17

11.1K 889 239
                                    

Yorum yaparak düşüncelerinizi iletin lütfen ^^

♡❤❥♥

"İşe yarayacağını biliyorum Noona!" Telefonu omuzum ve kulağımın arasına alıp kapıyı arkamdan çekerken aynı zamanda içerisinde kutu olan poşeti düşürmemeye çalışıyordum.

"Umarım öyle olur Taehyung.Yoksa ölürsün." Anahtarı deliğe takıp iki kere çevirdim ve çıkardım.Telefonu omuzum ve kulağımın arasından kurtarırken Taehyung'un oflamasını işitmiştim.

"Biraz güven bana Noona.Olacak diyorum işte." Merdiverlerden yavaş yavaş inmeye başladım.Yaklaşık 2 haftadır Hoseok'u bana aşık etmenin yollarını aramış ve birçok şey denemiştik.Fakat bence hiç bir ilerleme kaydedemiyorduk.

Taehyung'na güvenle kötü mü yapıyordum?

Onun gibi birinin dediklerini yapmak ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama çaresiz hissediyordum.Çocuğumun babasının annesini sevmediğini düşünmesi.Belki edeceğimiz büyük kavgalar ve boşanma.

Düşününce bile tüylerim diken diken oluyordu.

"Sana güveniyorum." Taehyung'un sesli bir şekilde gülümsemesi kulaklarımı doldurdu.

"Bende seni seviyorum Noona!" Gülüp telefonu kapattım ve apartmandan çıktım.Soğuk suratıma çarptığında tüm bedenim titremişti.Beklemeyip direk kapının önüne park edilmiş arabaya ilerledim ve sürücü koltuğuna yerleştim.

Elimde ki kutuyu arkaya bırakırken çantamı yan koltuğa yerleştirdim ve arabayı çalıştırdım.Hoseok kapımın önünde kalan arabamı buraya getirtmiş ve bir şeye ihtiyacım olduğunda kullanabileceğimi söylemişti.Şimdi ise Taehyung'un isteği üzerine diğer bir plana geçmiş ve onu uyguluyordum.

'Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer Noona!' demiş ve şirkete kendi elimle yaptığım bir şeyleri götürmemi istemişti.Evde bulduğum bir saklama kutusunun içine Hoseok'un özellikle sevdiği yiyeceklerden bir şeyler hazırlamış ve poşetlemiştim.Karnım hafif büyümeye başlamış , mide bulantılarım daha da artmıştı.Bu Hoseok'u endişelendiriyordu.Bunun farkındaydım.

Bir yandan benim için endişelenmesi hoşuma giderken , diğer yandan endişelenmesini istemiyordum.Çünkü üzerime çok düşüyordu.Aynı şekilde anne ve babası da öyleydi.Beni kendi kızları gibi sahiplenip bebek için herşeyi yapmaya hazırlardı.Ben ise bu bebeğin bir hatadan çıkmış olması ile ilgileniyordum.

Belki de Hosoek'un hayatını mahvediyordum.O daha iyi bir hayata ve benden daha iyi bir eşe layıktı.Ben onun en iyi arkadaşıydım.

Beni sevebilir miydi?

"Sevmesini sağlayacağım." Arabamın içinde kendi kendime konuşup moralimi yükseltmeye çalışırken gülümsedim.Beni sevmesini sağlayacaktım.Yavaş yavaş geldiğim yolun sonunda şirketin önünde durmuştum.Buraya bir kaç kere geldiğim için personeller arabamı ve beni tanıyorlardı.

Personellerden biri kapımı açarken poşeti ve çantamı aldım ve arabadan çıktım.Anahtarı uzatıp şirkete doğru dikkatli bir şekilde yürümeye başladım.Her taraf buzdu ve kayıp düşmek şuan olabilecek en kötü şeylerden biriydi.Sonunda sağ salim bir şekilde şirkete girmiş ve derin bir nefes vermiştim.

Danışmada ki kızlara gülümseyerek asansöre yöneldim.Biraz sonra asansör gelmiş ve içerisine binmiştim.Bu şirketi beğeniyordum.Tüm çalışanları gerçekten çok sıcak kanlıydı.Bir kaç defa gelmeme rağmen ev gibi hissettiriyorlardı.En üst kata çıktığımda Hoseok'un sekreteri ile göz göze geldim.Beni görünce yüzüne değişik bir ifade yerleşti.

