Zedd Piçi ;P

10.6K 124 9
                                    

(Multimedia-Cynthia)

 Yüzümde bir gülümsemeyle evden çıktım. Bugün doğum günüydü ve o, benim bunu unuttuğumu düşünüyordu. Sabah attığı mesajına sıradan bir cevap vermem , sorduğu imalı sorulara sürekli basit cevaplar atmam onu deli etmiş olmalıydı. Ama şimdi ona gidiyordum. Elimde uzun zamandır istediği Raf Simons deri ceketiyle arabanın kapısını açtım. İçim içime sığmıyordu çünkü bu hediyeyi görünce aklının çıkacağını, sabah sergilediğim soğuk ve anlamsız davranışları unutup hemen boynuma atlayacağını ve o beyaz, simetrik dişlerini gösteren gülümsemesini atıp 'Seni Seviyorummm' diyeceğini biliyordum.

Evlerinin önüne geldiğimde etraf çok sessizdi. Bahçelerindeki siyah benz araba dikkatimi çekmişti. İş arkadaşlarıyla bir toplantı yapıyor olabilir diye düşündüm ve kapıyı çaldım. Hizmetçi İrina karşımdaydı. Hemen gülümseyip 'Merhaba İrina, Zedd evde mi acaba?' diye sordum. İrina biraz sıkkın bir şekilde 'Malesef Cynthia Hanım, kendisi az önce evden ayrıldı.' dedi. Ben biraz bozulmuş bir şekilde ' Peki şurada duran Benz kimin? Üstelik kendi arabası da burada.' deyince İrina açıklama yapmakta zorlandı. Gevelemeye başladı. Ben yine gülümseyerek 'Hadi ama, şaka yapmanın alemi yok. İçeride biliyorum. Doğum gününü unuttum sandığı için bana küstü değil mi?' deyip içeri daldım. Koşar adımlarla merdivenlerden yukarı çıktım. Odasının kapısını hızlı bir şekilde açıp 'Tatatataaam' dedim. Fakat gördüklerim karşısında 2 saniye sonra bedenim şaşkınlık ve sinirle dolup taştı. Göz bebeklerim istemsizce büyüdü. Hayalkırıklığı kotam o 2 saniye içinde en üst seviyeye ulaştı.Zedd yatakta çırılçıplak bir şekilde üstünde sarışın bir kızla karşımdaydı. Kız beni görünce çabucak kıyafetlerini toplayıp gitmeye yeltendi. 'Dur! Hiçbir yere gitmiyorsun! Oturur musun şuraya?' Zedd kıza seslendi. Ben ise hala hareketsizdim. Elimdeki hediye paketi istemsizce ellerimden kayıp gitti. 'Sen naptın?' diyebildim ama sesim bir fısıltıdan öte değildi. 'Ne mi yaptım? Kendimi serbest bıraktım. Seninle yaklaşık 1 yıldır beraberiz Cynthia. Benim senin gibi biriyle bu kadar süre beraber kalmam bile bir mucize bence. Artık bıktım senden de, senin kıskançlıklarından da, gereksiz kaprislerinden de... Ben özgürlüğünü seven bir insanım. Bunu artık kafana sok. Kimse için de özgürlüğümden ödün verecek değilim.Hayatını bir kıza adayabilecek bir insan değilim ben.Beni sıkıyorsun Cynthia. Nefes alamıyorum. Artık daha fazla sana katlanmayacağım. Şimdi al şu yere düşen paketi ve bir daha karşıma çıkmamak üzere git!' Paketi hızla elime tutuşturduktan sonra kapıyı yüzüme kapatıp üstünden kitledi. Bacaklarım titriyordu. Kendimi paramparça hissediyordum. vücudum yine titremeye başlamıştı. Yavaş adımlarla evi terk ettim.

Arabaya bindim. Elimdeki hediye paketini her ne kadar burada parça pinçik etmek istesemde onu ıssız bir yere götürüp yakmak daha da iyi bir fikir diye düşündüm ve onu koltuğun yanına bıraktım. Gözlerimden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Kesintisiz bir şekilde geliyorlardı. Sinirden gerilen kol kaslarım arabayı sürerken bana büyük bir acı veriyorlardı. New York sokaklarında ıssız bir yer arıyordum ve bulacağıma inanıyordum. Zedd piçi bende akıl bırakmamıştı ki... Dönüp dolaşıp durduktan sonra en ıssız yer olarak bir petrol istasyonu bulabildim. Araba o kadar hızlı gidiyordu ki fren yapacağım derken ani bir dönüş yapıp istasyondaki marketin ilk camına yarı geçiş yaptım. Cam tuzla buz oldu.Kırıntılarıda olduğu gibi arabamdaydı. 'Bugün bu kadar şok yeter.' diye fısıldadım içimden. İstasyondaki birkaç görevli adam yanıma koştu. Fakat benim gözlerim başka birine takılı kalmıştı. Bana doğru geliyordu. Zedd'den sonra gerçekten beğenebileceğim bir erkek olmadığına inancımın kırıldığı o ana tanık oluyordum. Nihayet arabaya yaklaştığında arabanın camından sırıtıp cama tıkladı. Ben ise hala hipnotize edilmiş gibi ona bakakaldım. Bu sefer ağzıyla komik hareketler yapmaya başladı ve eliyle kilit işareti yaptı. Diğer tarafta duran görevli adamları tamamen unutmuştum. Hızla arabanın kapı kilidini açtım. Bana eliyle 'okay' işareti yaptıktan sonra kapıyı açtı. Sonunda sesini duyabilmiştim. Yumaşak ve seksiydi. Ama ben hala şoklanmıştım. Bana elini uzattı ve ben karşılık verdikten sonra beni çevik bir şekilde tutup çıkardı. Araban indiğimde gözlerim direk göğüs kısmıyla karşılaşmıştı. Sonra yavaş yavaş kafamı kaldırdığımda yüzüne ulaşabildim. Bana bakarak sıtırıyordu. 'Ama bu komik değil...' dedim çaresizce. Hiçbir şey demedi ve tekrar elini uzattı. 'Nereye?' diye sordum. 'İçeriye' dedi. 

Marketin içine girdiğimde arabamın ön tarafıyla karşılaştım ve de çarpmanın etkisiyle yere dağılmış olan malzemelerle. 'Ben gerçekten çok üzügünüm. İsteyerek olmadı. Zararı neyse ödemeye hazırım. Söylemeniz yeter. Çok mahcubum şu anda.' dedim. Bana uzaylıymışım gibi baktıktan sonra 'Burada bekle.' dedi ve dışarı çıktı. Bende camdan onu gözetlemeye başladım. Görevli adamların yanına gitti. Onlarla biraz konuştuktan sonra cebinden yüklü bir miktar para çıkarıp onlara uzattı. Bu adam bu kadar benzin almış olamaz herhalde, değil mi Cynthia? diye sordum kendime. Yoksa... Tabii ya şimdi jeton düşmüştü. Hemen ayağa kalkıp onların olduğu yöne doğru gittim. Önce hiçbir şeyi çaktırmamak için 'Pardon benim ödemem gereken miktar ne kadar acaba?' diye sordum. Görevlilerden biri 'Sizin ödemeniz gereken birşey yok efendim.' dediğinde ona soru soran gözlerle baktım. 'Senin adın ne?' diye sordu. 'Adım mı? Bu da nereden çıktı şimdi?' Yine gülümsedi. Gözleri parlıyordu. Yakından baktığımda dişlerinin Zedd'inkilere benzediğini gördüm. Yeniden sinirlendim ve hiçbir cevap vermeden markete geri döndüm. Biraz sonra yanıma gelerek ve gülümseyerek 'Benim adım Clark, Clark Wesley. Tanıştığıma memnun oldum.' dedi. 

Aykırı Öküz ♂ ♀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin