8

5.5K 217 17
                                    

Hemen galeriden çıktım. Hemen kendi numaramı çevirip aramaya başladım. Çalıyordu. Dördüncü çalıştı açıldı. Efsanenin sesi;

Alo. Gizem telefonlarımız karıştı heralde.

Evet de nasıl oldu bu?

Hani sen lavaboya gittin ya o zaman salonda masanın üzerine bırakmışsın telefonu ben de aynı yere bıraktım. Aynı görünümde olunca yanlış almışız.

Hıı. Neyse birşey olmaz.

Şey sana birşey soracağım.

Sor. Dinliyorum.

Bana annamin senin de babanın evlendiği gün beni sevmediğin sözlerinde bir gerçeklik var mıydı?

Biraz durdum. Telefondan nefes seslerini duyuyordum. Ve şunları söyledim;

Söylediklerim bir anlık sinirle ağzımdan çıkmış olan cümleler. Yani böyle birşey yok. Ben seni................ Seviyorum.

Ben de seni.

İyi görüşürüz o zaman.

Görüşürüz.

Gülmekten kulaklarım ağzıma geçiyordu. Çok mutluydum. Galiba ben Efsaneden hoşlanıyordum. Dur bir dakika.. Ama biz bbiyolojik olmasakta hukuksal olarak lardeş sayılırız. Aman boşver. Her zaman negatif olamam. Benim de mutlu olmaya hakkım var. Çalışma masamın önüne doğru giderek annemin çerçevedeki fotoğrafını elime alıp yüzüne dokundum. Yanaklarından öptüm ve yerine geri koydum. Daha sonra aşağı inip salona geçerek koltuğa uzandım. Efsaneyi düşünüyordum. Onu. O güzel yüzünü. Derken kapı çaldı. Hemen koşup kapıyı açtım. Emre gelmişti.

Merhaba dostum.

Merhaba Emre. İçeri gelsene.

Geldim.

Salono doğru geçerek koltuğa oturdu ve endişeli bir şekilde bana şunu söyledi.

Şey sana bişey soracağım ama kimseye söyleme!

Başımla tamam hareketi yapıp cümlesine devam etmesini bekledim.

Buse kaç yaşında?

Allahım soracağın bu muydu. 18 yaşında. Neden sordun?

Gizem ben galiba Buseden.......

Hoşlanıyor musın?

Evet. Hemen boynuna sarılarak şunları söyledim.

Ben zaten ona demiştim. Bir gün seni çok sevecek biri larşına çıkacak seni üzmeyecek biriyle ilişki yaşayacakasın demiştim. Allahımdan başla bişey isteseymişim olacakmış yani. Çok sevindim Emre.

Güzel güzel de ben ona daha da ısnırsam yani aşık olursam nasıl söyleyeceğim?

Sen o işi boşver. O iş ben de canım. Merak etme.

Kapı çaldığında ikimiz de birbirimize baktık ben;

Buseler geldiler heralde.

Hemen koşarak kapıyı açtım. Buse bana;

Emre mi geldi?

Evet nerden anladın?

Motorundan.

Hemen içeri geçti. Ben Efsaneye baka kaldım. Kulağıma eğilerek şunları söyledim.

Fazla takılı kalma zaralıyım.

Hemen kendimi toparlayıp kapıyı kapatarak peşinden ben de içeri geçtim. Emre ve Efsane de tokalaşıp yerlerine oturdular. Buse hemen birşeyler söyledi ve Emre heyecandan ölecekti.

Abi Emre beni motoruyla gezdirebilir mi?

Bilmem.

Abi lütfen. Lütfen abi.

Seni mi kırıcam tamam.

Efsabenin boynuna sarılarak yanağından öperek Emreye;

Olur dimi Emre.

O-o-ollu-rr.

Tamam hadi gidelim.

Elinden tutarak onu ayağa kaldırdı ve evden çıkış yaptıklarını kapı sesinden anladık. Ben konuşmaya başladım.

Telefonları değiştirelim istersen?

Aaa doğru yaa.

Telefonu cebinden çıkartarak bana uzattı ben de elimdekini ona uzattım.


***


EMRE' DEN

Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Buse elimi bırakarak kaskını taktı ve benim binmemi bekledi. Ben de kaskımı takıp bindim. O da omızlarımdan destek alarak motora bindi ve belime sarıldı. Resmen terliyordum. Motoru sürmeye başladığımda ellerini belimden çekerek bağırmaya başladı.

Huhu huhu. Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa...

Dah sonra ellerini tekrar belime koyarak kafasını sırtıma yasladı.

*

Motorla gezinme turumızı tamamlayıp hemen eve dönmüştük. Buse tam evin zilini çalacakken onu durdurdum ve yanına gittim. Ve dayanamayıp şunları söyledim.

Buse biliyorum çok erken, çok anlamsız ama ben ben send...

Evin kapısı açıldı ve Gizem dışarı çıktı.

Balkondan sizi gördüm de o yüzden geldim.

Emre sen bişey diyordun.

Önemli değildi boşver.

O zaman görüşürüz.

İkisi de eve girmişti. Ben de motoruma doğru gidip bindim ve evime doğru yol aldım.










Şu önümüzdeki günler belki bölüm yazamayabilirim. Ama siz yinde beni bilenler unutmasın. 😉









ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin