmuştu.Korkuyla etrafa bakıyordum. 

''Kolye nerede , sonkez soruyorum ? '' diye sordu ama başımı iki yana salladım. Luciferde elini şıklattı. Ve o an salon acı bir çığlıkla yankılandı. Korkuyla Jackson'a baktım. Tam kalbinin oraya kılıç saplanmıştı. Şeytan hilesiyle olan kılıç.. 

O çığlık atarken bende çığlık atarak ağlıyordum. Şeytan hilesi , düşmüşleri öldürebilecek tek şeydi. 

''Jackson ! '' diye bağırınıyordum. Çığlıklar atıyordum. Çığlıklarım beni bile rahatsız ediyordu.

Jackson'a baktığımda göğsü acıyla kalkıp iniyordu. Nefes almaya çalışıyordu ve gitgide nefessiz kaldığı belliydi. 

''Jackson , buradayım ! Beni duyuyormusun ? '' diye bağırınıyordum. Jackson gözlerini yavaşça açtı ve bana döndü. 

''Gidiyorum , melek.'' dediğinde bağırdım .

''Hayır ! Beni bidaha terkedemezsin ! Seni affetmem ! '' 

''Ama geri geleceğim. Söz veriyorum..'' dedi. Gitgide ten rengi soluyordu. Ve en sonunda nefes almadığını ve gözlerinin altının morardığını fark ettim. Acıyla çığlık attım. Kendimi yere salıverdim. Birden ayağa kalktım ve Lucifer'e saldırmaya başladım. Birden silah sesi bütün kulaklarıma doldu. Kafamı çevirdiğimde Zach'in vurulduğunu fark ettim. Yavaşça yere süzülüyordu. 

''Zach ! '' diye bağırdım ve yanına koştum. 

İkinci bir silah sesi daha,

Sıcak kanın , sırtımdan yavaşça süzüldüğünü hissedebiliyordum. Görüş alanım yavaşça kararıyordu. Ne yani ? Ölüm bukadar hızlı ve acısız mıydı ? Küçükken hep ölümün acı verdiğini düşünürdüm ve ölümden korkardım. 

Yere düştüğümü kafamı çarptığımda anladım. Yavaşça gözlerimi açtım. Lucifer ve Frances kavga ediyorlardı. 

''Lanet kolyeyi bulamadın , Frances ! '' diye bağırdı ve Frances'i tam kalbinden vurdu. Frances çığlık attı ve yere düştü. Birkaç saniye acıyla tepindikden sonra ruhu bedeninden ayrılıp huzura kavuştu. Ben Jack'ın ölü bedenini yeniden gördüğümde ağlamaya başladım. Ve Lucifer ölmediğimi görünce ikinci üçüncü silah sesi yankılandı ..

Gözlerim kapandı. Karanlıktaydım. Sadece karanlıktı. Korkuyla koşuyordum ama nereye koştuğumu bilmiyordum. Bir yarım uyanıktı biryarım ise ölü. Karşımda Jack'i görünce ona sarılmaya çalıştım fakat başaramadım. 

''Benimle gelmek istiyormusun , melek ? '' diye sormuştu. Başımı heyecanla salladım ve elini tuttum. Daha sonra aklıma annem geldi. Clarie geldi.Onları yalnız bırakamazdım. Annem , o tehlikede olabilirdi.

Usulca Jack'in elini bıraktım. Şaşkınca yüzüme baktı. 

''Gelemem. Korumam gereken kişiler var,'' dediğimde gülümsedi.

''İşte beni sevgilim ..'' dedi. ''Geri döneceğimi biliyorsun.'' 

''Biliyorum..'' dedim.. 

Artık ölüm ve yaşam arasındaki kısa çizgi arasında kısılıp kalmıştım. Hangisini seçecektim ? 

Jack'le mutlu olmayı mı ? 

Korumam gereken kişileri koruyup , görevimi yerine getirmeyi mi ? 

Satan's ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin