GECE

Savaşın Dünyası Bölüm 11

Okuldan çıkıp yürümeye başlacınca neden böyle bir şey yaptığımı sorguluyordum ve çıkardığım bir sonuç yoktu elimde hala öğle arası devam ettiği için etraf insan doluydu.Şapkamı başıma geçirdim gözlerim dalıyordu bir mağazının önünden geçerken camın yansımasındaki kendime baktım ne oluyordu neden durup dururken bir garip oluyordum bu sefer ne pembe nede siyah kavgayada tutuşmuyordu.Daha fazla bakmak istemedim kendime ve yürümeye devam ettim hayatım geldi aklıma ne zamana kadar bu şekilde sürücekti ne zamana kadar dengesiz olucaktım...Anlayamıyorum bir park gördüm ve oraya oturdum insanları düşündüm ne kadar sahtelerdi dost diyorları ama araya biraz zaman girse kimse birbirini aramıyordu.Birbirlerine aşktan bahsediyorlar ama daha sevgi nedir bilmiyorlar.Anlıyorum diyorlar ama senin anlattığın kadarını biliyorlar. sadece... sadece.. ahh bilmiyorum.Ben sınırlarımı ne kadar zorlayabilirim, ne kadar hayal edebilirim bunları düşünüyordum. Kuşlar mesela uçuyorlar dimi ama sürüden ayrılmaya korkuyorlar çünki sürü dışına çıkarsan dışlanırsın itilir,kakılırsın ama ayrılan kuş daha hızlı uçmanın yolunu bulsa sürü yeniden ona yer açar dünyanın kanunu bu çıkarlar insanı yöneten.Ben çıkarlarım yönünde değilde gerçekler yönünde ilerdiğim için dışlandım bu yüzden bu kadar geri olmam soğukluğum.Hayal denilen şey sadece sen düşündüğün sürece var gerçekler ise gördüğün sürece ben gerçeği gördüğüm an duruyorum.Savaşta öyle gerçeklerin bu sefer yüzüme vurmasından korkuyorum savaşla benzediğimi düşünüyorum. İnsanlar aşık olduğu için birbirine bağlanmaz bu böyle değildir insanlar karşısındaki seni tamamladığı zaman bir olursun sadece bunun adını aşk koymuşlar ve savaşın beni tamamladığını düşünüyorum. Gerçekse savaşın beni istememesi kendime şunu söylemek istemiyorum sen ona aşık oldun cümlesi.Garip bir düşünce değilmi? tıpki benim gibi bir insanın kuracağı cümle.Kendimi toplayınca etrafa bakındım ve siyah bir araba gördüm içinden bir kaç adam inmiş etrafa bakınıyorlardı bir kaçıyla gözgöze geldim ve on kötü olduklarını anladım.Kalkmam en iyisiydi anlaşılan burda birşeyler dönecekti.Arabanın yanından geçmek zorundaydım kulübe giden yol o taraftaydı.İri adamlardan biri önüme durdu ben kaçışmaya çalışırken etrafımı sardılar.Ciddi olamaz dimi zaten şu miray olayından sonra etrafım sarılınca birşeyler olacağını anladım.Adamlara dönüp nazik bir şekilde galiba birini kaçırıcaksınız ama benim kaçırılıcak bir özelliğim yok ne zengin kızıyım nede başka birşey kendi halindeki bir kızı kaçırmak mantıklımı sizce diyip geri geri yürüken hemen kaçtım.Olanları anlamaya çalışırken biri beni tuttu ve geri arabanın oraya taşıma başladı.Madem sert oynuyoruz tamam ozaman adamın bacağına geri tekme attım ve yere serildi.Geriye kaldı 6 zayıf olanı azda olsa hallettimde geriye kalanlar baya iriydi hadi bakalım olduğu kadar adamlardan bir elinde mendille bana doğru yürürken bayıltıcı olduğunu anladım.Karnına yumruk attım ve yapabileceğim herşeyi yaptım elinde mendili tutup ikimiz savaş vermeye başladık bir yandan karınını tutuyor bir yandan mendili bastırmaya çalışıyordu ağzıma.Arkadan diğerleri bir kızamı yenilicez dediğini duydum.Enseme bir darbe yiyince sarsıldım ve yere serildim.Ama bu adil dediğimi hatırlıyorum sonrası karanlık.Gözümü açınca kendimi bir direğe bağlı odada buldum.Ağzım kapalı değildi siz kimsiniz köpekler diye bağırdım odada biri içeri girdi adamın burnunda bant vardı şu kırıklara sarılı olan.Sen nasıl bir kızsın bayıldın daha arabada tekme atıyorsun yürü patron çağırıyor dedi.Daha kötüsünüde yapabilirim dedim ellerimi çözdü ama karşı koyamıyordum çünki hala kendimde değildim.Aşşağıya doğru inerken sesleri duydum.Birisi o gün mertin yanındaki bu kızmı eminmisiniz diyordu.Allah kahretsin mertin karıştığı iş kesin buda tolga arızasının adamlarıydı.Enseme nasıl vurulduysa kesin morardı.hala mayhoş bir haldeyim bir adamın karşısına oturttular.Kesin bu tolgaydı sen tolgasın galiba dedim.Adama konuşmasına fırsat bırakmadan birdaha adamlarına söyle yavaş vursunlar ense köklerim ağrıyor yumruk yerine sopa seçmek ezik bir seçimdi dedim.Adam etkilenmiş gibi dudaklarını büzdü bir süre sessizlik oldu ve bana mert'in yerini söyle dedi.Ben nerden bilebilirim çok yakınlığımız bile yok sadece arkadaşız dedim.Sen onun manitası değilsin yani dedi hayır arkadaşız dedim kaç kez tekrarlamam gerekiyor aklının alması için.Cesursun dedi olması gerektiği gibi dedim..O sıra kapı açıldı ben geldim dayı diye bir ses geldi.İçeri giren savaştı inanamıyorum dayısı gerçekten mafya ve o kişi tolga.Oha.... savaş beni görünce gece dedi.Birşeydemedim çünki canımın derdindeydim.Dayı ne oluyor  dedi şu mert vardı ya onun arkdaşını getirdik yerini söylemesi için dedi.Savaş yanıma gelip elimi çözdüve kucağına düşmüştüm terler içindeydim.Gece iyimisin diye beni sarstı ne oldu ona diye etrafına sordu.Olanları bir adam anlatırlen ten kokusu kafamda

 dönüyor bu kokuya sarhoş oluyordum sanki uzay boşluğunda ikimiz süzülüyor gibi boş hissediyordum.Enseme baktı mosmor olmuş neyle vurdunuz öyle beni yere yatırdı ve bana vuran adama yumruk attı.Dayısı hey ne oluyor dedi savaş beni kollarımdan tuttu ve yukarı bir odaya taşıdı gerisini hatırlamıyordum bir rüya görüyordum bir gölge bana yaklaşıyor benimle bütünleşiyordu.Azrail gibiydi beni istiyordu ama ölüm için değil yeniden ben olmam için.

Uyandığımda rüyanın etkisindeydim hala daha sonra ellerimin terlediğini gördüm ellimi kaldıracakken bir ağırlık hissettim bu savaştı elimi tutmuş uyuya kalmıştı.Elim enseme gitti sarılmıştı tedavi için.Savaşa odakladım sonra sen dedim o rüyadaki gölgemisin? uyuduğu için beni duymuyordu.Devam etttim sen nasıl birşeysin böyle derken uyandığını anladım ve hemen geri yatağa yattım uyuyormuş gibi.Hala uyuyormusun? dedi iyisin değilmi ? lütfen iyi ol dedi.O adamı ellerimle geberticeğim dedi ve odadan çıktı.Savaşın peşinden gittim adamın ağzı yüzü dağılana kadar dövmüştü hala devam ediyordu SAVAŞ! dur dedim.Arkasını döndü ve bana ilerledi beni göğsüne bastırdı iyimisin dedi.İyiyim dedim dayısı girdi içeri siyah bir pantol üstünde kırmızı gömlek vardı iri bir adamdı 30 yaşlarında parmağında bir yüzük vardı evli olduğu belliydi.Ne oluyor burda dedi savaş adamlarına ders veriyorum dedi savaş içeri yanıma gel dedi.Beni koltuğa oturtturdu adamlar ise arkadaşlarını yerden kaldırıp dışarı çıktı.Savaşla dayısı odaya girerken kapıdan onları dinledim.Bu kızda ne varda bu kadar korumaya geçiyorsun sana demedim mi ben aşık olmak yok diye sana bir iş devreceğim ama sen hala kız peşindesin dedi.O sadece bir kız değil dedi savaş o benim tüm hayatım boyunca aradığım kadın dedi.