❝Unutalım.❞ İki dudağının arasından dökülenler neden bu kadar acı veriyordu bana? Neden en yakın arkadaşı gibi değil de birazdan cebindeki cüzdandan parayı çıkarıp komodine koyacağı tek gecelik bir sürtük gibi hissediyordum?
❝Arkadaşlığımızı koru...
"Sen erkeksin Min Ho duramazsın!" Gülerek aynadan birazdan birbirlerine girecek olan ufaklıklara baktım.Minah kardeşinin saçına uzandığında babaanneleri aralarına girmişti.Şuan burada olduğu için şanslı hissediyordum.Kadın saçımı yaparken onlar ile uğraşmam imkansızdı.
"Ya babaanne şuna bir şey söyle! Bende annemin beyaz elbisesinin eteğini tutacağım." Güldüm.Gerçekten sinirlenince tamamen Hoseok'a benziyordu bu çocuk.Babaannesi onları kandırarak odanın içerisinden çıkardığında rahat bir nefes aldım.İkizlerin kavgaları kesinlikle daha şiddetli oluyordu.Kuaför kadın saçlarıma güzelce şekil verirken ben heyecandan ölmek üzereydim.
Az bir süre kalmıştı.
Tamamen Jung Hoseok ile evlenmeme çok çok az bir süre kalmıştı.
İkizler doğduktan bir süre sonra Hoseok evlenmekte diretmeye başlamıştı.Aslında evliliği sadece gösteriş olarak görmeye başlamıştım.Yani sonuçta artık iki tane çocuğumuz olmuştu , evlenmesekte beraberdik.Ama artık gerçekten ısrar etmeye başlayınca ben çocuklarımızın biraz büyümesini istedim.Şuan 3 yaşındalardı.
Yeterince büyüdüklerini düşünen Hoseok hızla tüm evlilik işlerini halletmiş ve bana sadece gelinlik giyip karşısına geçmek kalmıştı.
Kadın saçımı bitirip makyajımı da hallettiğinde odanın kapısı çalınmıştı.Hoseok'un geldiğini düşünmek anında karnıma sancı girmesine sebep olmuştu.Derin bir nefes aldım ve kapıdakine onay verdim.İçeriye giren kişi Hoseok değildi.
Mi cha'ydı.
Oldukça uzun bir süreden sonra onu karşımda görmek beni şaşırtmıştı.Onu en son Dae-Ho'nun yanında görmüştüm.Şimdi burada olması garipti.
"Hye Su." Kadın bizi yalnız bırakmak için dışarıya çıkarken ben öylece Mi Cha'ya bakıyordum.Kapıyı kapatıp bana doğru bir adım attı.Yüzünde ki gülümseme ile beni süzdü.
"Gelinlik...çok yakışmış." Gözlerimi üzerime çevirip baktım.Daha sonra ise tekrar kaldırdım kafamı.
"Teşekkür ederim." Derin bir nefes aldı.Çekingen görünüyordu.Bende gergindim.
"Bu zamana kadar yanlış anlaşıldığım için özür dilerim Hye Su." Yanlış anlaşılması benim suçum değildi.Yaptığı şeyler beni öyle düşünmeye itmişti.Hoseok'ta benimle aynı düşünüyordu.Bu bir tesadüf olamazdı ve Dae-ho'yu merak etmiyor değildim.
"Dae-ho-" sözümü kesti.
"Onu seni kaçırdığı gün ihbar ettim Hye Su.Yakalandı.İçin rahat olsun." Derin bir nefes aldım.Sonunda layığını bulması beni rahatlatmıştı.Bir süre daha odada sessizce bekledi.Daha sonra ise bana gülümsedi.
"Mutluluklar dilerim.Umarım Hoseok ile hep mutlu olursunuz." Ona karşılık olarak gülümsediğimde arkasını dönerek kapıya ulaşmış ve odadan çıkmıştı.
Ben ise tek başıma oturup evlilik saatinin gelmesini bekledim.Bir süre sonra annem içeriye girdiğinde artık gerçekten vakti olduğunu anladım.Bu odadan çıkıyor ve ,
yeni hayatıma giriş yapıyordum.
Hoseok'un karısı olarak..
&&&&
"Woah noona! Bu kurabiyeler muhteşem!" Jungkook'un sesli bağırışına karşılığı Minah vermişti.
"Woah oppa! Bugün çok daha muhteşemsin." Odadakiler Minah'ın tatlılığına karşılık kahkaha atarlarken Jungkook yanında oturan Minah'ın yanağına büyük ve ıslak bir öpücük bıraktı.
Minah Jungkook'u çok seviyordu.Taehyung kaç kere onu oyuncaklar ile kandırmaya çalışsada Minah kesinlikle Jungkook'u seçiyordu.
"Ben daha muhteşemim ama!" Taehyung sızlanırken Minah onu umursamadan Jungkook'u izlemeye devam etmişti.
Taehyung bana döndü.
"Şu kızın bana aşk acısı çektiriyor." Taehyung ikisinide çok seviyordu.Ama onların en sevdiği olmakta istiyordu.Minah'ın Jungkook'u ondan daha çok sevmesi onu kıskandırıyordu.
Min Ho yavaş adımlarla Taehyung'un yanına gelip yanağına öpücük bıraktı ve konuştu.
"Ben seni seviyorum Tae Hyung." Taehyung gülerek Min Ho'yu kucakladı ve göğsüne soktu adeta.
"Tanrım! O kadar tatlısın ki cinsel tercihimi değiştireceğim." Güldüm.Bu ikili benim favorimdi.
Tabii ki Hoseok ve benden sonra.
Hoseok arkamdan sarılıp ellerini karnımın üzerinde birleştirdi.
"Merak etme Tae.Noonan sana bir kız daha doğurur hemen." Hoseok'un eline vurdum.Ortalık yerde söylenecek şey miydi şimdi bu? Kızarıyordum.Kızardıkça halime daha çok gülüyorlardı.
Hoseok gülerek burnunu boynuma gömdü.
Hayatımın en güzel günlerini yaşıyordum ve umarım bunun sonu hiç gelmezdi.
~~~~
Merhaba yavrumlar!
Eveeet final yazısına hoşgeldiniz sizi şöyle sağdan sağdan yanıma alayım.
Uzun bir şey olmayacak merak etmeyin -böyle şeyleri pek beceremem zaten.- ben sadece size karşı olan minnetimi göstermek istiyorum.
Hikaye boyunca okuyan , oy veren , yorum yapan herkese çok çok teşekkür ederim.
Desteklerinizi eksik etmediğiniz için minnettarım.
Ne kadar bölüm atma sürelerim sürekli değişip dursa da beraberce uzun bir süre geçirdik.
Eğer hikayede , sonda beğenmediğiniz , hoşunuza gitmeyen herhangi birşey yazdıysam affedin.
KENDİNİZİ ÇOK SEVİN!
AMA BENİ SEVMEYİ DE UNUTMAYIN!
SİZİ SEVİYORUM!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
