23

1.9K 39 19
                                    

Merhaba canlar!!! Sıkılmadan okuyabileceğiniz, bitirmeden elinizden telefonun bırakamayacağınız bi bölüm geliyor. Yani kısacası ben öyle düşünüyorum. Siz öyle düşünmeyebilirsiniz. Neyse çok konuştum. Yeni bölüme geçmeden önce küçük bir duyurum var.

‼️‼️💢İlk günlerden reklam yapma diyeceksiniz ama, yeni başladığım  "KORKUYORUM YAŞAMAKTAN Seri/1" adlı kitabıma bir göz atmayı da unutmayın. Üç seriden oluşuyor ve beğeneceğiniz bir kitap türünden. Önem verip okuduğunuz için teşekkürler. Şimdi bölüme geçelim. Hem de bizim tarzımızla.💢‼️‼️

İyi okumalar.

#efsane#

Doktor mühim bir konu Hakkı'nda konuşmak için beni odasına çağırmıştı. Şimdi odasına doğru ilerliyordum. Çok endişeliydim. Gizem hakkında aklıma korkunç şeyler geliyor ama kendimi bastırmaya çalışıyordum.

Kapıyı tıklatarak yavaşça açtım ve doktora bakış attım. Beni görür görmez gülümsemişti ve beni içeri davet etmişti.

"Efsane bey buyurun. Böyle oturun."

Açıkcası gergindim ve alnındaki terlerin akmaması için elimden geleni yapıyordum.

Kapıdan içeriye girerek doktorun gösterdiği yere oturdum.

"Sorun nedir?" diyerek doktorun açıklama yapmasını bekledim.

Ellerini birleştirerek bir öne eğildi ve konuşmaya başladı.

"Efsane Bey, aslında çok ümitsizdik. Kurtaramayacağımızı düşündük. Bu yüzden hayata tutunamayacağını düşündük. Size de üzülmeyin diye haber vermek istememiştik. Ama şuan bunu söylememde bir sakınca yok."

"Anlımıyorum sizi. Kaza da ben de vardım. Gizem ölse bile benden nasıl gizleyecektiniz ki?"

Doktor gülümsedi ve ayaklandı. Karşımdaki koltuğa geçerek elindeki dosyayı açarak içinden siyah küçük kare şeklindeki kağıtları çıkardı.

"Saklayacağımız şey Gizem Hanımın ölümü olmayacaktı. Sizin küçük ufaklıktan bahsediyordum."

Kaşlarım havaya kalktı ve sorguladım.

"Küçük ufaklık?"

"Evet. Ufaklık. Baba oluyorsunuz Efsane Bey. Sizi bu konuda bilgilendirmem gerek. Büyük bir darbeyi atlaşmış olsak da hala bir risk bulunuyor. Bunun için olduğunca dikkatli olmalısınız. Bebeğinize ve eşinize olduğundan daha fazla ilgi göstermelisiniz."

Ne demişti ki şimdi? Hiçbirini anlamamıştım. 'Baba oluyorsunuz Efsane Bey!' cümlesinden sonra. İçimi sevinç bürümüştü ama patlayamıyor bir türlü sevincimi dışarı yansıtamıyordum.

Yerimden seri adımlarla kalktım ve odadan hızlıca çıktım. Doktorun söylediklerini duymuyor hızlıca koşmaya başlamıştım. İki üst kata çıktığımda koridorun sonundaki odaya girdim. Sanki geleceğimi biliyormuş gibi doğruldu Gizem olduğu yerde.

"Şşş. Hareket etme." diyerek tekrar onu yerine yatırdım.

"Ne zamandır seni bekliyorum. Nerelerdeydin?"

"Doktorun odasındaydım."

"Önemli birşeyi mi var?" dedi heyecanla ve sonradan gelen endişe ile.

"Sana söylemem gereken birşeyi var?"

"Nedir?" dedi gözlerini faltaşı gibi açarak.

Kafamı karnını üzerine koydum ve ellerim ile ellerini tuttum.

"Anne olacaksın." söylediğim bu cümleden sonra ufak bir hareketlenme ve mırıltı olmuştu. Birkaç saniye için onu böyle bıraktım. Ama daha sonra dayanamadım ve kafamı kaldırdım.

Kıpkırmızı gözler adeta benim kalkmamışsa bekliyordu ki o anda sarıldı bir hışımla bana. Karşılıksız asla kalmayarak, ince belini iki kolumka da sıkıca sardım.

Bir Süre Sonra

"Buna inanamıyorum."

"Buna inanmayan için bir sebep yok birtanem. İmkansız bir şey değildi."

"Tabi ki de öyle. Ama garip."

"İlk defa olduğıçumuz için böyle garip hissediyor olmalıyız. Ama ben şimdiden bir kızımızın olacağını hissediyor gibiyim."

"Delisin Efsane." diyerek tekrar vücudumu sarıldı. Başını omzuma yasladım ve kokusunu içime çektim. Uzak kalmamamıza rağmen, nasıl özlemiştim onu.

"Emre nerede?" dediğinde Gizem, doğruyu söyleyebileceğimden pek emin değildim. Daha yeni iyileşmiş ve üstelik daha yeni de olsa hamileydi. Ona bunu yapamazdım. O an aklıma gelen ilk yalanı söyledim.

"Sakin ol! Kötü bir şeyi yok ama, bu hastanede bulunmayan imkanlar nedeni ile başka bir hastaneye sevk ettiler."

"Nasıl yani?" diyerek yattığı yerden doğruldu ve karşımda oturdu.

"Sana endişelenmemeni söyledim. Kötü bir durum yok."

"Bana doğruyu mu söylüyorsun?"

Sanki anlıyor gibiydi. O kadar da belli mi ediyordum? Ama bunu devam ettirmeliydim. Mecburdum.

"Bana güven Gizem."

"Zaten güveniyorum. Ama kötü hissediyorum."

Ellerimle ellerini sıkıca tekrar kavradım. Doğru mu yapıyordum, yapmıyor muydum hiç bir fikrim yoktu. Sadece daha fazla acı çekmesini istemiyordum.

Odanın kapısı açıldığında gördüğüm yüzler ayağa kalmama neden olmuştu. Bunlar annem ve Mehmet amcaydı.

"Kızım!" diyerek boynuna sarılmıştı Gizem'in Mehmet amca. Gizem de onu özlemiş olmalıydı ki yatakta dizlerinin üzerinde kalkarak o da sıkıca babasına sarılmıştı. Elimin üzerinde hissettiğim el ile anneme döndüm ve gözümdeki yaşa aldırmadan;

"Seni özledim."

Şarkı Önerileri
1: Blackpink: Kill This Love
2. Gökhan Türkmen: Unuturum
3. Jackson Wang: Oxygen *****
4. Sertap Erener: Olsun



ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin