Değişim Bölüm 15

728 4 0
                                    

 "Hayat dediğin bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye..."  

Başını geri kaldırdı,sende gitmiyeceksin değil mi ? dedi hayır dedim yüzünü okşarken endişe etme kaybolan yarın bu sefer kaybolmayacak dedim.Gülümsedi, gülümsedim o an kaderimiz yazılmaya başladı kendimi savaşa mühürledim bu mührü kaldıracak tek kişi azrail.Ben bu kadar ölmek isterken savaş bu denli yaşamam için sebeb gibiydi gidiyoruz ozaman dedi nereye? dedim bu sefer başka bir yere dedi ve şehrin yüksek yerindeki uçuruma çıktık o araban inince bende indim arabanın önüne oturduk.Aklım başıma ermeye başladığından beri ailemin peşine düştüm ama ne cinayeti yapanı nede nedenlerini bulabildim gün geçtikçe nefretle doldu içim ama dayım sayesinde kendimi dizginleyebildim dedi ailenin olayını bliyorum dedim nerden biliyorsun ? dedi eh oda bana kalsın dedim gülümseyerek oda çok üstelemedi.Bir dövme yaptırmak isteseydin ne olurdu diye sordum "misantropi" dedi.Anlamı ne ? dedim ailemin vefatı öğrenildikten sonra sürekli insanlar çevremde dört dönüp duruyorlardı ailenin tek mirasçıcı olduğum için bir kitap okurken bu kelimeye rastladım insan nefreti anlamı.Senin ? dedi "nyctophilia" Karanlıkta daha huzurlu ve mutlu hissetmek anlamı güzel seçim dedi seninde dedim. Gülümsedik birbirimize kendimi değişmiş gibi hissediyorum dedim sen başka bir insan olsanda senden vazgeçmem dedi boynuna sarıldım ve dolunayım dedim ilk defa kaybetme korkusuyla dolmuştu içim rüzgar tatlı tatlı esiyordu gözlerim kapandı... GECE GECE! uyan diye bir sesle kendime geldim.Bilmediğim bir yerdeydim savaş beni sarsıyordu, UYANDI diye bağırdı içeri dayısı girdi inanamıyorum dikkatli bakmamıştım  cidden annenle çok benziyorlar dedi.Nerdeyim dedim bir anda bayıldın bende buraya getirdim seni dedi savaş unutmuştum eczanedeki görevli saat ilerledikçe uyuşmuş gibi hissedip uyuyabilirsin dedi.İğneden endişe edilecek birşey yok  dedim.Dayısı karşımdayken mertle uğraşmayı bıraktınızmı dedim yataktan doğrularak bu senin bileceğin işler değil dedi dayısı savaş ise sinirlenmişti mert konusunu açınca eğer konu arkadaşımsa bileceğim iştir neden peşindesiniz dedim yurt dışına kara para yollarlarken istanbuldan adamların getirdiği açık uçlu sözleşme imzalamışlar buda bizim bölgede gerçekleştiği için bizim yerimizin adresini kapsıyor bu kağıt istanbula geri gittiğinde antlaşma imzalacağımız bazı  şirketler kara işlerde adresimiz çıktığı için antlaşmadan vazgeçti buda bizi zarara uğrattı.Mert ve arkadaşlarına bu kağıdı imzalarken büyük miktarda para ve kağıdın kopyasını verdiler mert'ten o kağıdı istiyorum ama sürekli kaçıyor.Bana bırakın o işi kağıt gelince işiniz biticekmi onunla dedim bilemem zarar büyük dedi.Elimi uzattım bir anlaşma yapalım eğer ben size kağıdı ve zararın miktarında parayı getirirsem mert'in peşini bırakıcaksınız eğer getiremezsem siz karar verin ne olacağına dedim.Eğer getiremezsen benimle birlikte çalışıcaksın dedi ne... nasıl mafya işimi yapıcağım dedim savaş olmaz dayı geceyi bu işlere sokma dedi savaşa döndüm ve ben geceysem bu para ve kağıt size gelicek Tolga Baysoy dedim.Güldü ve savaşa dönüp kedi olalı bir balık tutumuşsun dedi.Savaş sinirlenip çıktı dayısı bana yaklaştı ve savaşı kaybetme dedi sizin demenizle değil zaten istesenizde bırakmam dedim.Dayısı pis pis sırtırken savaşın peşinden gittim.Neden böyle bir şey yapıyorsun dedi arkadaşlarım için herşeyi yaparım dedim.Bu öyle bir şey değil gece bırak herşey böyle kalsın dedi.Benim kararımı desteklesen olmazmı ? dedim.O para çok büyük miktarda dedi halledeceğim dedim bana sarıldı ve kendine zarar getirecek bir şey yapma yeter dedi.Sen varken bana birşey olmaz dolunayım , şimdi gitmeliyim dedim nereye gideceksen bırakayım dedi olur mert'i bulmalıyım kulübeye bırak beni dedim.Arabaya bindiğimizde artık hiçbirşeyin eskisi gibi aynı olmayacağını anladım ve aklımda planlar kurmaya başladım zararı ödemek için mert'in aldığı parayı verebilirdik bu şekilde para konusu kapanabilirdi, kağıdı aldığım zaman iş bitiyordu.Arabanın durduğunu anladığım an düşüncelerim dağıldı savaş bana döndü ve birşey olursa ara dikkatli ol dedi sende dedim indim arabadan bir süre endişeli baktı daha sonra direksiyona vurup uzaklaştı.Onu sinirlendirdiğimi biliyordum ama yardım ecebilecek durumda olduğumu bildiğim  halde durmazdım mert'i aradım ve kulübeye gelmesini söyledim işim var 1 saat sonra gelebilirim dedi  acele et önemli dedim tamam dedi.Kulübeye girdim ve içerde düşünüp durdum herşey başımı karıştırıyordu, yazılı olan kaderim artık kendi gösteriyordu.saat akşam 8'di.Gözüm kum torbasına kaydı yanına gittim ve senide ihmal ettim dimi dedim küçük kızların bebeklerini görüp sevinmesi gibi. Biraz onda oyalandım yarım saat geçince mert geldi ne oldu merak ettim dedi.Olanları anlattım savaşı katmadım Tolga arızasıyla karşılaştım dedim.Kağıt nerde dedim cüzdanından katlı bir şekilde çıkartıp verdi kağıdı okudum ve para miktarını görünce ağzım açık kaldı 100.000 TL.Parayı ne yaptın dedim  40.000 lirası duruyor geri kalanı hikaye oldu dedi.Oha 60.000 bu parayı nerden bulucaz dedim.Lanet olsun dedi göktuğ'ya olanları anlatmaya karar verdim bu işin içinden nasıl çıkıcaktık...


GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin