Aşkın Medya Dili

ÖZEL BÖLÜM

Multi; Hazal *-*

Haziran 2015,

Sosyal medya hesaplarım aracılığıyla çoğu kız gibi bende fazlasıyla mesaj alıyordum. Normal bir arkadaş olup konuşmak istediklerini yazan insanlar da vardı, saçma salak konular açarak zorla kendilerini engellettiren abazalarda...

Lakin o kadar mesajın içerisinde sadece bir tanesi ilgimi çekmiş, sonrasında ise iç sesim ona cevap yazmam gerektiğini fısıldamıştı. İnsan bir kıza neden 'havuçlu kek sever misin?' diye mesaj atardı ki? Üstüne üstük bunu yazan kişinin adı da en az sorduğu soru kadar tuhaftı; Sıradan Birisi!

Mesaj isteğini kabul edip bir şeyler yazmaya koyulmuştum fakat sürekli olarak siliyor, baştan başlıyordum. Şimdiye kadar hiçbir yerde, hiçbir şekilde havuçlu kek yememiştim ama tadını merak etmeye başlamıyor da değildim.

Nefesimin bıkkınlıkla dışarı firar etmesine izin verdiğim sırada kulağıma Facebook'un o bilindik mesaj sesi nüfuz etmiş, tavana diktiğim gözlerim anında bilgisayar ekranını bulmuştu. 'Baktı ki benim yazacağım yok, duruma el atmak istedi herhalde' diye düşünüp okumaya koyuldum.

Sıradan Birisi

Böylesine bir soruya cevap vermen çok zor olmasa gerek :D

Görüldü dahi atmadan profiline girdim ve kızların en büyük görevini üstlenerek stalklamaya başladım. Amma velakin gerçekleştirmeye koyulduğum bu işlem ilk dakikadan hüsranla sonuçlandığını bildiren alarm vermiş, eli boş çıkmıştım. Profilinde ne adı sanı, ne bir tanecik fotoğrafı, ne de ekli arkadaşı vardı; anadan doğma tertemizdi mübarek. Bari kız mı erkek mi olduğunu öğrenseydim yahu!

Hâlâ profilinde iken geç dahi kaldığımı fark ederek elimi tuşlara doğru götürmüş, 'Ajan falan mısın kardeşim? Bu ne gizliliktir.' yazdıktan sonra ise klavyedeki enter tuşuna basmıştım. Tamam, fotoğrafını falan koyma ama yani en azından ismin doğru düzgün bir şey olsun, haksız mıyım?

Anında görüldü olup yazdığını belli eden noktaların belirmesiyle birlikte keyifle gülümseyerek annemin yatmadan önce getirmiş olduğu fazlasıyla soğumuş sütten bir fırt çektim. Vereceği cevabı fazlasıyla merak ediyordum ve ayrıca vücutumu nedenini tam olarak bilmediğim bir şekilde heyecan duygusu ele geçirmeye başlıyordu.

Sıradan Birisi

Hayır, ajan değilim ama gizli olmayı seven sıradan birisiyim ;)

Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı doğru havalanırken, gözümü ekrandan ayırmamaksızın elimdeki süt dolu bardağı geri eski yerine bıraktım. Tüm olay bu muydu cidden, yoksa birisi bana oyun mu oynuyordu?

Bunun Gül'ün bir oyunu olabileceğinin aklıma gelmesiyle üst dudağımı dişlerimin arasına aldım, gözlerim kısılırken içimden 'Hazal bu ucuz, kokuşmuş numaraları yer mi be?' diye geçirdim. Lütfen ama şurada defalarca kez bu tarz iğrenç şakalamalara maruz kalan Hazal'dan bahsediyoruz ...

Aklımdaki düşünceyi parmaklarım yardımıyla ekrana geçirerek 'Hazal bu kokuşmuş numaralara tok bebeğim, yemez.' yazdıktan hemen sonra tekrar enter tuşuna bastım. Bu çorap deliği kılıklı sarı bezin acilen başka numaralar bulması gerekiyordu, sıktı artık yahu!

Yeniden dakikasında görüldü olup, noktalar ortaya çıktığında bardağıma uzadım ve tek bir hamlede alarak ağzıma doğru götürdüm. Şu an bu sütü içmek yerine pambik şekerime yumulmak isterdim ama maalesef tasarruf edemeyip bütün hepsini gelir gelmez bitirmiştim.