Satan's Child

30.Bölüm - '' Wait for Death .''

Ve bugün düello günüydü. Saat tam üçte olacaktı. Heyecandan titriyordum. Jack ise benim yanımdan ayrılmıyor ve bana hep çalıştıklarımızı hatırlatıyordu. 

''Herşeyi hatırlıyorsun değilmi ? Sakın onun saldırmasını bekleme. Sen beklerken o ani bir hamle yapabilir. Sadece saldır. Bütün kötülükleri aklından çıkar ve kazanacağım.de.'' dediğinde başımı salladım.  Sadece iki saatim kalmıştı. Belkide ölümüme iki saat kalmıştı. 

''Acıktım.'' dediğimde güldü. 

''Sana birşeyler hazırlayım,'' dedi ve koltuktan hızlıca kalktı. Hızlıca leptopu elime aldım ve şarkı açtım. 

Nicki Minaj - Marilyn Monroe 

Daha sonra şarkıyı söylemeye başladım.

Call me cursed or just call me blessed 

Bana ister lanetli , ister kutsanmış de.

If you can't handle my worst.

Eğer en kötü halimle başa çıkamıyorsan..

You ain't getting my best.

En iyisini alamazsın.

Is this how Marilyn monroe felt ? 

Marilyn Monroe böyle mi hissetti ? 

Well , Must be how Marilyn Monroe felt..

Evet Marilyn Monroe böyle hissettmiş  olmalı. 

Harika bir şarkıydı. Bu şarkıyı seviyordum. Daha sonra Gary Numan - I am dust'ı açtım. Jack elinde tabakla geri döndü.

''Sandviç hazırladım,'' dediğinde güldüm. ''Hmm , harika görünüyor.'' dedim.

''Tabikide öyle olacak bebeğim.'' dediğinde kahkahayı bastım. Bu halimle bile beni güldürmeyi başarıyordu. Hızlıca sandviç'i yemeye başladı.

Saatte baktığımda bir saatim kaldığını fark ettim. Yarım saat kala yola çikacaktım. Ve bu bir saatimide iyi geçirmek istiyordum. 

''Sence kazanacakmıyım ? '' diye sorduğumda elimi tuttu.

''Tabikide , cehennem meleği. Sana güveniyorum.'' dediğinde gülümsemeye çalıştım. Kaşları çatıldı.

''Bana yalandan gülümseme , Adore. Bunu sevmiyorum. O eski içten gülüşünü görmek istiyorum.'' dediğinde gözümden bir yaş süzüldü.

''Yapamayacağım,Jack. Çok korkuyorum.'' dedim ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Jack'in yüzünde baktığımda onunda ağladığını fark ettim. Elini yüzüme getirdi ve gözyaşlarımı sildi. Bende aynısını ona yaptım.

''Ağlama,'' dediğinde onu tekrar ettim.

''Ağlama,'' dedim. ''Ağlamanı sevmiyorum.'' 

''Oradan o Scott'ı öldürerek çıkacaksın ve sonsuza dek mutlu olacağız . '' dediğinde ona sıkıca sarıldım. Daha sonra odama çıktım ve üzerime siyah bol tişörtümü deri ceketimi ve siyah pantolonumu giyip aşağı indim. Daha sonra Jack'e sıkıca sarılıp ve onu öpüp evden çıktım. Jack bana nefillerin arasına giremiyeceğini ama eğer bir nefil bedenini ele geçirirse zihnime fısıldayacağını söyledi. 

Arabaya bindim ve düello'nun olacağı yere gittim. Bütün nefiller orada toplanmıştı. Daha sonra arabayı park ettim ve indim. Karşıdan bayan Stasey hızlıca bana yürüyordu.

''Seni hazırlamalıyız , Adore.'' dedi ve kolumdan tutup bir odaya soktu. Daha sonra üzerime savaş kıyafetlerine benzer şeyler giydirdi. 

''Hazırmısın ? '' diye sorduğunda derin bir nefes aldım. ''Evet,'' dediğimde bana sarıldı.

''Korkma . Sen kazanacaksın. Biliyorum.'' dediğinde ona baktım.

''Neden beni destekliyorsunuz , Bayan Stacey ? '' diye sorduğumda gözlerinin dolduğunu gördüm. 

''Çünkü sende kendi gençliğimi görüyorum. Bende seninle aynı şeyleri yaşadım. Bir düşmüş meleğe , düşmanıma aşık oldum.'' dediğinde şaşkınca baktım. 

''Tabi bizim sonumuz kötüydü. Onu cehenneme hapsettiler.'' dediğinde gözümden bir yaş süzüldü. 

''Hadi bakalım.'' dedi ve bana kılıcımı verip odadan çıkardı. Düello yerine doğru yakınlaştıkca kalp ritimlerim daha da hızlanıyordu.

''Geldik .'' dedi ve kapıyı açtı. Nefiller etrafta toplanmıştı. Nefillerle aramızda teller vardı ve karşımdada Scott duruyordu. 

Bayan Stacey kapıyı kapattı . Scott bana vahşice bakıyordu. Daha sonra zihnime fısıldadığını hissettim.

''İşte başlıyoruz , küçük kız.'' 

Korkuyla Scott'a yaklaştı ve ilk hamlemi yaptım. Daha sonra Kılıçlarımızı birbirimize sürterek devam ettik. Sonra Scott'a hızla bir hamle yaptım ve karnına derin bir çizik attım. Sonra o bana saldırdı ve benim yaram ise yüzümde oluşmuştu. Yüzüm yandıkça çalışmalardaki şeyleri unutuyordum. Başım dönmeye başlamıştı. Bu kılıç farklıydı.

Şeytan hilesi ! 

Daha sonra birinin zihnime fısıldadığını fark ettim.

''Melek , benim. Jackson. O kılıç şeytan hilesiyle yapılmış.Bilincini kaybetmemeye çalış.Bunu bizim için kazan.'' dediğinde Scott'ın üzerime atladığını fark ettim. Bir tekmeyle beni indirmeyi başarmıştı. Daha sonra kılıçla koluma bir çizik attı. Tam ona saldıracaktım ki kılıcımı fırlattı. Daha sonra kendi kılıcını havaya kaldırdı ve kalbimi hedef aldı. 

Ben ise gözlerimi kapatmış ölmeyi bekliyordum..