(+15 Diyelim. Tam cinsellik yok ama var. Yani yok, ama var. Var ama Yok. Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu. ^_^ Şaka şaka, ama harbiden +15 diyelim biz... Neyse siz hikayeyi okuyun en iyisi, ben iyice manyaklaştım :D)
Aslı elleri titrerken fırını kapattı ve kurabiyeleri fırın eldiveni taktığı eliyle çıkarıp koydu tezgahın üzerine. Fırından yeni çıkmış kurabiyelerin dumanı hala üstündeydi ve mutfağı mis gibi bir kokuyla kaplamışlardı. Ama bu Aslı'yı mutlu edemiyordu. Çünkü stresten eli ayağı titriyordu şu anda. Kurabiyeleri soğuması için öyle bırakıp eldiveni çıkardı. Bir an için mutfağın küçük balkonuna çıktı. Hafif esen rüzgar, terleyen boynuna iyi gelmişti. Gözlerini kapattı bir an için.
Bu kadar stres yapmamalıydı.
Tamam, ortadaki durum biraz zorlayacaktı onu ama iyileşmek için bunları yapmalıydı. Kendisi için değilse bile, kardeşleri için yapmalıydı bunu. İyileştiğinde Sedat kardeşlerini getirecekti ona. Evet evet, şimdi burada oyalanıp zaman kazanmaktansa gidip bir an önce bitirmeliydi bu meseleyi. Çünkü bekledikçe daha çok korkuyordu. Ellerinin titremesi biraz hava alınca düzelir sanmıştı ama gittikçe bedeni de titrer olmuştu.
Çok korkuyordu.
Yine de durmadı orada. Girip balkon kapısını kapattı. Sonra çıktı mutfaktan. Antrede ilerledi ve yatak odasına girdi. Sedat televizyona bakıyordu. Aslı onun izlediği şeye kaşlarını çatmasından, sinirlerinin bozulduğunu anladı. Onun daha güleç olmasını isterdi, çünkü şu durumda adamın yapacağı birkaç şakaya ihtiyacı vardı.
Sedat onun geldiğini görünce boş boş baktığı televizyondan çekti bakışlarını. Aslında ne izlediğinin bile farkında değildi. O sıra sadece banyoda kendisine nasıl hakim olacağını düşünmüştü. Aslı kendisine dokunacak, lifleyecek ve en sonunda durulayacaktı...
Adama dokunacaktı.
Bu sırada akan suyla kıyafetleri de ıslanacaktı.
Ve ıslanan kıyafet bedene yapışırdı.
Aslı'nın bedeni resmen ortaya dökülecekti.
Ve genç kadın resmen adama dokunacaktı!
Saçlarını yıkadığını bir anlık düşünmeye çalıştı ama bu bile nefesini hızlandırıyordu.
Tamam, heyecanlanabilirdi, sonuçta bir erkek olarak bu durumdan etkilenmesi gayet normaldi ama Aslı şu anda Sedat'ın sertleşen erkekliğini sindirebilecek durumda değildi... Sinirlerinin ne kadar yıpranmış olduğunu odaya girdiğinde fark etmişti.
Zorlanıyordu.
Elleri titriyordu genç kadının.
Sedat'ın içi acıdı bir an. Çok mu zorluyordu onu? Çok mu üzerine gidiyordu? Ama bunları yapmalıydı. Yoksa her gece acı çekecekti Aslı. Ve rahat uyuduğunda nasıl sevimli göründüğünü biliyordu genç adam. Onun o sevimli hallerine daha fazla şahit olmak istiyordu.
"Geldin mi?" dedi ve istemsiz süzdü onu. "Üzerine daha basit şeyler giymek isteyebilirsin."
Aslı bir adım attı ve kaşlarını kaldırdı. "Anlamadım?"
"Beni yıkayacaksın Aslı'm. Üzerin ıslanacak. Daha basit kıyafetler giyersen kendini daha iyi hissedebilirsin."
Aslı titreyen ellerinin parmaklarını birbirine geçirdi. "Ah şey... tamam. Tamam giyineyim ben." dedi ve dolaba gitti. Sesi titremişti konuşurken. Sedat onun çok zorlandığını fark edince kaşlarını çattı. Tamam, önceki seviyelerde de zorlanmıştı ama hiç böyle olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk'im. Sev Beni...❊Tamamlandı❊
Ficção GeralKapak tasarımı için @Buklelisatirlar'a çok teşekkür ediyorum :) ❊❊❊ Geçmişin yaralarıyla baş etmeye çalışan, yeri geldiğinde dalgacı, yeri geldiğinde öfkeli, hırslı bir iş adamı, Sedat. Beş yıl önce bataklık gibi bir yaşamı arkasında bı...