21. KOZ

1K 118 152
                                    

                              》》》》》》》ÖNCEKİ BÖLÜMDEN 《《《《《《《《

Ayağa kalkmasıyla birlikte yürümek için yol alırken,
"Aferin, biraz daha beklersin o zaman."dedim ileriye doğru yürüyerek.

Hızla adımlarımı beyaz kaygan fayanslar üzerinde hızlandırırken ardımdan,
"Yapma ama!"dedi bağırarak. "Sen bana kamptan bir kaç bir şey söyleyeceksin. Bende Bora'nın seni aslında aldatmadığını. Fakat seni aldattığına dair kimlerin oyun oynadığını söyleyeceğim."dedi.

Yerimde birden bire çiviyle kenetlenmişcesine duraksarken ardıma bedenimde ki heyecan ve nefessizlike döndüm. Her zaman ki gibi nefes almaya zorlanırken,
"Bu sadece küçük bir anlaşma ufaklık."dedi kafasını yana çevirip gülümseyerek.

                                          ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧

Yalan söylemeyi çoğu insan ayıp, karaktersizlik ve haysiyetsizlik olarak adlandırır. Her biri kendisini bir şekilde ufak çaplı ters düştüğünü söylese de bence yalan söylemek büyük bir beceriyi getirirdi benliğinde. Yalan söylemek bana göre üst kademeli beceridir aslında. İnsanlar dürüst olmaya çabaladıkları kadar karşılarında ki insana söyledikleri yalanı inandırmaya da çabalarlar ve bu çaba sonunda eğer başarilarsa büyük bir zevk duyarlar. Kısacası eğer yalan söylemeyi becerebiliyorsanız bu yaptığınız karaktersizlik ayrı olarakta bana göre bir yetenekti.

Sabit olarak kaldığım fayans karelerinden bir iki adım ileriye atarak yalan da master yapabilecek fakat bir o kadar da karaktersizlik künyesi alabilecek çocuğa doğru yürüdüm. Bir iki adımla karşısında dikilirken ağzına aldığı Bora'nın aslında beni aldatmadığı gibi saçma sapan zırvalanacak cümlelerin aksine daha alaycı kalarak sırıttım. Günlerdir yapmadığım bir şey sırıtmak olurken al dudağımı dişlerimin arasına alarak kafamı aşağı yukarı bir kaç kez sallayarak,
"Biliyor musun, kendime de örnek aldığım büyük yatırımcı Warren Buffett'ın bir sözü vardır."dedim ellerimi arkada belimin üzerinde bağlayıp gözlerinin içine daha dikkatle bakarak. Gözlerinde daha çok küçük bir çocukla konuşmuşluk hissi olsa da tek seferde söyledim cümlemi sırıtmadan, "Dürüstlük çok pahalıdır, bu yüzden dürüstlüğü ucuz insanlardan beklemeyin der."dedim cümle sonunda sırıtarak.

Küçük çocukla konuşurmuşcasına alayla dalgalanan suratı birden bire duraksayıp ciddiyete bürünürken kaskatı olan çenesine bir kaç saniye bakıp sakin bir konuşma tarzıyla,
"Sen çok ucuz bir insansın sahte çocuk."dedim gözlerine dikkatle bakarak. "Hiç bir şey olmamış gibi buraya gelip benimle anlaşma yapma cesaretini bulabiliyorsan aynı zamanda da aptalsın."dedim ardımda ki sağ elimi çekip işaret parmağımı yüzune doğru doğrultarak.

Cevapsız bir şekilde gözlerimin içine dikkatli bir şekilde bakarken kaşlarını birleştirerek aradaki o uçurumu minik bir hamleyle kapadı. Dişlerini daha derin bastırırken gözlerini baygın bakıyor aklı sıra korkunç bir hal almaya çalışıyordu. Suratında ki morluk ve kızarıklar ona korkunç bir tipten çok aptal ve gereksizliğin sembolü havasında bürüyordu. Bir kaç saniye daha onu bekleyip tepki vermesini düşünürken dayanamayarak,
"Ayrıca sana söylediler mi bilmiuorum ama ben o gün orada tam 27 saat kaldım."dedim arkaya doğru dik pozisyon alıp kollarımı göğüslerime çekerken, "Ve ben o 27 saati intikamsız bırakmaya hiç niyetli değilim sahte çocuk. Ben o 27 saatin acısını senin kanından değil ruhundan emerek almayı düşunüyorum."dedim sol elimi havaya kaldırıp yumruk yaparak.

Tepki ya da cevap artık şu saatten sonra neyse her ikisine karşı da pek meyilli gözükmemesine karşın kollarımi iki yana açarak bir iki adım geriye attım. Son surat ifadem olarak sırıtırken,
"Bu arada güzel makyaj."dedim elimi havada onun suratına denk gelecek biçimde daire yaparak.

Babamın Kampı - Ölü Çocuk |Final|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin