Bölüm 16

786 5 0
                                    

Göktuğ'u aradım acilen gelmesini söyledim tamam dedi.İyice gerilmiştim parayı küçük işlerle çıkartamam büyük oynamam gerekiyor ama ne yapabilirim düşünüp duruyordum umarım bütün yaptıklarıma değer bu kararı vermek istemiyordum fakat en iyi şekilde ordan çıkardı para saat geceye doğru ilerlerken göktuğ geldi olanları anlattım.Nasıl çıkıcaz bu işin içinden dedi benim bir fikrim var ama nerde veya nerelerde yapıldığını bilmiyorum dedim ne ? dedi mert sokak dövüş turnuvaları ismini duymuştum erkek-kadın karışık oluyor.Olmaz  ben parayı bulabilirim dedi göktuğ hayır dedim bu iş için senden para alamayız dedim mert kendine lanet okuyup durdu.Senden istediğim yerlerini öğren ve benim için bir turnuva seç dedim göktuğ'ya onaylamasada benim zorumla tamam dedi.Mert çıkıştı OLMAZ BU İŞİ BEN AÇTIM BEN DÖVÜŞÜRÜM!  dedi.Saçmalama hala adamların seni dövdüğünden yaraların var hem benim için küçük bir test olur kendimi nasıl geliştirdiğim konusunda dedim.Göktuğ benim zorlamamla ayarlamaya gitti.Göktuğ arıyor dedi mert telefonu aldım şehrin giriş yanındaki eski fabrikada kafes dövüşü var para istediğimiz tutarda fakat kadın çok güçlü  gece polislerin basma olasığı yüksek dedi sen ayarla bize konum at bizde geliyoruz dedim.Kulübe'de duran dolabımdan spor kıyafetlerimi, boks bandajlarımı aldım.Mert'e araban yanındamı? dedim hayır dedi.Taksi tuttuk ve fabrikayı tarif ettim.Mert'in kendini suçlu hissettiğini anlıyorum bende endişe ve kararsızlık arasında gidip geliyordum.Endişemin nedeni karşıma çıkıcak kişinin kesinlikle bir eğitimi vardır kendi düşüncelerimin arasında boğulurken fabrikanın yakınında araba durdu mert parayı ödeyince indik.Etrafıma göz gezdirdim biraz ve terk edilmiş fabrikanın içinden çığlıklar yükseliyor, etraf zengin arabalarla dolu bir kaç kız etraf da para koparma çabasında dolanıyordu 45 yaş üstü adamlarının etrafında gözüm göktuğ'u gördü yanına doğru yürüdük bize içeri aldı.İçeri girdiğim an her yerden bağırışlar duyduyordum,herkesin gözleri kafese odaklanmıştı yani ben oraya çıktığımda gözler üstümde olucaktı bu nefret ettiğim bir his ama üstesinden gelmeliyim yıllar boyunca hep insanların gözlerinden kaçtım ama artık zamanı geldi.Başımı yukarı kaldırınca üst katta asıl bu işi kuranların izlediğini gördüm parayı ortaya onlar koyuyordu.Göktuğ sıram gelince bana haber vericekti enseme gitti aklım umarım iyileşmiştir morluklar azalmış ama belli oluyordu.Etrafta bağıranlar,kendi aralarında kavga edenler kalbim sıkışıyor gibi oluyordu. Göktuğ işaret verdi ve kafese doğru yürüdüm ilk çıkan ben oldum sanki yargılanacak gibi hissediyordum 40 yıl düşünsem buraya çıkacağım aklıma gelmezdi ama artık geri dönemezdim.Nefes alış verişim hızlanırken etrafıma göz gezdirdim mert, ve göktuğ bana bakıyordu, karşıma çıkıcak kişinin adını duyurdular MİRAY ÖZER dediler.Miray..mı.....gözüm mert'e döndü miray dedim sessizce karşıma çıktı yıllardır beklediğim an şuan karşımdaydı ama aklım almıyordu o burdan taşınmıştı gözümü üstünde gezdirdim bu miraydı.Hakem ikimizi yakınlaştırdı sensin dedim ona merhaba gece dedi gülerek dövüş zili çalınca yumruk attım ilk adım benden geldi,aptal ve eziksin dedim bir daha yumrukladım bu sefer karnına beni nasıl tekmedilerse senide öyle yapıcam dedim tekme atarken beni bloke etti ve geri itti.Neden böyle birşey yaptın ? dedim bir yandan üstüne yürürken KONUŞSANA! dedim karnına tekme attım yere serildiğinde yüzünü yumruklamaya devam ederken ne kadar zor zamanlar geçirdim vurdum karanlıkta kaldım hiçbir dostum yoktu sana güvenmiştim dedim vurdum sense beni öldüren keskin bıçak olduğunu sandın dedim yine bu sefer kalbinin tarafının ortasına sertçe yumrukladım ama ben kendimi biledim ve bu sefer ben seni kesicem derken hakem ayırdı.Başı gözü kanıyordu ama umursamadım 2. zil çalınca üstüme geldi ayaklarımı ayırdı yere itti yerde beni yumrukladı bir kaç kez ve bilmeden konuşuyorsun dedi sinirle kalktım saçından tuttum boks bandajlarım mirayın kanıyla doluyordu ama sinirim yatışmıyordu.Sen kendinden başkasını düşünmeyen sokak sürtüğün başka bir şey değilsin,adil oynamadın azrailin hançeri karşına çıkacağını anladığın an yuvana kaçtın ama Tanrının yargısı acımasızdır ne ben eski gece olurum nede seni burda öldürmeden bırakmam dedim 2. kez kazandım bu son eğer bu raunduda kazanırsam parayı alıcaktım. 3. zil çaldı karnıma ve enseme yüklendi azrailin hançeri çoktan beni kesti gece dedi.Ensem acıdı ama umursamadım geri çekilince ben ona yüklenmeye başladım benim hançerim sana geçmedi henüz dedim yumruklarken ellerini kenetledi yüzünde.YANGIN!!! diye bağırdı biri miray beni kenara itti ve kaçtı peşinden gidicekken bir kol beni kavradı bırak! diye bağırdım sakin ol dedi birisi baktığımda bu savaştı sen ne arıyorsun burda dedim adamlar anlamadan gitmeliyiz dedi beni sürüklerken insanlar kaçışıyordu mert ve göktuğ'u bulmalıyım dedim onlar dışarda bizi bekliyor dedi gözüm daha sonra bandajlarıma kaydı mirayın kanı ellerimde fakat bedeni kaçmıştı nasıl karşılaştık ? buralardan gitmemişmiydi?sorular aklımı ele geçirirken dışarı çıktık arabaya ilerledik mert göktuğ'nun arabasındaydi bizi görünce arabayı çalıştırdı.Biz savaşın arabaya bindik kafam ve dudağım kanıyordu ama umursamadım araba biner binmez polis sirenleri duydum fabrikanın bir yanı alevleniyordu bir yandan insanlar kaçışıyordu.Savaş gaza yüklendi önümüzde göktuğ'unun arabası vardı.Lanet olsun parada gitti dedim sinirle para mertlerde dedi savaş ciddimi iyi bari dedim sen ne zaman geldin buraya dedim göktuğ beni aradı bende geldim içerde işi planlayanlar konuşurken duymuş parayı dövüş sonunda vermiyceklermiş sen bitkin düşene kadar birilerini çıkartıp durucaklarmış bizde fabrikayı kundaklamaya karar verdik sen dövüşürken ben benzini döktüm göktuğ adamların dikkatı sendeyken odayı kitledi mert parayı çaldı.Mert parayı aldım diyince yangını başlattım içeri karışırkende seni çıkartıttım dedi.Güzel planmış dedim araba hızlandıkça miray aklıma gelip duruyordu sinirlerime hakim olamıyordum yumruklarımı sıkıyordum.Fabrika yolunu atlatınca göktuğ sağa çekti bizde durduk hepimiz indik para sendemi dedim mert'e evet dedi.İyi dedim gözlerim dalıyor kendimi sinirden patlıycak gibi hissdiyordum savaş gece ne oluyor? dedi gözüm mert'e kaydı ve hiçbirşey sadece ordaki kızdan sinirimi alamadım dedim dişlerimin arasında.Mert anladı ve ikisine dönüp kulübeye gidelim dedi yoksa polislere yakalanırız hemde gecenin başı kanıyor dedi.Arabalara dönerken savaştan anahtarı istedim ben kullanıcam dedim biliyormusun? dedi biliyorum ver dedim aldığım gibi bindim.Aslında bilmiyordum ama şuan sinirimi hızdan çıkartmak istiyordum.Savaş kemerini taktı hey sakin ol diye bağırdı göktuğ gili solladım sinirden gülerken çokda zor değilmiş dedim hızım 180 kadar vardı.İçimden miray kaderin yazılmış olabilir ama sen kaderini  yaşamadan yarıda bıraktıran ben olucam.. 

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin