"Teşekkür ederim Namjoon." Namjoon ellerini pantolonunun ceplerine yerleştirip bana gülümsedi.
"İyi geceler Hye Su." Arkasını dönüp karanlık sokakta kaybolurken daha fazla soğukta duramayıp apartmana girdim.Eun Sunn gittikten bir süre sonra Hoseok'da çıkmıştı.Ben de gece geç vakitlere kalmak istemediğim için çocuklardan müsaade istediğimde Namjoon beni eve bırakacağını söyledi.Aklım hala bu akşam olan şeyler hakkında dolu olsa bile kendimi silkeleyip beni ilgilendirmeye konularla beynimi doldurmamak için düşünmemeye çalışıyordum.Ama bu zordu.Gözlerimin önüne sürekli olarak Hoseok'un siniri geliyordu.
Eve girdiğimde ellerimle ışığı aradım ve açtım.Tek başıma yaşadığım için her zaman evin tüm odalarını kontrol ediyordum.Bir tür alışkanlık haline gelmişti.Eğer hepsine bakmazsam gerçekten rahatsız oluyordum.Oda kontrolü bittikten sonra üzerimi değiştirip kendimi salonumda ki yumuşak koltuklardan birine attım.Bugün telefonumu hiç açmadığım için şarjının bittiğinin de farkında değildim.Koltuğun yanında ki prize takılı şarj aletimi alıp girişini telefonuma taktım ve açılmasını bekledim.
Annemden neredeyse 30 , Mi Cha'dan 10 cevapsız çağrı vardı.Bilmediğim bir numaradan gelen mesaj ise kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.Mesaja bakmadan önce Annemi arayıp koltukta yayıldım.
"Sonunda!" Annemin sinirli sesi kulaklarıma dolarken derin bir nefes verdim.Evet başlıyoruz.
"Kaç kere aradım haberin var mı?" Annem beni Seul'e çok zor göndermişti.Ne kadar yalvardığımı bir ben bir de tanrı bilir.Mi Cha ve ben kulu kölesi olmuştuk o zaman.
"Üzgünüm anne.Telefonumun şarjının bittiğinin farkında bile değildim." Bir süre daha annemle konuşup onu iyi olduğuma ikna ettikten sonra sonunda kapatmıştı.Hiç durmayıp Mi Cha'yı aradım çünkü erken uyuyan bir insandı.
"Kullanmayacaksan telefonu neden cebinde gezdiriyorsun?" Annemden sonra Mi Cha'yı aramak gerçekten çekilmiyordu.Yani bir ara gerçekten Annemin kızının ben değil de Mi Cha olduğunu felan düşünüyordum çünkü her şeyleri aynıydı.Bir insan bir insana ancak bu kadar çok benzeyebilirdi.
"Sarjım yoktu." Diyip kısaca bir açıklama yaptım.
"Yarın sabah evinin köşesinde ki pastahaneye gelir misin? Seninle konuşmam gereken bir şey var." Alnımı kırıştırdım.Telefonda söyleyemeyeceği kadar önemli ne olabilirdi ki?
"Pekala." Diyip üzerinde durmadım.Zaten yarın öğrenecektim ne olduğunu.
"Yarın görüşürüz.Kendine iyi bak."
"Ta-"
"Kapıyı kitlemeyi unutma." Yüzüme ufak gülümseme yerleşti.Gerçekten beni çok düşünen bir arkadaşa sahiptim.Ne kadar benim tam tersimde olsa en iyi anlaştığım insandı.
"Merak etme! Görüşürüz.Seni seviyorum!" Dudaklarımı telefona yapıştırıp öpücüklere boğdum ve kapattım.Sonunda merak ettiğim mesajı açmak için ekrana dokunduğum sırada o bilmediğim numaradan gelen arama ile bir süre bakakaldım.Daha sonra ise parmağımı yeşil butona götürüp bastım.
"Selam güzelim." Benimle konuşan kişinin ses tonu ne kadar tanıdık gelse de o soruyu sormak zorundaydım.
"Kimsiniz?" Karşı taraftan gelen birkaç hışırtıyla beraber telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.Hışırtıların kesilmesi ile tekrar aynı yere çektim.
"Ben Dae-Ho.Sesimden tanımadın mı bebeğim?" Yutkundum.Numaramı nereden bulmuştu? 5 yıldır onun için neredeyse her şeyi yapabilecekken neden şimdi öyle hissedemiyordum.Bana daha çok sapık gibi geliyordu.
"Ne istiyorsun?" Titreyen sesime içten içe küfür ettim.
"Seni." Bir sapığı peşime mi takmıştım? Bir sapığın peşinden mi 5 sene koşmuştum? Dediği şeyler tüylerimi diken diken yapıyordu.
Ondan iğrenmeye başlamıştım.
Telefonu suratına kapattım.
Ona birden ne olduğunu ve numaramı nereden bulduğunu bilmiyordum.Evet onu bir çok kızla görmüştüm ama aklımdan onun böyle bir sapık olabileceği geçmemişti.Hala daha şaşkınlık içerisindeydim.Telefonu sehpanın üzerine bırakıp bacaklarımı kendime çektim ve ellerimi saçlarımda birleştirdim.
5 yıldır yaptığım tüm salaklıklar gözümün önünden geçiyordu ve bu kendimden de nefret etmeme sebep oluyordu.Sehbanın üzerinde titreyen telefonumu elime alıp gelen bildirime baktım.Görmek ve okumak bile mide bulandırıcıydı.
'Seni hayal ederek rahatlamak gerçekten çok iyi hissettiriyor Hye Su ;)'
Hoseok bu bölüm de yoktu çünkü geçiş bölümü dırırıırım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
best friend ❆ jung hoseok✔
Fanfiction❝Unutalım.❞ İki dudağının arasından dökülenler neden bu kadar acı veriyordu bana? Neden en yakın arkadaşı gibi değil de birazdan cebindeki cüzdandan parayı çıkarıp komodine koyacağı tek gecelik bir sürtük gibi hissediyordum? ❝Arkadaşlığımızı koru...