40.BÖLÜM - Burası Benim Evim!

4 1 0
                                    

Ben kader küllerinden dogan aşkları, Ölümden dönen aşıkları, hayatı degişen insanları gördüm. Neyleyelem ki bizim hayatımız da böyle oldu ama eskisi kadar masum ve temiz kader gitti. Saflık, temizlik, masumiyet hayatımın bunlarda ibaret oldugunu zannederdim bir zamanlar ama artık degil...
Kader sabah uyanıp anneannesinin yanına gitti tabi vicdan azabından o da kahrolmuştu.
Sonra konaga gitti. Konaktaki herkes sofrada kahvaltı yapıyordu.
Kader yemek masasına gitti ve
- Ya ben anlamıyorum bu evdeki insanlar ne kadar beleşçi insan gider holdingde gider bir çalışır sanki babalarının parasını yiyorlarmış gibi bir de lüks yaşıyorlar.
Kardeşi funda;
- Ne diyorsun sen be! Benim babamın parası ben onlarla paylaşmak istiyorum.
Kader;
- Benim de babamın parası ama ben bunlar kadar lüks yaşamıyorum neden acaba bana bakın hepinize söylüyorum bu malda! Bu mülkte! BENİM BENİM BENİM!!! Bunu aklınıza sokun.
Özlem git dayımla sibelin odasını boşalt orada ben kalacagım.
Odadaki herşeyi degiştir ben bunların şeylerini kullanmam.
Sibel atladı hemen
- Kızım sen kimsin biz nerede kalacagız.
Kader
- Yenge hanım bugüne kadar bunca lükste yaşadıgına say siz müştemilatta kalacaksınız.
Ben sizin odanızı sevdim ve orada kalacagım.
Sibel vakit kaybetmeden kaderin annesini aradı kaderin annesi eve geldi.
Ve kadere
- Ne bu rezillik! Sen ne yapmaya çalışıyorsun kader...
Kader
- Ben hiçbirşey yapmıyorum görüyorum ki bu zamana kadar benim hakkımı başkaları yemiş artık ben varım ve buradayım. Ben hakkım olanı istiyorum.
Bu konak, holding benim babamın ben kimseyle malımı paylaşmak zorunda degildim.
Ben gecekonduda yaşarken bunlar bu zenginlikte yaşıyordu bu ev benim mallar benim zenginlik benim duyun artık ben geri geldim...

AİLEM İÇİN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin