İlk'im. Sev Beni...❊Tamamlandı❊

21. Bölüm ❊Vuslat❊

(+18)

(Rahatsız olanlar bu bölümü geçebilir.)

Sedat yakasını tutan ele sardı avucunu. "Dokunacağım." dedi. "Ama önce geri çekilmeme izin vermelisin."

Aslı'nın yanaklarının nasıl kızarık olduğunu görüyordu gece lambasının ışığı altında. Ancak geri çekilmiyordu Aslı. Bir cesaret gelmiş ve tutmuştu genç adamın yakasını, bunu anlıyordu Sedat ama hala yakasını tutmasına, bu kadar sıkı yapışmasına bir anlam veremiyordu.

Aslı böyle şeyler yapmazdı. Aslı istese de, karşısındaki adamın ona gelmesini beklerdi. Ki o adam, Sedat'tan başkası değildi. Kaşlarını çattı, kendisinden başkasının ona dokunmasına izin vermezdi. 

"Aslı..." dedi yumuşak bir sesle. Ama nefesi de hızlanmıştı. Karşısındaki kadının attığı adım, onları öncekinden daha fazla yakınlaştırabilirdi bile. Arzusu çığ gibi büyümüştü çoktan. Ama bu ürkek ceylanı korkutup kaçırmak istemiyordu. O yüzden adım adım gidecekti. "Sana dokunmamı istiyor musun gerçekten?"

"İstiyorum." dedi Aslı emin şekilde.

"Tamam..." dedi, elini Aslı'nınkinden çekip kadının boynunda gezdirdi parmaklarını. Karşısındaki kadın nefesini bir an tutup sonra hızla nefes almaya başlayınca o da etkilendi. Parmaklarının ucundaki sıcak ten, onu mahvediyordu. Yavaş hareketlerle indirdi parmağını ve çok sevdiği, aşık olduğu o göğüslerde, göğüs uçlarında gezdirdi parmaklarını. Bir an için baş ve işaret parmağı arasına sıkıştırdığı göğüs ucunu sıktı. Aslı acı çekiyormuş gibi inledi ve gövdesini kaldırdı yukarı. Sedat az evvel sıktığı göğüs ucuna avuç içiyle masaj yaparak yatıştırdı. "Şş... tamam." diye de fısıldadı Aslı'nın kulağına. 

Genç kadın ise adamın nefesini hissedince yine inledi. Yakasını tutan elini boynuna sarıp okşadı hafifçe. Sonra eli yukarı çıkıp kara saçları sahiplendi. Utanıyordu ama istiyordu. Korkuyordu ama durduramıyordu Aslı. Arzusu içinde öyle büyümüştü, yatıştırılmak istiyordu. "Sedat..." dedi genç adamın başı boynuna eğilip onu yaladığında. Başı geriye düştü ve Sedat'a yer açtı. Daha kolay ulaşabilsin diye. Daha kolay sahip olabilsin diye...

Sedat alçıda olan bacaklarından birini Aslı'nın iki bacağının arasına koyup onun üzerine yarı yarıya çıktı. İki dirseğini Aslı'nın iki yanına yaslamıştı. Başları hizalı, yüzleri birbirine çok yakındı. 

Nefes nefese olan vücutlar her soluk aldığında göğüsler birbirine çarpıyordu ve bu durum iki genç için de fazla samimi ve bir o kadar da mükemmeldi. 

Tam anlamıyla mükemmel. 

Sedat bir süre baktı ona. Karşısında duran bu mükemmel kadına baktı. Her milimini inceledi. Ona o kadar büyük bir ihtiyaç duyuyordu ki... Aslı öyle güçlüydü ki... Önce Sedat'ın aklını almıştı başından, ilgisini, arzusunu, her şeyine sahip olmuştu. Ve şimdi de Aşkını, yüreğini kapmış, bırakmıyordu. Öyle bir bağlamıştı ki kendisine, Sedat ondan geçemiyordu. Aslı'sız olamıyordu. Elinin birini kaldırıp onun yüzüne gelmiş olan saçları çekti yana. Genç kadın bu hareketle bile gözlerini kapattı.

Sedat ona bayılıyordu. 

Eğilip dudağını genç kadının ateş almış yanağına bastırdı. Masum bir öpücüktü ama hafifçe dilini değdirdi tene ve tadına baktı sevdiği kadının. Böylece masum öpücük diye bir şey kalmamıştı ortalıkta. Onun tadına bayılan Sedat, diğer yanağını da aynı şefkatle sevdi, ilgilendi onunla. Aslı gözlerini açmadan tadını çıkarıyordu. Sedat onun göz kapaklarını öpmeden edemedi. "Seni seviyorum..." diye fısıldamadan da edemiyordu genç adam. Aslı ona inanmıyordu belki ama bu engel değildi. O sürekli söyleyecekti bunu. "Seni çok seviyorum Gece Kuşum..."