"Hoşgeldiniz Hye Su hanım." Ona gülümseyerek masanın önünde durdum.Tatlı ve nişanlı bir kızdı.Tabii ki en sevdiğim özelliği nişanlı olmasıydı.Kendi gibi tatlı bir nişanlısı vardı anlattığına göre.Elimle Hoseok'un kapısını gösterdim.

"Müsait mi?" Bana hafif bir gülümseme verip kafasını iki yana salladı.

"Üzgünüm içeride misafiri var." Gülümseyip kafamı salladım ve masanın önünde ki koltuklardan birine oturdum yavaşça.

"Bekleyeyim o zaman." Bana gülümseyerek yanında ki telefona uzandı.

"Bir şey içer misiniz?" Kafamı iki yana salladım.Şuan tek istediğim şey Hoseok'u görmek ve yaptığım şeyleri tadışını izlemekti.Ellerimi önümde birleştirip beklemeye başladım.Sekreteri işine dönerken yerinden kalkmasıyla ona döndüm.

"Benim ufacık bir işim var.Burada bekleyebilirsiniz." Gülümseyip kafamı tekrar salladım.Odadan gelen konuşma sesleri anlaşılmayan bir şekilde kulaklarıma geliyordu.İçeriden gelen kadın sesi susup kulak vermeme sebep oldu.Genellikle böyle bir insan değildim.

Kesinlikle böyle bir şey yapmazdım.Ama onun kim olduğunu , sesin kime ait olduğunu merak etmiştim.Odaklanıp dinlemeye başladım.

"Anlamıyor musun Hoseok? Pişmanım diyorum!" Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Seni ve yalanlarını dinlemek zorunda değilim artık.Sürekli buraya gelmeyi bırak." Eun Sunn'nun buraya gelmiş olması ve şuan Hoseok'un odasında onunla tek olması kesinlikle beni kötü hissettirmişti.

Sürekli geldiğini bilmiyordum.Bunu bana söylememişti.Kendimi bir hiçmişim gibi hissettirmişti bu durum.Bunu bana söyleyemeyeceği kadar uzak mıydım ona?

"Sadece beni affet ve eskisi gibi olalım.Tekrar benim ol." Eun Sunn'nun söylediği şeyle gözlerimi kapatmış ve dudağımı büyük bir hırsla ısırmaya devam etmiştim.Gerçekten bunu yapacak kadar yüzsüz bir kız mıydı? Gözlerimi açtığımda etrafı bulanık görüyordum.Bunun için ağlamam saçmaydı.Ağlamamalıydım.

Lanet olası hormonlar.

Kapının açıldığını duyduğumda ellerime indirdiğim gözlerimi kaldırdım ve kapıya diktim.Hoseok Eun Sunn'nun kolunu kavramış ve dışarıya çıkarmıştı.Sekreter koltuğunda oturan beni gördüğünde yüzünde ki şaşkınlığı hissetmiştim.Eun Sunn kolunu kurtarmaya çalışırken gözleri bana döndü.Yüzünde gördüğüm gülümseme beni sinirlendiriyordu.

"Ah merhaba Hoseok'un vazgeçilmez en yakın arkadaşı!" Bulanık gözlerimle ona gülümsedim.

"Merhaba Hoseok'un vazgeçilmiş eski sevgilisi." Eun Sunn'nun yüzünde ki gülüseme solmuş ve Hoseok'ta kolunu kurtarmıştı.Saçlarını salarak asansöre doğru ilerlerken arkasından baktım.Amacım sadece gözlerimi Hoseok'tan saklamaktı.

"Hye Su?" Eun Sunn asansöre bindiğinde gözlerimi Hoseok'a çevirdim.Bana sorarcasına bakarken elimdeki poşeti yüzümün hizasına kadar kaldırdım.

"Acıkmışsındır diye.." Hoseok'un yüzünde ki ifade gitmiş yerini büyük bir gülümsemeye bırakmıştı.Bende ona gülümsedim ve gördüklerimi, duyduklarımı unutacağıma dair kendime söz verdim.Bunu ona sorup moralini bozmayacaktım.

En azından şimdilik.

NASIL DEVAM EDECEĞİ HAKKINDA EN UFAK BİR FİKRİM OLMAMASINA KARŞILI BURAYA KADAR GELMİŞKEN MAHVETMEK İSTEMİYORUM.

YAZMAK İSTİYORUM FAKAT EN UFAK BİR FİKRİM OLMADIĞI İÇİN YAZAMIYORUM.

DAHA HIZLI YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM! ^^

UMARIM BATIRMIYORUMDUR.



best friend ❆ jung hoseok✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin