ÜVEY KARDEŞİM

14

Yeni bir sabah kim bilir bugün neler olacak. Hangi üzüntüler, hangi mutsuzluklar. Ben kötü biri değilim neden bütün bunlar benim başıma geldi. Kimin ahını aldım acaba?

Gözlerimi bunları düşünürken kısık kısık açtım. Açtığımda babam karşımda oturuyordu. Hemen yavaşça doğruldum.

Günaydın benim güzel kızım.

Günaydın baba. Ne oldu birşey mi var?

Yoo. İşe gitmeden önce bir kızıma doyasıya bakmak istedim.

Dedi. Babama bakarak ve gülümseyerek baktım. Daha sonra ona sarıldım. Gözlerim dolmuştu. Ama ağlamadım. Benden ayrılarak;

Kızım ben şimdi işe gideceğim. Kahvaltını yapıp dinlen tamam mı?

Tamam babacım. Sana kolay gelsin.

Dedim ve yanağından büyük bir öpücük aldım. Babam odadan çıktığında ben yataktan yani yorganın altından çıkarak yatakta otursum bir süre. Sonra yataktan destek alarak kalkmaya çalıştım. Aslında hiç zoruma gitmiyordu. Bacağımın yarından aşağı olmaması. Odadan yavaş yavaş çıkarak merdivenlere kadar tutunarak geldim. Merdivenlerde Melis ablayla karşılaştım.

Ay sen ne yapıyorsun? Dur bekle ben geliyorum.

Diyerek merdivenleri koşarak çıktı ve benim yanıma gelerek merdivenleri inmemde yardımcı oldu. Merdivenleri indiğimizde ona dönerek gülümsedim ve mutfağa doğru geçtik. Kahvaltı hazırdı. Beni masaya oturtarak yemem için işaret etti. Ben de kahvaltıma başladım. O da bana ve kendine çay dökerek masaya oturdu. Hem yiyerek hem de benle konuştu.

Bu bütün olanlar seni yormuş ve piskolojik olarak etkilemiş olmalısın.

Evet. Bu olanlar beni çok yordu.

Bacağından etkişeniyor musun?

Hayır!

Hıı.

Böyle...

Kahvaltımı etmeye devam ettim ve bitirdiğimde yerimden kalktığımda Melis abla da bana yardım etmek için ayağa kalktı.

Ben kendim giderim.

Dedim ve yavaşça ve etrafa tutunarak odama doğru çıktım. Yatağıma doğru uzanarak telefonumu elime aldım. Whatsappa girerek Efsanenin üzerine tıkladım. Dün görülmüştü. Whatsapptan çıkrak mesajlara giridim ve Efsaneye mesaj attım.

Gizem
Derste misin?

Bir süre bekledikten somra beklediğim mesaj geldi.

Efsane
Evet. Sonra konuşsak.

Mesaj yazmadan telefonu yatağın üzerine koydum. Uzun bir süre okumadığım kitabım KURŞUN YARASI  kitabımı komidinin üzerinden alıp kaldığım sayfadan beri okumaya başladım. Bu yazara bayılıyordum. Sensizela. Kitabın akışı çok hoşuma gidiyordu. Okumak yetmiyor vallahi. İzlesek keşke. Filmi çıksa.

01.30 saat sonra

Oooo ne kadar çok okumuşum. Az kalmıştı. Ama benim uykum gelmişti. Kitap okuyunca. Saat daha 11.53 tü. Nasıl geçecekti bugün böyle. Bir anda odamın kapısı tıklatıldı ve içeri aişe doslarımızdan olan, Fahriye abla ve Sezgin amca ve oğuları kendini beğenmiş Ege gelmişti. Benden bir yaş büyüktü. Sinir olurdum bu çocuğa. Ayağa kalkmaya çalıştığımda Sezgin amca;

Otur kızım biz yabancı mıyız?

Dediğinde yerime oturdum ve onlarla selamlaştım. Bana geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra biraz sohbet ettik ve odamdan çıktılar ve yarım saat aşağıda kaldıktan evden de çıktıklarını kapının kapanmasından anladım. Telefonumu alıp Youtube den bazı komik ve ilginç vidrolar izledim. Buna ise iki saatimi harcadım. Saat 13.07 olmuştu. Bir yarım saat da boş oturarak durdum. En sonunda Telefonumun arama sesiyle yerimde zıpladım ve ruhsal alemimden çıkarak arayan Efsaneye cevap verdim.

Canlar okullar başlıyor artık. Sömestır bitti. Ben sekiz olduğum için teoga çalışmam gerek bu yüzden de bölümlerim üç günde bir, hafta da bir belki de ayda bir olabilir. İyi bir puan elde etmem gerek. Bana dua edin. Hem kitabımda olabilirse başarım adına hemde ailem ve eğitim durumum adına. Ben de hepinize diyorum ki;

Allah sizi hep kötülüklere karşı korusun. En çok istediğiniz şeyi versin. İyi bir gelecek elde edin inşallah... Sizi çok seviyorum. Allaha emanet olun...😄😃😀😊😉😛😳😢😭