Multi; İnci ve İnci'nin Görkem ile birlikte söylediği şarkı *-*
Egemen'in salıncağı öncekine nazaran daha kuvvetli itmesiyle ağzımdan ufak bir cırlama bağımsızlığını ilan etmişti. Bununla birlikte çevredekilerin tek tek 'manyak ayol bunlar' bakışları üzerimize yoğunlaşmaya başladığında ise kafamı deve kuşu misali yerin atına gömme isteğiyle dolup taşmıştım...
Ellerim yardımıyla yüzümü kapatarak ''Sanırım bu bakışlara daha fazla katlanamayacağım, durdurur musun şunu?'' dedim, isteğimi gerçekleştirmesini beklemeye koyuldum.
Evden her gün yaptığım gibi parka gelmek amacıyla çıkmışken apartmanın önünde Egemen ile karşılaşmıştım ve gelmek istediğini söyleyerek peşime takılmıştı. Ondan hâlâ biraz(!) çekiniyordum fakat o inadına bunu anlayamıyormuş gibi tutumlar sergilemeye devam ediyordu. Veyahut anlıyor idi ama salak ayağına yatıyordu Bülent Ersoy kılıklı!
Hey! Artık o senin sıradan bir arkadaşın değil, erkek arkadaşın... Sevgilin yani, anlatabiliyor muyum? SEVGİLİN. Ona düzgün davran.
İç sesimin uyarısıyla birlikte gülümserken, salıncak gittikçe dahada yavaşlayıp tam anlamıyla durduktan sonra önümdeki korumalığı yukarı doğru kaldırarak o kıymetlimi zar zor sığdırdığım yerden çıktım. Bunu fark eden bazı çocuklar anında bu tarafa doğru koşmaya başlayarak ışık hızına meydan okurcasına yanı başımda bittiğinde çıkan küçük çaplı kargaşanın tam ortasında kalmıştım. Hey, az sakin ayol!
Egemen'in son anda olaya dahil olarak beni kurtarmasıyla birlikte derin bir 'oh' çektim. Keşke tek dertleri bu olsaydı ama bilmiyorlardı ki; büyüdükçe bunlar katlanarak onları yormaya ve hatta yıpratmaya başlayacaktı...
''Bence bir teşekkür öpücüğünü hak ettim, ne düşünüyorsun?'' deyip otuz iki diş sırıtmaya başladığında yürümeye devam ederek yeterince ters olması için uğraştığım bakışlarımı ondan tarafa doğru çevirdim. Şu an için tam olarak emindim; suyuna pilav yaptığımın oğlu bunları bilerek yapıyordu ve haline bakılırsa eğleniyordu da!
Sağ kolunu omzuma attıktan hemen sonra ''Yanaktan bir öpücüğü çok görme be bana turuncum.'' demiş , sırıtışı yerini yavaş yavaş aşağı sarkık dudaklara bırakmıştı. Yanımda adeta koca bir bebek duruyordu ve böyle olduğu için aşırı mutluluk dozundan şuracıkta bayılıp gidecektim yahu!
Ayrıca bana ikinci defa 'turuncum' deyişi de gözümden kaçmamıştı ve böyle demesi çok hoşuma gidiyor, yüzümde bir tebessüm oluşmasına yol açıyordu. Diğer kızlar gibi 'bebeğim, hayatım' tarzı kelimelerden hiç haz almıyor, hatta nefret ediyordum. Ayrıca bu sayede aklıma gelmişken beni rehberine ne diye kayıt ettiğini de soracaktım...
Tabii bende onu öpmek istiyordum ama çekingen yanıma kendini belli ederek buna mâni oluyordu. Fakat ona diş geçirme zamanım gelmişti, öyle değil mi? Nihayetinde birlikteydik ve benim acilen çekinmeye son vermem, bu tarz şeylere ise kendimi alıştırmam gerekiyordu.
''Pekâlâ,'' deyip durmamamızı sağladıktan sonra Egemen'in meraklı gözlerine aldırış etmemeksizin dudağımı yavaş hareketler eşliğinde yanağına doğru yaklaştırdım ve ikisinin buluşmasına izin verdim. Bu ne çok uzun süreli bir öpücüktü, ne de çok kısa ama benim için değerli olduğu tartışılamazdı!
Şimdi aniden gelen cesaretle birlikte yaptığım şey yüzünden temelli yüzüne bakamayacaktım, sıcakladığımı ayak ucumdan saç diplerime kadar hissediyordum. Şu günlerin hafif sıcak geçmesinden de kaynaklanabiliyor olabilirdi lakin benim düşünceme göre biraz önceki olay yüzündendi...
O, yüzünü işgal eden aptal gülümsemeyle birlikte orada dikilmeye devam ediyorken kaçmak istercesine yürümeye başladığım için arkada kalmıştı ama geç kalmamaksızın hemencecik yanıma ulaşmayı başarmıştı. Açık olan saçlarım ile yüzümü kamufle etme oranımın ne kadar olduğunu kafamda hesaplamaya devam ediyorken ortaya bir konu atmaya karar verdim. Malumunuz daha yeni sergilediğim tutum hakkında konuşup mümkünmüş gibi dahada kırmızıya çalarak Egemen'in ve diğerlerinin diline düşmek istemiyordum!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Medya Dili
HumorBir kız tanıdım ekranın diğer ucunda, Hırçın tavırları arasında çocukça. Kimi zaman ağladım onunla, Kalbinden tuttum zamanla. Ama bu hem ciddi anlamda çok hoştu, hemde tam olarak bizi anlatıyordu. Her satırı ayrı ayrı güzeldi lakin sanırım en beğend...