15.Bölüm - '' Evil Spirit.''

2K 86 12
                                    

Sabah uyandığımda birden telaşlandım. Okula geç kaldığımı düşünmüştüm fakat bugünün cumartesi olduğunu fark ettim. Derin bir nefes aldım ve Yastığımı biraz daha yükseltip yatakta doğrulmayı başardım. Bugün Luke'la konuşmayı planlıyordum. Lucifer geri dönmeden önce onu öldürmeliydim. Ama ilk önce Luke'un beni çalıştırması gerekliydi. O yüzden ona yakın davranmalıyıdım. Bir süreliğine ..

Aşağı inerek neşeli bir şekilde '' Günaydın ! '' diye bağırdım. Annem mutfakta yemek hazırlıyordu Luke ise bacaklarını annemin en sevdiği siyah deri -sahte- ile kaplanmış sehpahasına uzatmış The Ellen Show izliyordu. 

''Günaydın , tatlım.'' annemin sesini duyduğumda koşarak boynuna atladım. Ona sarılmak bana huzur veriyordu. Bu arada Lucifer konusunu atlatınca anneme herşeyi bildiğimi anlatacağım. Onun eskiden bir melek olduğunu falan. Luke'un avcı olduğunu da es geçmeyeceğim..

''Günaydın ..'' diyen Luke'a baktım ve hızlıca yanına gittim. 

''konuşmalıyız.'' dediğimde şaşkınca yüzüme baktı çünkü onunla yakın olmak benim tarzım değildi. Bana yaptığı onca şeyden sonra.

''Ne hakkında ? '' 

''Lucifer .''  dediğimde kaşları çatıldı. 

''Onu öldürmeliyiz.'' dediğimde yüzünü sinsice bir gülüş kapladı. Söylediğimden keyif almış gibi görünüyordu.

''Okların hepsi şeytanlarda.'' dediğinde hafifçe kıkırdadım.

''Yakında bizde olacak.'' dediğimde 'Nasıl ? ' dermiş gibi bir bakış attı.

''Orasını bana bıkar.'' dedim ve hızlıca yukarı çıktım. Geceliklerimden kurtuldum ve deri bir şort üzerine beyaz kazak altına da spor ayakkabı giymiştim. Hızlıca aşağı geri indim. Annem ve Luke kahvaltıya başlamışlardı.

Hızlıca annemin karşısındaki sandalyeye oturdum. 

Kahvaltımı yapıp hızlıca  odama çıktım ve deri ceketimi üzerime geçirdim. Jack'in evine gitmeyi planlıyordum. Ona olanları anlatmak istiyordum. Sıkıca sarılmak istiyordum. En önemliside zihin gücümle istediğim şeyleri nasıl yapabiliyordum , bunu öğrenmek istiyordum.

Telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan Giselle'di.

''Giselle ! İyi misin ? '' dediğimde nefes nefeseydi. Sanki koşmuş gibi.

''Konuşmalıyız. Bugün saat üçte Abbyson'ın yerinde. '' deyip telefonu yüzüme kapattı. Önemli birşey olduğu kesindi. Saate baktığımda saatin bir olduğunu fark ettim. Hızlıca Jack'e gidip ona olanları anlatıp oradanda Giselle'le görüşebilirdim.

''Ben çıkıyorum ! '' diye bağırıp hızlıca evden çıktım ve yola koyuldum.

Jack'in evine vardığımda hızlıca kapıya vurdum ve kapının açık olduğunu fark ettim. Yavşça içeri girdiğimde odadan sesler geldiğini fark ettim. Yavaşça yatak odasına vardığımda gözümden bir damla yaşın süzüldüğünü fark ettim.

Misty , ve Jack öpüşüyordu. Dilim tutulmuştu resmen.

''Jack ! '' diye bağırmaya çalıştım fakat becerememiştim. 

Jack hızlıca doğrulduğu yataktan kalktı ve yanıma geldi. Kolumdan tuttu.

''Adore , dinle..'' dediğinde tokatı yüzüne geçirdim.

''Bana sakın dokunma .'' dediğimde kaşları çatılmıştı. Hala kendini haklı zannediyordu sanırım. 

''Artık beni arama , sevme , düşünme . Karşıma çıkma.'' Dediğimde ondan uzaklaşmaya devam etmiştim. Artık ilişkimiz bitmişti. Böyle ilerleyemezdi zaten. Aramızdaki çekimin bile bittiğini hissedebiliyordum. Ondan git gide soğuyordum. 

Birden ellerimi havaya kaldırdım ve Jack'in de havada olduğunu fark ettim. Sanki özel bir güçtü. Ve sanki bedenim ele geçirilmiş gibiydi. Elimi nereye oynatsam Jack'in o yöne gittiğini fark ettim. Birden vücudumda bir kasılma hissettim. Dudaklarım sızlıyor gözlerim yanıyordu.  Hızlıca yanda duran aynaya baktığımda şaşkınlıkla ağzım aralandı. Gözlerim simsiyahtı. Sadece siyah.. Jack ise şaşkınca beni izliyordu.  Kafamı ona çevirdim. Elimi hızlıca indirdiğimde o da hızlıca yere düştü. 

''Adore , anlamıyorsun bak.'' dediğinde elimi tekrardan uzattım ve elim boğazında dolaşıyordu hızlıca boğazını sıktım. Nefessiz kalmıştı. Sonra yavaşça bıraktım. 

Hızlıca kapıya gittim. Gözlerimdeki siyahlıkların gittiğini kısa bir acıyla fark ettim. Koşarak dışarı çıktım ve Abbyson'ın yerinin yolunu tuttum.

Abbyson'ın yerine geldiğimde Giselle ortalıkta görünmüyordu. İçerisi çok güzel kokuyordu. Kahve ve çiçek kokuları. Bir yandan da Lana Del Rey - The Man I Love şarkısı çalıyordu. Bu şarkıyı nerede duysam etkilenirdim. Çok güzel bir şarkıydı. Daha sonra Giselle'in kapıdan içeri girdiğini fark ettim. Çok telaşlı görünüyordu ve etrafını hep gözetliyordu. Benim olduğu masaya geldiğinde hızlıca anlatmaya başladı.

''Çok kötü şeyler oluyor.'' dediğinde küstahça güldüm.

''Kesinlikle kötü şeyler oluyor.'' dedim ve dudağımı dişledim. 

''Kötü bir ruh bedenini ele geçiriyor , Adore .'' Giselle'in dediklerinden sonra başım dönmeye başladı ve birden karanlığa çekildim. 

Satan's ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin