...Gemma'sız bir haftasonuydu.Teyzemin yanına gidecegini söyledi.Benden biraz uzaklaşıp kafa dinlenmesi gerekiyormuş.Gözlerimi tekrar devirdim.Bu benim işime gelir.
Dışarıda çok fazla sağanak yağış oldugu için evde kalmaya karar vermiştim.Belki film izlerdim evet evet film izlemek en iyisi.Patlamış mısırlarımı ve içecegimi hazırlayıp sehpanın üzerine koydum.Hava yağışlı oldugu için hava karanlıktı ama ben yine perdeleri çekmiştim.Işığı kapattıktan sonra sıcacık yorganımın altına girip laptop'tan açtığım filmimi izlemeye başladım.Filmin ortalarına doğru kapı ziliyle irkildim.Kimdi bu şimdi?Bir küfür savurarak kapı açtıgımda karşımda sırılsıklam olmuş,titreyen bir Louis ile karşı karşıya kaldım.
Gülmemek için zor tutuyordum kendimi.Çünkü tam anlamıyla ıslanmış bir kirpiye benziyordu.Dudaklarımı gülmemek için dişledim.
-''Hey!Lou ne oldu ne işin var burada.''
-''Şe-eyy ben kütüphaneden çıktım ve otobüs beklerken gelmeyince -nefes- son anda buraya gelmeyi düşündüm.Umarım senin için sorun olmaz.''
Konuşurken titriyordu.Üstündekiler sırılsıklam olmuştu.Ahhh ıslak şaçları onu çok seksi gösteriyordu.Ne diyorum ben neyse.
-"Ne sorunu Louis çabuk içeri gir. Tanrım! Donuyorsun sana giyecek bir şeyler vereyim".
Gülümsedi.Ahh gülümsemesi.
Merdivenlerden odama çıktık.Çok üşümüşe benziyordu.Resmen zor hareket ediyordu.Tişörtünü çıkarmasında ona yardım ettim.Yarı ıslak vücudunu görünce alt dudağımı tekrar dişledim ama bilirsiniz bu sefer şeyden dolayı,yani şeyden anladınız siz onu.
Tenine dokundugumda buz gibiydi.
-"Louis, Tanrım donuyorsun." diyip kollarımı ona doladım.O da kollarını belime sardı.Nefesini rahatlamışcasına bıraktı."
#Louis
Harry'nin sıcak kollarının arasında soğuk bedenim resmen eriyordu.Sarılışı hoşuma gitmişti.
-"Neden bu soğuk havada bu kadar ince giyindiniz Bay Tomlinson?"
-"Sabah hava sıcaktı bende üstüme ince birşey geçirdim.Nerden bilebilirdim böyle olacağını." biraz duraksadıktan sonra ekledim.Yüzüme piç bir sırıtmayla "Ama iyiki de giyinmemişim"dedim.
#Harry
Bu dediğinden sonra dilim tutulmuştu.Hoşuna mı gitmiştim yani. Ahh göğsümün üzerindeki kelebek karnıma dogru iniyor sanki.
-"Al ve şunu üstüne geçir Lewis.Yoksa hasta olacaksın."
-''Hasta olursam bana bakar mıydın?''
Gözlerimi devirdim ve ona giyecek bir tişört verdim.Üstüne giydi ve odadan çıktık.Merdivenlerden inerken konuştu "Ben gelmeden önce ne yapıyordun Hazz?"
-"Filmimim en heyecanlı-'' lafımı böldü ve;
-''yerinde ben geldim?''diyerek tamamladı.
-''Eğer açsan yemek hazırlayabilirim."
-"Gerek yok Hazz , film izlemek iyi olur."
O ,koltuğa gidip otururken bende ona bir bardak getiriyordum.Işıkları tekrar kapatıp bende onun yanına oturdum.
-"Üşüyor musun Lou?"
-"Aslında biraz"dediginde yanımdaki katlı battaniyeyi açtım ve ikimizin üzerine örttüm.Battaniyeye sarılıp başını omzuma yasladı.Bende kolumu onun beline sardım.
-"Kalbin çok hızlı atıyor Harry"
-"Şeydendir o...merdivenleri hızlı indiğimden." diye karşılık verdiğimde sırıttıgına eminim.Neden onunla konuşurken,heyecanlanınca götü başına karışan ergen kızlara dönüşüyordum.Bunu daha sonra kendimle tartışma kararı aldım ve filme odaklanmaya çalıştım.Ama bu oldukça zordu çünkü kollarımın altında ünlü bir ressamın tablosu varmış gibi hissediyordum.
Saçları hala harika kokuyordu.Ne kadar filme konsantre olamasamda gözüm sevişme sahnesine kaydı.Kız ve erkek sevişiyorlardı.Birden Louis'in sesiyle gözlerimi ekrandan ona çevirdim.
-"Vajinalardan nefret ederim"duraksadı ve devam etti "ve göğüslerdende"
Yüzlerimiz birbirine o kadar yakındı ki sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu.Ve sesi...tahrik ediciydi.
Ve ben o kadar salaktım ki şuan Louis'nin bana resmen ''ben gay'im'' diye bağırdığını yeni anlıyordum.
İçimden her ne kadar koltuktan hızlıca fırlayıp ,küçük kızlar gibi eteklerini tutarak zıplamak ve sevinç gösterileri yapmak gelsede, bütün düşüncelerimden sıyrılıp ona bir şey demem gerekiyordu.
-"Peki ya Tommo nelerden hoşlanır?" dediğimde sırıtarak "İşte bundan hoşlanır "diyerek yavaşça dudaklarımızı birleştirdi.Üst dudağımı emiyordu.Son olarak ıslak bir öpücük verip geri çekilip tekrar başını omzuma yasladı.
Bu sefer ona daha sıkı sarıldım. Memnun olmuşçasına "Immm " diye bir ses çıkardı ve ekledi.
-"Bu hoşuma gitti Harry"
O olaydan sonra filmin geri kalanına çok odaklanamamıştım.Aklım sürekli onun beni öpüşüne ve bunun ne kadar güzel hissettirdiğine gidiyordu.Film bittikten sonra gözlerim Louis'e kaydı.Aww omzumda uyuyakalmıştı.
Yorgun görünüyordu.Onu kucakladım ,kucağımdayken kısık sesle bir mırıltı gibi "Harreh" diyebilmişti. Onu odama çıkardım usulca yatağın üzerine bıraktım ve onu yorganın içine soktum.Çok masum görünüyordu.Oturup onu uyurken saatlerce izleyebilirdim sanırım.
Dayanamayıp yanağına bir öpücük kondurdum.
Tam arkamı dönüp gidecekken beni bileğimden yakaladı.Elleri yavaşça bileğimden ellerime indirip birbirlerine kenetledi.
Bakışlarımı birbirine kenetlenmiş ellerimizden kaldırıp, karanlıktan parıldayan iki çift mavi gözlere diktim.
-"Harry -yutkundu- gitme , yanımda yat." "Sarılarak uyuyabilirmiyiz Harry lütfen."
Gözleri bana yalvarıyordu sanki.Ne yapabilirdim ki , kendimi onun kollarına bırakmaktan başka.
#Louis
Ona ihtiyacım var herşeyden çok.Keşke bunları onun yüzünede söyleye bilseydim.
Lütfen Harry gitme.Beni hayatta tutacak o gözlere ihtiyacım var.
#Ve sana şimdi bu gece ihtiyacım var.
#Sana herzamankinden daha fazla ihtiyacım var
#Ve eger gelip sadece bana sıkıca sarılırsan
#Sonsuza kadar sarılmış olacagız
#Sonsuzluk bu gece başlayacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)
FanfictionBirbirlerinin sıcaklıgını özleyen iki el. Aşk'ı kaybetmek istemeyen iki kalp. Onların çığlıkları güçsüz oldu. Onların şeçenekleri yoktu. Bu iki erkek susturuldu. Bu iki erkek acı çektiler. Ama hiçbir şey onları ayıramaz,kalplerinde birbirleri oldugu...