Karanlık Taraf Bölüm 4

392 5 0
                                    

  Herkes herkesin okyanusu olmaktan bahsediyor, kimsenin kimseye bir yudum su bahşettiği yok.  


Gözleri siyahtı, ve bir okadar delici.Gözlerimi kaçırdım ve sınıfa girdim. Ne yapıyordum ben.sıraya oturdum ve bir an gözlerinde boğulmak istedim.Olamaz saçma aşk hikayesimi oluyordu oysa ben sadece lanet olası okulu bitirip gitmek istiyordum ne ara biriyle gözgöze gelecek kadar cesaretli oldum ki.O sıra arkadaşlarım geldi.Uzay yeni şarkılarını gösteriyor tuba derin düşüncelere daldığımı anlamış gözlerle bakıyordu.Kafamı iki tarafa salladım ve uzaya döndüm şarkılarını inceledim,anlamlı sözleri vardı beğendiğimi görünce sırasına geçip yeni notalar eklemeye devam etti. Tuba'ya döndüğümde bir şey söylemedi gülümsedi. Ders zili çaldı bir adam girdi içeri matematik hocası olduğu her halinden belli teni yıllarca matematik çözmekten bıkmış, imdat çağrıları fırlatıyordu.Uyumaya karar verdim hoca sınıftakilere isimlerinizi söyleyin tek tek dedi sıra bana geldiği anladım kafamı kaldırarak, Gece Çalık  dedim ve oturdum Hoca mimiksiz şekilde devam etti . Herkes söyleyince matematikle ilgili birşeyler zırvaladı ama o dili bilmiyordum.Sayılar gözümün önünde dans ediyordu resmen. Hep matematikten kalmışımdır.Herşey normal şekilde devam ederken zil çaldı.Asla o cılız kızlardan olmadım kendimi bildim bileli balık etliydim.Zayıf denmiycek kadar kilolu,kilolu denmiycek kadar  zayıftım.Yanıma Ela geldi sürükleyerek aşağıya indirdi. Güneşten nefret ediyordum sanki bedenimi delip geçen ışınlar gibiydi.Şapkamı geçirdim kafama saçlarımı iki yana aldım uzun değildi saçlarım ama seviyordum. Aşağıda savaşı gördüm ve yine saçma gözgöze gelme işler olmasın diye bakmadım, bakamazdım da.Adıyla alakası yoktu  kendi halinde biri gibiydi eğer yüzüne tam bakabilsem nasıl insan olduğunu anlayabilirdim ama istemiyordum.Kendine göre arkadaş grubu vardı her insan gibi,bir an küçüklüğüme gitti aklım hep prensim olsun isterdim,pembe rengi severdim gülerdim açık bir insandım büyüdükçe siyahlaştım.Bir prense ihtiyacım yoktu ama Savaşın bir an prensim olduğunu hayal ettim bende bir kızdım sonuçta ne kadar soğuk olsamda bir sevgilim olsun isterdim, yada istemezdim böyleydim işte kararsızdım,2 rakamından nefret ediyorum bu yüzden.Dersler ,arkadaşlar derken akıp geçti zaman ara sıra savaşı düşünmüyor değildim ama aşık olsam bile açılamayacağımı bildiğim için kaptırmamaya çalışıyordum becerirdim umarım.Geniş omuzları vardı bu onu çekici kılıyordu.pembe yanım ötmeye başladı bir an önce susmalı .Son ders zili çaldı sınıftan arkadaşlarımdan vedalıştıktan sonra çıktım.Elayla aynı yerde oturuyorduk ama ders saatlerimiz tutumuyordu.İçimden bir ses kafeye gitmemi söyledi bende onu dinledim ve kafenin oralara yöneldim.kafeye giricektimki kiliseye gitmeye karar verdim güneş batmak üzereydi bu beni mutlu ediyordu çünki güneş batınca benim krallığım devreye giriyordu şapkamı serbest bırakıyordum o zamanlarda.Kilisenin içine girmedim etrafında dolaştım, durdum. Savaşın arkadaşını gördüm oda bana doğru geliyordu.Bir an korktum ama yanımdan geçip gitti ne sanıyordumki bana birşeymi diycek yada benimi tanıyordu? Aptal. Arkasından ona baktım içindeki soğuklu yanımdan geçerken hissettim evi buralardaydı demekki bir cesaret takip etmeye karar verdim akşam olmuştu iyice sabah suskun olan ben geceleri bir deliye dönüşüyor gibi macera arıyordum. Evini öğrendikten sonra dönmeye karar verdim annem merak edicekti,başımı kaldırıp baktığımda güneş yok olmuştu.Sokak lambaları yanıyordu. ceketimi çıkarttım ve esnedim.Şuan pembe yanım ötüyordu, deli şeyler yapmak istiyordu bu sefer izin vermedim eve yürüdüm.Bende melekle şeytan değilde pembeyle siyah kavgaya tutuşurdu karanlık taraflı olduğum için siyah kazanırdı pembe sadece bazı zamanlar doğru olurdu. Eve varmıştım bile kendi kendime konuşurken. 

Nerdemi yaşıyordum, Beni aklında nasıl canlandırdıysan ordaki yuvadayım rüyalarda görüşürüz.


GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin