Kader çok geç saatte evine gelmişti. Tam uyuyacaktı ki kapıya öylesine birisi vurdu ki sanki kapıyı kıracaktı. Kader kapıyı açmadı ve telefona sarılıp Salihi aradı.
Kader;
- salih abi koş yetiş kapıyı kıracaklar.
- Kim ne oluyuyor kızım
- Bilmiyorum abi koş yetiş allah rızası için !!!
- Tamam bekle yetişiyorum
Derken kapıyı açtılar ve kaderi tuttukları gibi evden çıkarıp siyah bir arabaya sürükleyip bindirdiler.
İçeride yüzü siyah bir perde ile kapalı bir kişi vardı. Kadere
- Sen şükranın kızısın demek.
- Şükran kim siz ne diyorsunuz.
- bilmiyormuş gibi konuşma annen annen !!
Kader her şeyi anladı. O kadındı şükran, annenim diyen kadın.
- o benim annem degil !!
- Dinle çocuk git annene söyle bize olan borcunu ödemez ise eger seni alırız. Öldürürüz devamını kendisi getirsin. Beni hafife almasın.
Adam arabanın dışındaki adamına el işareti yaptı ve kaderi sokaga atıp gittiler. Kader kendi kendine benim bu kadar sorunum varken bir de bu çıktı diye isyan etti. Salih geldi kaderi eve çıkardı ve beraber yemek yediler. Daha sonra karşılıklı çaylarını içerken kader;
-Ahh abi gülsün varya yan eve taşındı.
Abi benim çilem hiç bitmeyecek bıktım valla
Salih;
-Dur kızım Biz ona da bi hal çare buluruz. Dedi.
kader odasına geçip yattı. Salih ise salondaki koltugu açtı ve yattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİLEM İÇİN...
General Fiction"Mutlu bir ailenin dagılma hikayesi..." sonunda var olmak mı? Yoksa Kaybolmak mı? Var.