8 Mart 1994Gözlerimi açtığımda bana bakan gözler gördüm. Bu insanları daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Hatta bu ortam bile çok garipti. Biraz daha dikkat ettiğimde bu sesleri bir yerden hatırladığımı anladım. Dokuz ay boyunca duyduğum seslere çok benziyordu. Daha net gelen seslerdi. Uyandığımı gören bir adam bana baktı ve gülümsedi. Deli mi ya ? Bana niye böyle bakıyor. Yerimde kıpırdamaya başladım ama hareket edemiyordum. Gözüm duvarda ki şeylere takıldı her yer pembeydi. Ve duvarda ki şeye baktım. Bir leylek ağzında ki bohçada bebek taşıyordu. Bir dakika ben neden bir beşikteyim. Durun lütfen alıştıra alıştıra söyleyin....doğdum mu? Tabi kızım ya yoksa bunlar ne. Bu seslerin sahibi de babam olacak olmalı. Biraz mutlu oldum onlara kavuşmak güzeldi, özledim. Mutluluğumu dışarı vurmuş olmalıyım ki babam '' Bakın bakın. Kızım beni görünce nasıl da gülüyor. '' dedi.
2001
'' YAAAAAA! Zorla mı götüreceksiniz gitmiyorum.'' Gene bir okul klasiği yaşıyorduk. O ana sınıfı denen yere gitmek istemiyordum. Zaten beni farklı bir okula kayıt etmişler bugün ilk günüm. Annemin sabrı taşmış olacak ki bir köşede ağlamaya başladı. Babam da annemin ağladığını görünce iyice bana sinirlendi. Tamam artık diretmenin bir manası yok çünkü en son annemi ağlattığım zaman babam şubat ayında beni kar dolu balkona koymuştu. O yüzden sustum.
Gelmiştik güzel bir yere benziyordu. Gitmek istemediğim için ağladım. Beni zor da olsa içeri tıktılar. Annem ve babam dışarıda ben içeride ağlıyordum. Biraz duygu sömürüsü yapmaktan hiçbir şey olmaz. Baktım kadın beni içeri götürüyor sustum ve kadın ile birlikte gittim. Beni teker teker herkes ile tanıştırdı. Sanırsın küçücük kızım. Aslında evet daha 4 yaşındaydım. Bir odaya girdik çok güzeldi. Her yer rengarenkti. Bir masanın etrafında toplanmış çocukla vardı. Hatırladığım kadarı ile adı Eylül olan kız bana doğru yaklaşıyordu. Yanıma geldi '' Öyle uzakta durma sen de gel oyun oynayalım.'' dedi. Evet kabul ediyorum asosyaldim. Kimse ile konuşmak görüşmek istemezdim. Sadece annem ve babam. Kız ile oyun alanına gittim. Oyun oynamıştık. Güzel vakit geçirmiştik. Okul bitmişti annem beni almaya gelmişti. Kapıda iki adam daha vardı. Ben ve adını hatırlamadığım iki çocuk sona kalmıştık. Ben koşup annemin boynuna atladım. Yandaki adam ''Seni ilk kez görüyorum güzellik yeni mi geldin sen?'' dedi. ''Evet.'' dedim. Adam ve annem bir şeyler konuştu sonra bizi parka götürdüler. Okuldan sonra her gün yakındaki bir parka gidip bir saat oynuyorduk. Bu böyle iki yıl sürdü. Temmuz, Uğur ve ben çok yakın arkadaş olmuştuk. Birbirimizin doğum günlerini kutluyorduk hatta ben Temmuz'un sünnetine gitmiştim. Garipti. Her neyse. Ama bu sırada benim gönlüm Temmuz'a kaymıştı. Birgün gene faaliyet yapıyoruz bir anda birinin yanağıma bir buse kondurması ile yerimden sıçradım. Yanıma döndüğümde Temmuz ayakta dikilmiş yere bakıyordu. Bir anda kıpkırmızı olmuştum. O sırada Temmuz kendi masasına gitmişti. Öğretmenimin beni çağırdığını duyunca sevinmiştim. Annem gelmişti çok mutlu olmuştum. Olanları anneme anlattım. Bir şey dememişti. Aslında ben bir buçuk yıl onlar ile aynı okuldaydım sonra başka bir okula gittim. Bunu onlara söyleyince Temmuz biraz üzülmüştü. Uğur da üzülmüştü. O günün sonunda bana bahçeden kopardığı bir çiçeği getirmişti Temmuz. Okulun son günü Temmuz'un bana olan bakışları hala aklımda.
9 Eylül 2016
O bakışlar. O gözleri özlemiştim. Bir zamanlar bakmaya doyamadığım o gözleri şuan benim canımı yakıyordu.
Ceylin beni çekiştirince irkildim o çoktan o tarafa koşmaya başlamıştı. Temmuz'dan bakışlarımı çekip yanında kişilere odaklandım. Hadi ama. Ortaokulda 4 senemi birlikte geçirdiğim deliler buradaydı. Meriç,Burak ve Ege. Onları çok özlemiştim ama hala kırgındım. Ceylin yanlarına gidince ben de gittim. Ceylin de benden dolayı okuldan kimse ile görüşmemişti. Ceylin hepsine teker teker sarıldı. Ben hala orada dikiliyordum. Bu neyin inadıydı? Temmuz'un bana ettiği ihanetin nedenini bilmeleri ve bana söylememeleri mi? Evet...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLAT
General FictionGözlerini sıkıca kapattı ve omzuma küçük bir öpücük koydu. Artık ben de gözlerimi kapatmıştım. ''Gitme.'' Aşk. Tek hece, Iki yürek. Iki genç, Iki sevda. Tek sancı, Iki kalp ağrısı...