DENGESİZ Bölüm7

703 5 0
                                    

Telefonumun zil sesiyle uyandım,arayan ela kapıyı açmamı istedi içeri aldım onu anneme ne dedin dediğimde "anahtarın yerini buldum annen uyurken aldım çıktım" dedi.İşte benim kızım aferin bayageliştirdin sen dedim.Üstümü giyince kapıyı kapattım giderken göktuğ'la karşılaştık bizi gördü el salladı.Arabandan indi yanımıza geldi"nereye böyle" dedi.Okula , mağlum zengin çocuğu gibi istediğimiz saatte gidemiyoruz okula dedim takılmıştım.Oda güldü" nadir görüyoruz gece'nin güldüğünü "dedi.O sıra elanın göktuğ'yu kestiğini gördüm,anlamıştım.Normalda böyle birşey yapmazdım ama ela için "göktuğ bizi okula bıraksana hiç yürüyesim yok" dedim." olur binin" dedi. Öhöm deyip arkaya oturdum şapkamı başıma geçirip köşeye kıvrıldım koltuğun.Ela mecbur öne oturdu.Okula gelince uyandırın dedim,baş salladılar aynı anda ela benim gibi değildi ortama uyum sağlardı bu yüzden hiç çaba sarf etmedim edicek olsamda yapamazdım.Bi ara gözümü açtım ikisi çoktan konuşmaya dalmıştı.O anda dün savaşın dediği geldi aklıma " hep böyle dengesizmisin".Nerden biliyordu öyle olduğunu yada ne dengesizliğimi görmüştü ki yine çıkmazlara çıktığım için üstelemedim ama savaşı düşünüyordum.Okula geldiğimizi görünce "sohbeti bırakın artık vıcık sevgililere döndünüz"dedim.Göktuğ'nun konuştuğunu buz kütlesi dediğini duydum ama cevap vermedim.Ela indikten sonra okula girdik ela pis pis bana sırıtıyor,koluma yavaşça vurup teşekkür ediyordu.içeri girdiğimizde onları gördüm alper savaşta yanındaydı geçerken Alper kol attı ve refleksle kolunu büktüm onun yanında böyle birşey yapmak istemezdim beni gansterler gibi düşünmesin diye.Ama alper kaşınmıştı ". savaşa baktığımda gülüyordu, onu öyle görünce bende güldüm.Alper bizim buz kütlesi nerde dedi. Hemen kendimi düzelttim."Ne istiyorsun?" dedim. "hiç" dedi.Dün burnumu kanatmıştın onun hesabını sorucaktım dedi.Savaş"ne ciddimisin ? bizim alper'in yakışıklı burnunu bir kız kanattı ".Kahkaha attı bende güldüm." bu arada ben savaş" dedi.Ona kim olduğunu biliyorum sen benim tutulduğum dolunaysın demek isterdim ama uzattığı eli sıkarak "bende gece" memnun oldum dedi.bende dedim.Alper araya girdi" dün benim uzattığım eli sıkmamıştın"diye." gerek duymadım" dedim. Bu eli sıkmak isteyen kaç kız var sen biliyormusun dedi.Bilmem gerekmiyor dedim.Wow buz kütlesi geri döndü dedi. Birşey demedim.Ben sınıfa giriyorum dedim ikisineçünki pembe taraf cehennem ateşi gibi git gide kaynıyordu,açılmak istiyordu. Tamam dedi savaş bizde gidiyorduk iyi dersler dedi kapıdangirerken gülümsüyordu, sanada dedim.Sınıfa girdiğimde bizim tayfaya yöneldim, günaydın dedim.Tuba sen konuşurmuydun gibisindenespiri yaptı, o kadarda suskun değilim bence demi uzay dedim ama uzay çoktan defterinin arasında kaybolmuştu. Tubayla uzaya cins cinsbakarken. Zeki çocuğun hali başka dedim ,tubayla gülüşürken birşey fark etmiştim arada böyle açılmak güzel oluyormuş tabi fazla salmadan.sıraya oturduğumuzda ders edebiyattı.Çok fazla dinlemedim dersi aklımda dolaşan uykusuz şarkılara, düşüncelere dalmıştım.Ve düşüncelerdenarınmam için bir dolunay ışığına ihtiyacım vardı.Hoca kitapları açın dedi sayfa 189'da bir şiir vardı, şiir aşktan bahsediyordu.Bir satıra bayagözüm takılmıştı.Söz şöyleydi;

Aşka inanmazdım gözlerindeki ışığı görünceye kadar. bir an kafamda şu cümle canlandı Tutulmalara inanmazdım senin dolunayını görünceye kadar.

Hoşuma gitmişti hemen hep yanımda taşıdığım bir deftere not ettim, defterimde hep cümleler doluydu bazılarını ben yazıyordum, bazıları sevdiğim şairlerdendi.Not ederken zil çalmıştı esneyerek ayağa kalktım ve koridora çıktım.Arkamı döndüğümde savaşla göz göze geldim çok derin bakıyordu,göz bebeklerindeki derinlikte kıvrılıp uyumak istedim o an.

( GEÇ  KALAN BÖLÜM İÇİN KUSURA BAKMAYIN.)

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin