YENİ HİKAYEYİ PAYLAŞTIM.UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
"A-anne ? " diye kekeliyordum. Kapıyı kilitl- Tabi ya ! Kilit bozuktu. Hatta annem bana yüzlerce kez söylemişti.
Jack konuşmaya başladı. " Gitsem iyi olacak," dedi.Annemde "Kesinlikle," diye cevap verdi.
"Anne herşeyi anlatacağım-"
"Bir şeytanla birlikte olmanı istemiyorum ! " diye bağırmaya başladı.
"O şeytan değil," dediğimde güldü. "O bir düşmüş melek."
Bana inanmadığı belliydi.
"Onunla görüşmeni yasaklıyorum.Düşmüş melekleri , şeytanları herşeyi unut.Eskihayatına geri dön . Düşmüş melek olması şeytanın döllerinden birisi olmadığı anlamına gelmiyor," dediğinde ellerimi yumruk yaptım.
"Peki sen nesin , anne ? " dediğimde kaşları çatıldı. "Sende şeytanın döllerinden birisisin ozaman," dediğimde tokatı yüzüme geçirdi.
"Babam yerine keşke sen cehenneme zincirlenseydin ! " diye bağırdım ve ceketimi alıp çıktım.Son dediğimden hernekadar pişman olsamda , artık çok geçti.Telefonum çaldığında hızlıca açtım.
"Nevar Frances ? " diye bağırdım.
"Biraz yavaş yürü sana yetişemiyorum," dediğinde hızlıca arkamı döndüm.Ultra topuklularının üstünde aptal gibi koşmaya çalışıyordu.
"Alışveriş saati !" diye cıyakladığnda yüzümü ekşittim.
"Hayır,"
"Alışveriş herkızın ilacıdır , Rosalie-"
"Adore," diye düzelttim. Frances kahverengi uzun saçlarını hava atarmışçasına geri ittirdi ve sürtükçe gülümsedi.
"Mağaza fazla uzak değil.Yürüyebilirim," dedi.Bende onu takip ettim.
Frances birden Victoria's Secret'ın önünde durdu.Vitrindeki iç çamaşırlarını görünce hızlıca içeri dalmıştı.
Kırmızı bir takımı eline almıştı.Hızlıca bana baktı .
"Kaç numara takıyorsun ? "
"75 ?" dedim.
"Dene bunları," dedi ve beni kabine sokuşturdu.
Elimdekilere baktığımda şaşırmadım değil.Fazla renkli ve seksiydiler.
Giydiğimde şaşkınca aynaya baktım.Harikaydım.Yani , kendimi övmeyi sevmem ama çok iyi görünüyordum.Hızlıca giyindim ve kabinden çıktım.
"Alacakmısınız ? " diye sordu kasiyer hızlıca başımı salladım.Çantadan parayı çıkartacaktım ki Frances beni durdurdu ve kredi kartını çıkarttı.Gösteriş meraklısı sürtük.
"Ben ödeyebilirim," dediğimde gülümsedi.
"Hallettim , tatlım." dedi ve poşetleri elime tutuşturdu.Oradan çıktıktan sonra birkaç sokak ötedeki kostüm mağazasına girdik. Mağazaya girdiğimz anda gülümsedim çünkü Neon Jungle - Braveheart şarkısı çalıyordu.Ben biryandan şarkıyı dinleyip biryandanda kostümlere bakıyordum. Frances bir anda telaşla yanıma geldi.
"Balo , yarın geceye alınmış.." dedi.Yüzümü ekşittim.Ben bu balonun olmamasını isterken daha da yaklaşıyordu.
Dakikalar sonra Frances elinde iki elbiseyle geri döndü.Biri kırmızı diğeri ise pembe-siyah dantelliydi.
"Al şunu dene," dedi ve elime pembe elbiseyi tıktı.Kafamada bir şapka geçirdi.Hızlıca kabine girdim ve giyinmeye başladım.
Elbise gayet iyiydi.Üzerime tam olmuştu.Daha sonra boynumdaki kolyeye baktım..
Mağazadan çıkmış eve gidiyorduk.Ben pembe elbiseyi , Frances ise kırmızıyı almıştı.
Eve girdiğimizde annem yemek yiyordu. Hızlıca yanına gittim.
"Özür dilerim," dedim. " Ama Jack'i seviyorum.Ve.."
"Ve ?" diye sordu.
"Biz evleneceğiz," dediğimde gözlerini pörtletip bana baktı.
Tam birşey demek için ağzını açtı ki kapı çaldı.Frances hızlıca kapıyı açtı.Bir kutu vardı.Kutuyu Frances'in elinden kaptım ve açtım. Bir kuş tüyü bir çakmak ve bir not vardı.
"Sende bana ait birşey var , güzel kız.Yakında onu almaya geleceğim.. Ve eğer onu sende bulamazsam , bu kuş tüyü yerine sevgilin Jack'in tüyünü yakarım.
Sevgilerle..
L x
![](https://img.wattpad.com/cover/10797795-288-k681527.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satan's Child
TerrorEn arka sırada köşede oturuyordu. Bembeyaz yüzü sapsarı ,uzun ve kıvırcık saçları ile dikkat çekiyordu.Belkide sadece benim dikkatimi çekiyordu. ''Boş bir yere geçin Bayan Langdon .'' diye bir ses duyduğumda titrememe engel olamamıştım. Herkes bana...