Veda etmek... belki de en zor şeylerden biri. Veda etmek zordur, insan sevdiğine veda ederken bir parçası da onunla beraber kopup onunla gider. Ve bu yüzden kendini hep eksik hisseder. O boşluğu başkalarıyla doldurmaya çalışır fakat hiçbir zaman o boşluğa tam oturacak bir parça bulamaz insan. Ve o boşluk gün geçtikçe özlemle dolar, hatta taşar. O özlemle dolup taşan boşluk insanı yer, bitirir. Zamanla da insan buna alışır, çünkü başka çaresi yoktur.
En kötüsü de veda anıdır. Insan ağlamak ister fakat ağlayamaz, konuşmak ister fakat konuşamaz. Ve en sonunda eğer sarılmaya karar verirse ve sarılırsa, kendini bırakır ve ağlar, konuşur. Veya söyleyecek bir şeyi yoksa sadece ağlar. Ağladıkca sarılır, sarıldıkca rahatlar. Ve bir an, o küçücük an, ona gitmemesi gerektiğini, beraber her şeyin üstesinden gelebileceklerini söylemek ister. Fakat bunu yapmaz, yapamayacağı için değil, onun için en iyisinin gitmek olduğunu bildiği için.
Bazen sevdiğin insanların iyiliği için gitmelerine göz yumarsın... Ama asla onlardan vazgeçmezsin. Hep onu tekrar görme umudunu taşırsın, ve bunun için her şeyi yaparsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denedim Olmadı
No FicciónBurada farklı konular hakkında yazdığım deneme yazılarını, bazen de içimden gelenleri paylaşmayı "deneyeceğim".