Mühürlü Kelimeler Bölüm 12

633 4 0
                                    

"Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar alıştım ki"


Kapıda o cümleyi duyunca ne yapacağımı şaşırdım ben ve birine sahip olmak...olduğum yere çöktüm.Ne hissedeceğimi yada ne düşüneceğimi bilmiyorum vücudum baştan aşağı karıncalandı.Sanki birisi  yasaklı kelimeleri söylemişti öyle birşeydi.Yukarı çıktım çantam ve ceketimi aldım hala kötü hissediyordum.Sessizce evden çıktım nerde olduğumu bile bilmiyordum ama umrumda değildi.Kimsede yoktu etrafta ilerledim bahçe kapısından çıktım aklımda o cümle dönüp duruyordu biz yada ikimiz daha hiçbirşey yaşamadık arkadaş denecek kadar bile yakınlığımız yoktu ama ben ona tutulmuştum galiba... oda beni sahiplenmişti.Mutlu olmam gerekirken bu endişe bu duygu ne ? içimi kemiren bu şey ne ? akşam olmaya yakın saatler olduğu için hava kararıyordu.Mert'i aradım ama telefon buralarda çekmiyor gibiydi ormanlar arasında yazın gelinecek bir yerdi.Ne yapmalıyım ne yapmalıyım diye düşünürken mert'e mesaj çekmeyi düşündüm ama yüzyüze konuşulması gereken bir konuydu.Çok ıssız bir yer gibi durmuyor ana yola çıkabilirim diyerek ilerledim.Aslında çok huzurlu bir yer olduğunu anladım çünki rüzgar hafiften eserken bedeninle bütünleşiyor havanın tatlı hali.Çoktan evden uzaklaşmıştım etrafa baktım .Sadece eve gidip sıcak yorganıma sarılıp uyumak istiyorum çok mu cidden.İlerlerken uçurum gibi biryer gördüm oraya doğru ilerledim belki uçurumdan etrafı dikkatlı görebilirdim.Savaş acaba anlamışmıdır evden çıkıp gittiğimi ? ... neden hala savaş diyordumki yada neden demeyeyim bu benim düşüncem düşüncelerle kavga ederken uçuruma çöktüm.Tüm şehrin manzarası ayaklarım altındaydı ben düşünürken çoktan akşam çökmüş şehir ışıkları yanıyordu.Çok güzel gözüküyor cidden şapkamı indirdim  kulaklığımı taktımve rüzgarın esen ritmine kapıldım. etraf ıssızdı omzumzumda bir el hissettim korktum sonra o el gözlerimi kapattı ve kulaklığımın birini indirdi bir yanımda müzik çalmaya devam ediyordu. 

Kulağıma doğru eğildi kalbim deli gibi çarpıyordu.Sen dedi kaybolan yarım bir daha habersiz çıkıp gitme dedi.Gözlerimi geri açtığında savaş yanımda duruyordu sen aklımı aldın çok korktum dedim.Herkesten kork ama benden korkma dedi.Gözleri zeytin gibi simsiyahtı cehennem karanlığı gibi.Uçurum kenarında tüm şehir  ayaklarımız altında ve yanımda savaş bir kulağımda müzik çok.. çook güzel.Neden evden çıktın dedi çıkmak istedim ensemin tedavisi için teşekkür ederim dedim.Bana döndü ve saçlarımı toplayıp ensemi öptü içim volkan yeri gibi yandı o an dudakları enseme değmişti.Çok acıdımı dedi ona döndüm ve ne yaptığını sanıyorsun dedim içimden geldiği gibi davranıyorum dedi.Eve gitmek istiyorum dedim aslında istemiyordumda çünki savaş yanımdaydı.Kafamı iki yana salladım kendine gel dedim bunu sesli söylediğimin farkında değildim savaş garip garip baktı.Ayağa kalktı ben kalkıcakken elini uzattı tutmadan kendim kalktım.Yürümeye başladım arkamdan geliyordu oda arkadan beni izlediğini hissediyordum.Bir araba gördüm siyah Mersedes savaşa döndüm ve bak bir araba sahibi buralarda olabilir ana yola kadar otostop çekebilirim sen dayının yanına dön dedim.Savaş güldü ve araba ilerleyip kilidini açtı arabanın şaşırdım oha bu seninmi dedim.Çünki araba çok yeni ve güzeldi genelde ilgi alanım motordur ama bu araba siyah rengiyle bir yarasa gibiydi.Bin bırakıyım dedi.Mecburen bindim kulaklığımı çıkartıp cebime koydum birdaha otostop motostop dediğini duymayayım araba gerekiyorsa beni ara dedi.Allah Allah'a savaş bey size kaldı ne diyeceğim zaten merak etme telefonum çekseydi arkadaşlarımı arıycaktım dedim mızmızlanan küçük kızlar gibi.Şöfor koltuğundan bana doğru eğildi ve beni ara dedim dedi.O kadar eğildin madem kemerimi taksaydın dedim içimden çünki kitaplarda veya filmlerde bu sahneyi görüyordum.Herneyse savaş bey artık gidebilirmiyiz dedim gıcık bir ses tonuyla  evimi tarif ettikten sonra bir sessizlik oluştu.Dayın mert'e kafayı takmaz dimi dedim sessizliği bozarak bilmem dedi önemsemeden okul kıyafetleri hala üstündeydi koyu gözleri esmer teni ve siyah saçları vay cidden çok yakışıklıydı.Ne bakıyorsun öyle dedi hiç gözüm dalmış dedim.Eve vardığımızı fark edince saol dedim tam inecekken  nezaketen evine davet edebilirsin normal insanlar böyle yapar dedi.Kapıdan eğilerek ben anormalım davet etmem kovarım dedim kapıyı kapattım içerde pis pis sırıtıyordu.Güle güle misali el salladım ve gitti aslında evin tam adresini vermedim çünki annemde evde yoktu komşular bunu bildiği için tek yaşan kız olarak gözler üstümdeyken böyle yakalanamazdım.Eve doğru yürüdüm anahtarımı çıkardım eve girdim.Üstümdekileri ve ensemdeki bandı çıkarttım duş aldım.Rahat birşeyler giydikten sonra enseme baktım savaşın kondurduğu öpücük geldi aklıma içim gıdıklandı.Hala mosmordu acısı çok yoktu yarın doktora gidip rapor almaya karar verdim okulada gitmezdim ne güzel pis pis sırıtırken oturma odasında yatmaya karar verdim yatağımı yaptım ve kaç gündür yemek yemediğim aklıma gelmişti karnım hala bir tokluk içindeyken sağım ve solumdaki meleklerin çoktan çöktüğü hissettim dolaba gittim ama ilgimi çeken birşey yoktu bende sipariş vermeye karar verdim pizza söyledim dışardan.Telefonu kapattıktan sonra yalnız yaşamanın verdiği huzurla dolup taşıyordu içim.Perdeleri kapatırken camın önündeki çiçekleri suladım ve aşağıya göz attım heryer araba doluydu.Bir mersedes gördüm savaşın arabasının aynısı ama onunki olmazdı hem farklı yerde inmiştim hemde çoktan gitmişti dünyada bir tek ondan yok ya dedim içimden konuşmaya devam ederken arabaya bakmaya devam ettiğimi fark ettim iyice kafayı yedim perdeleri çektim ve yemeğin gelmesini beklemeye başladım saat  akşam 8 di günlerden perşembe.Yanımdan ayırmadığım deftere bugünü not ettim nedenini bilmiyordum ama yapmak istedim.20/10/2016 perşembe.zil çaldı sanırım yemek geldi biriktirdiğim paraları alıp kapıya gittim kapıyı açtım borcum ne kadar dedim cüzdanımı karıştırırken ve görevli bir ömür borçlusunuz dedi.Kafamı kaldırdım bu savaştı pizzacının kıyafetlerini giymişti.Gözlerim büyüdü sen ne yapıyorsun burda dedim siparişinizi getirdim dedi gülerek içeri girdi.Telaşla kapıyı kapattım ve çık evden dedim dayıma gitmeyi istemiyorum bugünlük burdayım dedi koltuğa oturup pizzayı yemeye başlarken saçmalama zengin adamsın git otele annem gelir birazdan dedim annenin evde gelemeceğini biliyorum dedi çok biliyorsun dedim.Bitiriyorum yemeyecekmisin? dedi.hayır dedim.Peki ben nerde yatıcam dedi.Arabanda dedim orda uyumaktan sıkıldım dedi pizzayı bırakıp serdiğim yatağa kuruldu.Komşular görürse ne derim ben dedim.Omuz silkti yatağa kurulmuş bir halde televizyon izliyordu.Kalan pizzayı yerken ona ters ters bakıyordumsiyah yanım al bir bıçak parçala derken pembe yanım çok tatlı diyordu.İkinizde kesin dedim kafamın içinde yemeyi bitirdikten sonra diğer kanepeye bir yatak daha serdikten sonra ışıkları kapattım ve bir daha böyle birşey olmasın dedim televizyonun ışığı içeriyi aydınlatırken amma değerli evin varmış dedi uykulu bir sesle bellki uykusu vardı.Susda zıbar dedim çocuğunu azarlayan anneler gibi.Ama nasıl bir yabancıya güvenebiliyordumki evimde.derken uykuya daldığımı fark ettim.Rüyalarda görüşürüz.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin