22

9.7K 743 275
                                    

Merhaba yavrumlar!

Herhalde en erken buluşmamız oldu bu! 

Ama büyük ihtimal ile yarın tekrar bir bölüm daha atacağım!

O yüzden beklemede kalın!

Bölüm ve hikaye ile ilgili görüşlerinizi yorum yaparak bana iletin lütfen ~~~

********************

Elimde ki kağıtta yazan adrese ve karşımda ki binaya bakarken doğru yerde olup olmadığımı bilemiyordum.

Umarım öyleyimdir.

Evden alışveriş yapmaya gideceğimi söyleyerek çıkmıştım.Hoseok beni bırakabileceği konusunda ısrar etse de onu reddermiş ve işine gitmesini söylemiştim.

Doğru bir şey mi yapıyordum bilmiyorum.

Ya bu da bir tuzak ise? O zaman ne yapacaktım? Bu defa Hoseok bile beni kurtaramazdı.İşte en büyük korkum buydu.

Neredeyse 10 dakikadır binaya bakarken yapmam gereken tek şey adım atıp içeriye girmekti fakat yapamıyordum.Sanki olduğum yerde kalakalmıştım.Kıpırdayamıyordum.

Aklımdan şuan da geri dönüp hiç bir şey olmamış gibi hayatıma devam etmek geçiyordu fakat söz konusu başka bir hayat vardı.Benim yüzümden bir başkasının hayatının mahvolmasına izin verebilir miydim?

Korkuyordum.Bana ve bebeğime bir şey olacak olmasından , Hoseok'u göremeyecek olmamdan..Diğer yandan ise onun bana birşey yapmayacağı geçiyordu kafamdan.Bu ne kadar imkansız da olsa olumlu düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.Avuçlarım terlemiş yüzüm bembeyaz olmuştu.Gerçekten bu kadar korkmama değiyor muydu bilmiyordum.

Sonunda olduğum yerde durmayı bırakıp ufak bir adım attım.Binanın kapısına yaklaştıkça korkum büyüyordu.Kalp atışlarım hızlanmıştı.Önümde ki kapıyı itip içeriye girdim.

Buradan sonra dönüşüm yoktu.

Eğer burada bana veya bebeğime bir şey olursa Hoseok beni affetmeyecekti.

Biliyordum.

Yavaşça boş binanın içerisinde yürümeye başladım.Herhangi bir ses duyamıyordum.Hiç bir ses yoktu.Yürürken ayak seslerime farklı birinin daha eklendiğini hissettiğimde olduğum yerde durup dinledim.Kapılardan birinden etrafına bakan Mi Cha'yı gördüğümde şaşırmıştım.

Etrafı süzmeyi bırakıp bana baktığında aynı şaşkınlığı onunda yaşadığını gördüm.Olduğu yerde durup bana bakarken gözleri hafif dolmuştu.

"Hye Su?" Gözlerimi ondan çekmedim.Demek mesajda gerçekten ciddiydi.Gelmediğim zaman gerçekten Mi Cha'ya bir şey yapacaktı.Ya da Mi Cha gerçekten iyi bir oyuncuydu ve Dae-Ho ile iş birliği kurup beni tuzağa çekmişlerdi.

"Burada ne işin var? Tekrar bir tuzak değil mi?" Arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim ve kapının kulpuna elimi attım.Fakat açamadım.

Kilitliydi.

Ne kadar zorlarsam zorlayayım kapı açılmıyordu.Korku tümüyle bedenimi sarmıştı.

"Hye Su? Ne yapıyorsun? Ne tuzağı?" Gözlerim doluyordu.Gerçekten tuzağa düşmüştüm.Arkamı dönüp bana yaklaşan Mi Cha'ya durması için elimi kaldırdım.

"Kapı neden açılmıyor?!" Mi Cha bana doğru bir adım daha attıktan sonra eliyle arkasını gösterdi.

"Ben orada ki kapıdan girdim.Neden açılmadığını bilmiyorum.Ve sen...sen hamilesin." Gözleri karnıma giderken şaşkınlıkla açılmıştı.Parmağı ile karnımı gösterirken benim gözlerim iyice buğulanmaya başlamıştı.Burada ne olduğunu çözemiyordum.Bir tuzağa geldiğimin farkındaydım fakat ne olacağını tahmin edemiyordum.Bana ne yapacaktı?

"Dae-Ho ile birlik mi oldun?!" Sesim boş ve büyük bina içerisinde yankılanırken Mi Cha gözlerini sonunda karnımdan çekebilmişti.

"Onunla hiç bir zaman birlik olmadım.Herşeyi yanlış anlıyorsun." Bana attığı bir adımdan sonra geriledim ve ondan uzaklaştım.

"Bana yaklaşma." Mi Cha olduğu yerde dururken kulaklarımıza ulaşan adım sesleri ile gözlerim Mi Cha'nın arkasına kaydı.Omuzunun üzerinden odalardan birinden çıkan Dae-Ho ile buluştu.Yüzünde ki gülümseme midemi bulandırmıştı.Ellerini birbirine çarparak alkışlarken Mi Cha arkasını dönüp ona baktı.

Bir şey bilmiyormuş gibi görünüyordu fakat ona güvenmiyordum.Beni bir kere tuzağa çekmişti.Neden ikincisini de yapmasın?

"Ne kadar da arkadaşça bir karşılaşma." Dae-Ho karşımızda durduğunda gözlerimde ki yaşlar teker teker yanaklarıma ulaşıyor ve nefesim kesiliyordu sanki. "Eski arkadaşların buluşması." Mi Cha önüme geçip kaşları çatık bir şekilde Dae-Ho'ya bakmaya başladı.

"Buraya neden çağırdın?" Dae-Ho gülümserken gözlerini Mi Cha'dan çekerek bana çevirdi.Bana doğru bir adım attığında Mi Cha önüme geçip bana yaklaşmasını iyice engellemişti.

"Ne oldu? Tuzağa düşürdüğün arkadaşını korumayı mı seçiyorsun?" Dae-Ho alayla güldüğünde yutkundum.Biliyordum.O beni tuzağa düşürmüştü.Bunda haklıydım.Buraya neden gelmiştim ben?

"Ben yapmadım orospu çocuğu!" Mi Cha , Dae-Ho'ya doğru yürürken yüzüne yediği tokat ile yere düşmüştü.Elinin çarpma sesi boş binada yankılanırken Mi Cha yanağını tutarak yerden kalkmıştı.

"Şerefsiz heri-" Bir kere daha.Yere düştüğünde korkuyla olacak şeyleri bekliyordum.Dae-Ho kafasıyla Mi Cha'yı işaret ettiğinde birkaç kişi kapıdan girmiş ve Mi Cha'yı yerden kaldırmıştı.

"Götürün.Sesinin çıkmayacağından emin olana kadar başında bekleyin." Mi Cha baygın bir şekilde binadan çıkarılırken Dae-Ho'nun gözleri bana dönmüştü tekrar.Yavaşça bana doğru bir adım attı.Geriledim.Ben geriledikçe adımlarını durdurmamıştı.Taa ki sırtım soğuk duvar ile buluşana kadar.

Dibime kadar yaklaştı.Ayakkabıları ayakkabılarıma değdiğinde durdu.Nefesini yüzümde hissederken iğreniyordum.Kendimden , ondan.Elini kaldırdığında gözlerimi sıkı sıkı kapattım.Gözlerimde ki yaşlar teker teker yanaklarımdan aşağıya süzülürken işaret parmağının tersini yanağımın üzerinde bir çizgi halinde gezdirip göz yaşlarımı silmişti.

İğrenç tenini tenimin üzerinde hissetmek midemi bulandırıyordu.

"Sana gelince.." Gözlerimi hafif araladım.Bana bu kadar yakın olmasından nefret etmiştim.Ondan nefret ediyordum. "Benim olmamanın cezasını çekeceksin Hye Su."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
best friend ❆ jung hoseok✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin