Aslı kapının aniden açılmasıyla sıçradı yatakta. Sedat gelmişti. Yüzünde öyle korkunç bir ifade vardı ki, genç kadın yatakta geriye gidip aralarına mesafe koymaya çalıştı.
"Senden özür diledim!" diye bağırdı Sedat ona doğru gelirken. Aslı telaşla kalktı ucuna geldiği yataktan.
"Sedat gelme..." diye de yalvardı. Ondan korkuyordu. Yanına gelmesini istemiyordu. "Lütfen..."
Sedat'ın yüzü daha çok kızardı. "Lan ne istiyorsun sen benden?! Ben özür dilemedim mi senden? Pişman olduğumu söylemedim mi?"
"Sedat lütfen..."
Sedat onun yanına yürüyüp tuttu kadını. "Lan orospu! Kendini benim önüme atarken iyiydi değil mi? Hoşuna gitmeyince ben mi suçlu oldum?!"
Aslı bu sözleri daha kaç kere işitecekti ondan? "Bırak beni..." dedi kollarını çekiştirmeye çalışırken. Ama kurtulamamıştı. Sedat onun kollarını morartacak kadar çok sıkıyordu.
Sedat yaklaştırdı yüzünü, "Senden nefret etmem için mi böyle davranıyorsun? Sanki vazgeçilmezsin! Kızım beni dışarıda kaç kadın istiyor biliyor musun? Kaç kadın beni senin yaptığından daha fazla memnun edebilir?! Sana mı kaldım lan ben?" diye bağırdı. her söz Aslı'nın içindeki korkusunu dile getiriyordu.
Aslı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. "Lütfen... korkuyorum."
Sedat bu sözle öyle çok sinirlendi ki, attı genç kadını yatağa. Sonra da zaman kaybetmeden, üzerine çıktı. "Orospuya bak lan!" dedi bir yandan kadını yatağa sabitleyip bir yandan da kemerini çözerken. "Sanki ilk başta o gelmedi bana! Memnun edemedik mi hanımefendiyi?!" dedi alayla ve bir anda girdi Aslı'nın bacaklarının arasına.
Daha sadece yerleştirmişti sertliğini, içine girmemişti ama Aslı korkuyla titriyordu. Bu olana inanamıyordu. Yine olduğuna inanamıyordu. Nasıl gelmişti Sedat? Nasıl girmişti içeri? En son özür dileyip çıkmıştı evden. Ve Aslı da kapıyı kapatıp üç kez kilitlenmişti. Anahtarı mı vardı?
Ve Sedat aniden girdi Aslı'nın içine. Genç kadın daha derin hıçkırıklarla sarsıldı. Üzerindeki beden çok ağırdı. Sedat'ın yüzü çok korkunçtu. Öyle bir ifade vardı ki... Sanki burada olmaktan nefret ediyordu. Sanki genç kadını becermekten nefret ediyordu. Ama durmuyordu da. Acıta acıta devam ediyordu. Aslı bu kadarını kaldıramadı. Hareket etmeye çalıştı ama her anında daha çok canı yandı.
"Bırak ne olur... Sedat lütfen... yeter." diye yalvardı ama Sedat durmadı. Daha sert hareket etmeye başladı.
Her darbede de 'Orospu!' diyordu. 'Sen bir orospusun!'
***
Aslı çığlık çığlığa uyandı.Kan ter içinde kalmış, gördüğü kabusun etkisinden çıkamadığı için tepiniyordu. Üzerindeki adamı atmak istiyordu. Sedat'ı uzaklaştırmaya, hissettiği acıya son vermeye çalışıyordu. Gözleri kapalı, vücudu kaskatıydı.
Sonra acısı hafifleyince kendisine geldi. Açtı gözlerini. Üzerinde kimse yoktu. Yatağında yalnızdı. Bacak arasına elini koyup oranın acımadığını hissetti. Rahatladı.
Ama hemen ardından ağlama nöbeti sardı bedenini. Yatakta dizlerini kendisine çekip sardı kollarıyla ve başını dizlerine yaslayıp ağlamaya başladı.
Bıkmıştı.
Kabuslardan da, her kabusunda ona hakaret eden, ona zorla sahip olan adamdan da bıkmıştı. Gitmişti, ondan uzaklaşmıştı. Hatta adam ondan özür dilediğinde affetmeyip göndermişti de... Ama hala uykularında rahat değildi. Hala Sedat'ın hakaretlerine, canını yaka yaka onunla sevişmesine katlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk'im. Sev Beni...❊Tamamlandı❊
General FictionKapak tasarımı için @Buklelisatirlar'a çok teşekkür ediyorum :) ❊❊❊ Geçmişin yaralarıyla baş etmeye çalışan, yeri geldiğinde dalgacı, yeri geldiğinde öfkeli, hırslı bir iş adamı, Sedat. Beş yıl önce bataklık gibi bir yaşamı arkasında bı...