25

10.3K 771 132
                                    

Selam yavrumlar

Nasılsınız görüşmeyeli?

Finale yaklaştık haberiniz olsun.

Hikaye ile ilgili düşüncelerinizi yorum yaparak bana bildirin lütfen ~~

&&&&&

"Bu çok olmadı sanki.." Aynaya bakarak dudaklarımı büzdüm ve yan döndüm.Yan döndüğümde daha da büyüyen göbeğimi görmek moralimi yerle bir ederken elbiseyi çekiştirdim.

"Olmadı işte." Dolaba doğru yürüyüp Hoseok'un daha yeni aldığı lacivert elbiseyi çıkarıp olabildiğince hızlı bir şekilde üzerime geçirmiş ve tekrar aynanın karşısına geçmiştim.

Bu elbise artık gerçekten kocaman olan göbeğimi en azından birazcık saklamıştı.Dudaklarım beğeni ile yukarı doğru kıvrıldı.Sonunda birisini beğenebilmiştim.Yatağımın üzerine bıraktığım onlarca elbise ve hazırlanmam gereken bir yemek vardı.

Gergindim.

Hoseok'un iş ortağı ile bir yemeği vardı ve beni de götürecekti.Aslında hala evli olmamamız , buna rağmen koca bir göbeğe sahip olmam beni insanların düşüncelerinden biraz çekindiriyordu.Fakat gelemem diyemezdim.Hoseok'un kırılacağını biliyordum.

Yatağın üzerinde ki elbiseleri şuanlık es geçerken saçımı ve diğer işlerimi hallettikten sonra neredeyse hazır bir şekilde aynanın karşısına geçtim bu defa.İyi görünüyordum.Her ne kadar göbeğim hala yerinde dursa da iyiydim.Son rütuşları attıktan sonra hazır olduğumu hissetmiş ve elbiseme uygun ayakkabılarımı ayağıma geçirip çantamı almış ve odadan çıkmıştım.

Hoseok hazır bir şekilde koltukta oturuyordu.Kapının açılış sesini duyduktan sonra gözleri bana doğru dönmüştü.Yüzünde ki inanılmaz gülümseme ile beni baştan aşağıya süzerken yanaklarımın yandığını hissetmiştim.Kapının önünde öylece dikilmeyi bırakıp bir adım attım.Hoseok yerinden kalkmış ve üzerinde ki takım elbiseye düzen vererek yanıma doğru adımlanmıştı.

Gözleri gözlerimden , gülümsemesi yüzünden bir an olsun ayrılmamıştı.Yanıma gelip elini belime sardı.

"Çok güzelsin." Yanaklarımın rengi 2 ton daha koyulaşırken kafamı eğdim.

"Bu göbek ile mi? Dalga geçme lütfen." Belimde ki ellerinin tuşunu sıkılaştırıp burnunu saçlarımın arasına gömdü.Topuklu giymeme rağmen hala ondan kısaydım.

"O , seni güzel yapan şeylerden birisi." Hafifçe geri çekildim ve kaşlarımı çattım.

"Yani normalde değilim ha?" Hormonlarım ciddi bir yükselişteydi.Alınganlığım çoğalmıştı.En ufak şeye tavır alıyor , trip atıyordum ve o sürekli bunu alttan alıyordu.

O dünyada ki en iyi insan ve koca olabilirdi.

Güldü ve beni kendine çekti tekrar.Alnını alnıma yaslayıp gözlerini gözlerime sabitledi.Kokusu buram buram burnuma doluşurken gerçekten cennetteymiş gibi hissediyordum.

"Her halin güzel." Takım elbise ile nefes kesici görünüyordu.Bu kadar yakınımda olması nefesimi zaten keserken , aynı oranda güzel görünmesi beni öldürüyordu.

"Seni gerçekten şuan öpmek istiyorum ama güzelliğinin bozulmasını istemem." Gözleri dudaklarımda gezinirken dudaklarını yalamıştı.Bu görüntü o kadar etkileyici ve davetkar görünüyordu ki bacaklarımın güçsüzleştiğini hissetmiştim.

Konu o olunca çaresizdim.

Her hareketi onu çaresizce daha çok sevmeme sebep oluyordu.

Alınlarımızı ayırdı ve bir adım geriye gitti.Fakat eli hala belimdeydi.

"Şimdi gidelim." Yutkundum ve kafamı salladı.Biraz önce ki yakınlığımızı kafamın içerisinden çıkarmam gerekiyordu.Yoksa insanlar aşırı kırmızı göründüğüm için beni hasta zannedebilirlerdi.

Evden çıktık.

Heyecanlı hissediyordum.

Arabaya binip yemeğin olacağı restoranta doğru ilerlerken parmaklarım ile oynuyordum.Genelde heyecanlı olduğumda bunu yapardım.

"Bu kadar heyecanlanmana gerek yok.Sadece basit bir yemek." Yola bakarak söylediği şey sonrasında ona doğru dönmüştü gözlerim.

"Yine de heyecanlıyım." Yola bakarak gülümsedi.Birşey söylemeden sürmeye devam ederken ben dışarıyı izliyordum.Bir süre sonra araba durduğunda geldiğimiz yere baktım.Dışından bile lüks bir mekana benzeyen bir restourant gördüm.Arabadan indiğimizde arabayı park için götürmüşlerdi.Hoseok elini belime atarak beni girişe doğru yönlendirirken heyecanım 10 katına çıkmıştı.

Kalbim büyük bir gümbürtüyle atıyordu.

&&&&

"Tanıştığım için gerçekten çok memnun oldum Hye Su.Umarım daha çok görüşürüz." Gülümseyerek karşımda ki çifte baktım.Yemek boyunca ne kadar güzel göründüklerini düşünüp durmuştum.Hala aynı şeyi düşünüyordum.

Birbirleri ile uyum içerisindelerdi.

Birbirlerini taşıyabiliyorlardı.

Güzel ve bitmesini istemeyeceğim bir yemekti.Ne zaman gitme vakti gelmişti onu bile anlayamamıştım.Gerçekten hızlı geçmişti.Şimdi ise kapıda vedalaşıp arabalarımıza gidecektik ve gece son bulacaktı.

Hoseok ve iş ortağı birbirlerine selam verdikten sonra bizden uzaklaşmış ve personelin getirdiği arabaya binerek ayrılmışlardı.

İç çekerek Hoseok'a döndüm.

"Gidelim mi?" Hafif esen rüzgar elbisemin altındaki tenimi sıyırıp geçerken titremiştim.

Hoseok gelen arabanın kapısını açıp binmeme yardımcı olmuş ve kendiside şoför koltuğuna geçerek arabayı çalıştırmıştı.

Evimize uzak olan yol boyunca camdan dışarıyı izlemiş ve yıldızlara bakmıştım.

Araba durduğunda geldiğimiz yere baktım.Ufak bir parkın önünde durmuştuk.

"Neden durduk?" Hoseok bana gülümseyerek arabadan indiğinde peşinden bende indim.Yavaş adımlarla parka doğru ilerlemiş ve salıncağa kurulmuştu.Ufak salıncağın içerisinde kocaman görünüyordu.

Ayakta dikildiğimi gördüğünde eli ile yanında ki salıncağı gösterdi.

"Gelsene." Yavaş adımlarla yanına doğru ilerlemiş yanında ki salıncağa zar zor sığmıştım.Hoseok hafifçe sallanmaya başladı.Ben ise öylece oturuyordum.

"Seninle bu duruma kadar geldiğimize inanamıyorum." Yüzünde ki muhteşem gülümseme aydınlattı etrafımı. "Fakat iyi ki o gece , o hatayı yapmışız."

Gözlerini bana çevirdi.Ağzımdan tek bir kelime dahi çıkmıyordu.Ne diyebilirim bilmiyordum.

"Hye Su.." Yutkundu , yutkundum.Ne diyeceğini merak ile bekliyordum. "Sana bunu sormayı unuttum." Bizim sevgili olacağımızı düşünmüyordum.Ben bu kadar hamileyken daha yeni sevgililik mertebesine erişmişiz gibi hissediyordum.Birazdan bana çıkma teklifi edecekmiş gibi.

"Benimle evlenir misin?" Bunu beklemiyordum.Dilimi yutmuştum , tükürüğüm boğazımda kalmıştı.Ben çıkma teklifi bekliyordum.

Gözlerimin dolduğunu hissettim.Onunla bu anı yaşamak o kadar inanılmaz hissettiriyordu ki bu duyguyu kaldıramıyordum.Kabaran hormonlarım beni zorluyorlardı.Kafamı salladım.

"Evet." Gülümsedim.

"Seninle evlenirim."

best friend ❆ jung hoseok✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin