38.Bölüm - " L , is back.."

1.2K 60 13
                                    

Kağıdı elimde buruştum ve kutuya koydum.Koşarak odama çıktım ve kutuyu dolabıma sakladım.Telefonumu çıkartıp Jack'e mesaj attım.

KÖTÜ HABER ! 

Yazdım ve yolladım.Bir iki dakika sonra cevap geldi.

SORUN NE ?

TEHTİD MESAJI "L" ADLI BİRİSİNDEN.

NE YAZIYOR ?

BENDE BİRŞEYİ OLDUĞUNU VE ONU VERMEZSEM SENİ CEHENNEME YOLLAYACAKMIŞ.

Yazdım ve telefonumu kapatıp banyoya girdim.Sıcak bir duş aldım ve çıktım.Saçlarımı güzelce taradım.Ve kuruttum çıktım.Üzerimi giyindim ve laptoptan şarkı açıp yatağıma uzanıp dinlemeye başladım.Daha sonra bağırışlar duydum ve hızlıca aşağı indim. Clarie ve Frances kavga ediyordu.

"Elini saçımdan çek koca kıçlı ,"

"Sana koca kıçlı kimmiş göstereceğim , Sürtük Frances." 

Koşarak yanlarına gittim ve onları  ayırdım.

"Ne oluyor ? " diye sordum hızlıca. 

"Bu sürtük içeri girmeme izin vermiyor," diye söylendi Clarie.

"O istediği zaman gelebilir Frances," diye kızgınca uyardım ve  Clarie'yi kolundan tuttum odama çıkarttım.

"Neler oluyor ? Jack yanında olmamı söyledi." diye sordu hızlıca anlatmaya başladım.

"Tehtid  mesajı aldım.L adlı birisinden," diye açıkladım. "Benden istediği birşey var ve ne olduğunu bilmiyorum." 

"Herneyse kötü şeyleri unutalım . Yarın balo günü ! " diye sevinçle çığlık attı.

"Ne giyeceksin ?" diye sorduğunda  dolaptan kostümümü çıkarttım.Clarie hayranlıkla kostüme bakıyordu. 

"Heyy , dünyaya dön." dedim ve güldüm.

"Bunu senmi seçtin ?" diye sorduğunda gözlerimi kaçırdım.

"Frances,"  dediğimde sinirle baktı.

"Parayı ona ödettim ama," dediğimde ikimizde güldük.Daha sonra  film açtık ve zaman su gibi akıp geçti...

*********

-BALO GÜNÜ- 

Frances'in beni uyandırmasıyla kalktım. kafasını ve vücudu havluyla sarmıştı.Yani duştan çıkmıştı.Yavaşça ayağa kalktım ve lavaboya gittim. 

Hızlıca aşağı indim ve masaya oturdum.Saate baktığımda ağzım açık kaldı.13.30 !

"Ne çok uyumuşum," diye mırıldandım kendi kendime çünkü beni takan yoktu.Annem telefonuyla ilgileniyordu.Frances ise tırnaklarını törpülüyordu.

"kaçta çıkacağız ?" diye sorduğumda Frances bana döndü.

"Saat beş buçuk gibi çıkarız.Çabuk ye daha saçın makyajın var," dedi.Ben yemeğimi daha hızlı yemeye başladım.

Kahvaltım bittikten sonra dişlerimi fırçadım ve makyajımı yapmaya  başladım.

Makyajım bitiğinde elbisemi giydim ve saçımı yaptım.Şapkamıda taktım.Hazırdım ! 

Frances'e baktığımda o hala hazırlanıyordu ve saat dördü geçmişti.

"Clarie'yi almalıyım," 

"Sen çık ben geç gelebilirim." dediğinde başımla onayladım ve tam çıkacakken boynumdaki kolye geldi aklıma.Jack'in evinde bulduğum kolye.Hızlıca çıkarttım ve pantolonlarımın arasına sıkıştırdım.

Clarie'yi annemin arabasıyla sokağın başından almıştım.Jack'le konuştuğuma göre o mekanda bizi bekliyordu.

"Frances sürtüğü nerede ? " dedi. 

"Geç gelecekmiş.Zach gelecekmi ?" diye sorduğumda başını salladı. 

Balonun olacağı mekana gelmiştik. Jack koltuklardan birinde oturmuş beni bekliyordu.İnsanlar şimdiden doluşmuştu bile.Hızlıca  Jack'in yanına oturdum.Dudağına minik bir öpücük kondurdum.Birden Katy Perry - Dark Horse çalmaya başladı.Ayağımla ritim tutuyordum.Jack'in bana bakarak şarkıyı mırıldandığını farkettim.

So you wanna play with magic 

Yani sen sihirle oynamak istiyorsun,

güldüm ve diğer sözü ben söyledim.

Boy, you should know whatcha fallin' for 

Oğlum ,  ne için düşeceğini bilmelisin.

Baby do you dare to do this 

Bebeğim bunu yapmaya cesaret edebilirmisin ?

'Cause I'm coming atcha like a dark horse 

Çünkü sana bir karanlık at gibi geliyorum.

döndüm ve gülümsedim.O ise dudaklarıma yapıştı.Birden müzik kesildi ve etraf kapkaranlık oldu. 

"Neler oluyor ?" diye sordum. Daha sonra bir çığlık sesi yükseldi..

İkinci çığlık..

Üçüncü çığlık..

Korkuyla Jack'in elini tutmaya çalıştım ama yoktu.Yanımda değildi.Birden ışıklar açıldı ve karşımda gördüğüm üçlüyle korkum kat kat attı..

Lucifer , Lucas ve Frances.

Satan's ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin