Satan's Child

21.Bölüm - '' The Love Club ''

Birden nefessiz kaldım ve öksürmeye başladım . O kadar çok öksürüyordum ki bütün sınıf birden bana döndü. Zach'in zihnime fısıldadığını hissettim.

''İyimisin , Addy.'' diye fısıldadığında başımı salladım. Jack'in beni izlediğini hissediyordum. Onun bakışlarını hissediyordum.

''Hava almak istermisiniz Bayan Langdon ? '' diyen Bay Carter'a baktım ve ayağa kalkıp dışarı çıktım. Kantinden kahve alıp banklardan birine oturdum.

''İyimisin ? '' sesiyle irkildim. 

Tanrım ! Bu ses..

''Jackson ? '' dediğimde güldü.  ''Ah .. Şey ben iyiyim.'' dedim . Aslında iyi değildim. Bok gibiydim. Onsuz yaşamak bok gibiydi.

''Bak Jack . Seni aldatmadım.Asla aldatmam. Seni nekadar sevdiğimi biliyorsun . Bunu nedne yapıyorsun ? Ölmemi mi istiyorsun ? '' dediğimde gözleri ağaca odaklandı. 

''Bunu isteyerek yaptın Addy. Seni cezalandırıyorum. Seni sonsuza dek aşk acısıyla cezalandırıyorum. Kimse senin zihninle falan oynamadı. Bu senin kuruntun. Kendini haklı çıkarmak için bir kuruntu.'' dediğinde gözümden bir damla yaş süzüldü. 

''Anlıyorum. Bana güvenmiyorsun. Ama sana birşey söyleyeyim mi ? Buna çok pişman olacaksın. Öyle pişman olcaksın ki ölmeyi bile isteyeceksin . Ama çok geç olacak.'' dediğimde güldü. En etkili yolu biliyordum. İkimiz içinde iyi olan bir çözümdü bu . Acılarıma son verecek olan çözüm.

Ölüm.

Öldüğümde Jack acı çekecek. Ona acık çektirmek istemiyorum ama o hakediyor. Bana bunları yaparak herşeyi hakediyor.

''Aptalca birşey yapmayacağına dair söz ver .'' dediğinde güldüm. 

''Bana güvenmiyorsun, sözlerime güvenmen aptalca olmazmı ? '' dedim ve elimdeki kahveyi üzerine döktüm.

''Sonuçta acı hissetmiyorsun değil mi ? '' dedim ve gülüp gittim. 

Sınıfa girdiğim anda zil çalmıştı. Hızlıca kitaplarımı toparlayıp dolabıma gittim. Kilidi açtığımda karşıma çıkan fotoğrafla boğazımda düğümcük oluştu. Jack ve benim resmim. Eğlence parkındayken çekilmiştik. İkimizin üzerindede ''The Love Club'' yazılı tişört vardı. Resmi hızlıca elime aldım ve yırtmaya başladım. Daha sonra yan tarafta duran çöpe attım.

''Sakin ol , Langdon.'' Diyen Zach'e baktım ve hızlıca ona sarılıp ağlamaya başladım.

''Ondan nefret ediyorum ama onu çok seviyorum. Onu başka kızlarla görünce kendimi öldüresim geliyor. Ve bu duygudan nefret ediyorum.'' dedim ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim. 

''Shhh , Tamam . Geçecek. Herşey düzelecek. Zaten aşk böyle değilmidir ? '' dediğinde gülümsedim. Zach beni anlıyordu. Onu seviyordum -arkadaş olarak- .

Köşeden beni izleyen Jack'i gördüm. Sinirle Zach'e bakıyordu. Yine yanlış anlamıştı. Lanet olsun !

Ders başladığında Jack sınıfta yoktu. Telefonuma gelen mesajla meraklandım.

SENİ AFFETMEMİ İSTİYORSAN , BİRAZDAN ŞEYTANIN YERİNDE OL. -JACKSON 

Hızlıca ayağa kalktım ve Bayan Becca'nın yanınaa gittim.

''Revire gidebilirmiyim ? '' 

''Neyin var Adore ? '' dediğinde sessizce ''Regl sancısı,'' dedim. Sessiz söylediğimi zannediyordum fakat bütün sınıf birden gülünce sesli söylediğimi anladım.  

''Pekala , çık. Erken gelmeye çalış.'' dediğinde hızlıca çantamı aldım ve çıktım. Ve şimdi Jack'le buluşma vaktiydi..