Sedat sağına soluna bakındı. Oda gerçekten de çok dağınıktı. Adamlar işi biraz abartmış gibi duruyordu ama Aslı şüphelenmemişti ve onunla kalacaktı.
Yani plan tıkır tıkır işliyordu.
Az evvelki iş konuşması bittikten sonra Aslı çay demlemeye gitmişti. Şimdi genç kadın mutfaktaydı ve Sedat da onun gelmesini dört gözle bekliyordu. Beklerken de, odaya şöyle bir bakması yetmişti. Bir tek yatağa dokunmamışlardı, tertemiz duruyordu yatak. Sonuçta genç adam bu yatağa yatacaktı, Yavuzlar uyarmış olmalıydı adamları.
Gözleri sıra sıra gezinirken dolabın alt kısmındaki çekmecede takılı kaldı.
Orayı da boşaltmış, içindekileri etrafa saçmışlardı.
Ve görünen o ki, iç çamaşırı için ayrılmıştı o çekmece.
Gördüğü dantelli iç çamaşırlarıyla iç mi çeksin, yoksa o iç çamaşırlarına dokundukları için adamların ellerini mi kırsın, bilemiyordu. O elleri kıracaktı elbet ama şu anda hangisine öncelik vereceğini bilemiyordu.
İç çekmeyi seçti.
Bu kadın, bu iç çamaşırlarını mı giyiyordu yani? Mahrem yerlerini bu danteller mi örtüyordu?
Tekrar iç çekti.
Bu kadının konuşmasını, bakmasını, gülmesini, kokusunu, varlığını seviyordu genç adam. Ama vücuduna ayrı bir hastaydı. Çok güzeldi... Ve o güzel vücuda ilk kendisi dokunmuştu.
Ona nasıl sahip olduğunu hatırlayınca içi acıdı. Bu kadın kendisini ona vermişti. Odasına gelmiş, onun kötü ruh halini çözüp buna ihtiyacı olduğunu anlamış, o özel anı adamla yaşamak istemişti. Bu Sedat için çok büyük bir şanstı. Sevebilirdi onu, dokunduğu her yeri öpebilirdi. Tadına bakardı genç kadının, zevk aldığından emin olurdu. Bunun için zamanı da vardı, isteği de.
Ama o anda, sadece kendi zevkine bakmıştı. Sadece boşalmanın derdindeydi. Karşısındaki şişme bebekmiş gibi, sanki canlı biri değilmiş gibi, sanki altındaki kadın onun gece kuşu değilmiş gibi, acımasız davranmıştı.
Eliyle yüzünü kapattı. Utanıyordu, yaptığından çok büyük utanç duyuyordu. O güzelim gece kuşunun kolunu kanadını kırmıştı. Şimdi dokunmasını bile istemiyordu adamın. Bu duruma o getirmişti, o düzeltmeliydi.
Bunu Aslı için yapacaktı. Onun yine gülümsemesini istiyordu. Mutlu olmasını, tutkusunu doyasıya yaşamasını istiyordu.
Eğer annesi geldiğinde başka davransaydı, şu anda evlenmiş bile olabilirlerdi. Eğer Aslı'ya hak ettiği değeri vermiş olsa, şu anda evlerinde, belki de yatakta sarmaş dolaş olacaklardı. Aslı onun göğsüne yatacaktı, genç adam da onu sımsıkı saracaktı. Saçlarını öpecekti, kokusunu içine çekecekti...
Ve Aslı utanarak da olsa yine dokunacaktı ona. Aldığı zevki bir daha yaşamak isteyecekti. Genç adamın ona verdiği zevki isteyecekti. Bu gerçek olabilirdi, gerçekleşmesine o kadar az kalmıştı ki...
Ama genç adam içine etmişti her şeyin.
Çok büyük bir yenilmişlik hissediyordu. Her yeri acıyordu, kalkıp tuvalete gidemeyecek kadar acizdi ve kadını yanında tutmak için binbir uğraşla saçma sapan katakulliler çeviriyordu.
Ama en kötüsü, Aslı ondan korkuyordu. Gözlerindeki korkuyu görmüştü Aslı. Genç adamla aynı ortamda olmak bile Aslı'yı geriyordu. Yoğun bakımda kadının ne kadar gergin olduğunu hatırlıyordu. Ama haklıydı genç kadın. Küçüklüğünde babasından eziyet gören, her şeye rağmen ayakta kalıp başka bir erkeği seven, sonra ondan da ağır bir darbe alan genç kadın, Sedat'ın yaptığından sonra korkmakta çok haklıydı. Muhtemelen artık hiçbir erkeğe güveni kalmamıştı. Bir daha sevmeyecekti kimseyi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk'im. Sev Beni...❊Tamamlandı❊
قصص عامةKapak tasarımı için @Buklelisatirlar'a çok teşekkür ediyorum :) ❊❊❊ Geçmişin yaralarıyla baş etmeye çalışan, yeri geldiğinde dalgacı, yeri geldiğinde öfkeli, hırslı bir iş adamı, Sedat. Beş yıl önce bataklık gibi bir yaşamı arkasında bı...