Perdeden giren ışıgı gördügümde sabah oldugunu anladım.Işık yerine karanlıgı daha çok severdim.Saolsun o da bizi hiç yalnız bırakmıyor.
Yanıma baktıgımda Louis 'nin olmadıgını farkettim.Yatakta gerinip kendime geldikten sonra yataktan kalkıp odadan çıktım.
-"Bebeğim?!"
-"Mutfaktayım Hazz!"
Adımlarımı çevirip mutfaga yönelttim.Louis masanın üzerine yerleştirdigi elleri ve ellerinin arasındaki kahve kupasıyla çok düşünceli görünüyordu.Canını sıkan bir şeyin oldugunu anlamam kısa sürmedi.
Neşesini geri yerine getirmek için yanına gidip kollarımı arkadan boynuna sardım.Ve yanagına öpücük kondurdum.
-"Canını sıkan ne Louis?"
-"Hiçbirşey"
-"Nasıl hiçbirşey, besbelli birşey oldugu."
-"Şe-y menajer.."
-"Lafı uzatma Lou konuya gir ne dedi!?"
-"Bügun ona ugramammı ve yeni gelecek sahte sevgilimle tanışmam gerektigini söyledi."
Dedigini duydugumda doladıgım kollarımı boynundan çektim.Buzdolabına ilerleyip soguk bir su içtim.Ellerimi tezgahın üzerine koyup rahatlamaya çalıştım.
İyi ve kötü yanlarını düşündüm.Lanet olsun ki bir tek bile iyi bir yan düşünemiyordum.
Louis oturdugu yerden kalktı ve tezgaha koydugum ellerimin üstüne ellini koydu.
-"Ben itiraz etmeye çalışacaktım ama yüzüme kapattı...-nefes- ...Lütfen Harry benimle gelir misin?
Ne zamandır tutdugumu bilmedigim nefesi bıraktım.
-"Peki Louis.Seninle gelecegim."
***
İşte gidiyorduk.Cehenneme.
İnsan bile bile gider miydi?
Bu aptallık olmaz mıydı? Eger bu aptallıksa evet biz aptalın tekiydik.
Arabanın içinde rahatsızca kıpırdandım.Çünkü rahat bir pozisyon bulamamıştım.En son ayagımı kendime çektim.Ve radyodan güzel bir şarkı seçtim ve sesi sonuna kadar açtım.
We are undercover passion on the run
-Biz bu koşunun tutkusu altındayız
Chasing love up against the sun
-Aşkın peşinden koşuyoruz, güneşe karşı.
We are strangers by day, lovers by night
-Günlerdir yabancıyız, gecenin aşıklarıyız.
Knowing it's so wrong, but feeling so right
-Çok yanlış olduğunu biliyoruz, ama çok doğru hissediyoruz.
Şarkı bittiğinde neredeyse gelmiştik.Kemerimi açıp arabadan indim ve Louis'i takip etmeye başladım.
Kapıyı tıklatıp içeri girdigimizde odada Danny'dan başka kimse yoktu.
-"Hoşgeldiniz homolar"
-"Ben agzını kırmadan o güzel çeneni kapatmayı dene Danny!" dedi Louis sinirli tavrıyla.Yapabilseydi gözünden ateşler saçabilecek durumdaydı.
-"Ooo sakin ol Louis dalga geçiyorum sadece."
-"Kısa kes Danny! Kız nerede?"
-"Trafige takıldıgını söyledi.Birazdan burada olur.Şöyle oturun"
#LOUIS
Harry ile yanyana oturduk.Birbirimizle bakıştık.Endişeliydik.Ya kız psikopatsa, birde onunla ugraşacaktım.
-"Sorun yok sevgilim" dedim çıkarabilecegim en kısık sesle.
Birbirimize gülümserken çalan kapıya döndük.
Danny yerinden kalktı ve kapıya dogru ilerledi.
Gelen kıza bakmak bile istemiyordum.Ama nazik olmak gerekirdi degil mi?
Yerimden kalkıp gelen kıza baktım.Kanımın çekildigini hissettim.Açılan gözlerimi onun gözleriyle buluşturdum.Yanlış mı görüyordum.
Bu-uu..aman Tanrım.
Kamera şakası falan mıydı?
Elini tokalaşmak için kaldıgında hayla tepkisizdim.
"Merhaba, ben Eleanor Calder"
#You're the light in my deepest, darkest hour.
En derin , en karanlık saatimde ışıgım sensin.
We're living in a world of fools.
Aptallarla dolu bir dünyad yaşıyoruz.
Breakin us down
Bizi ayıracak.
BÖLÜM KISALIGI İÇİN ÖZÜR DİLERİM.YENİ BÖLÜMLERİ ERKEN EKLİYECEGİM.
EVET OLAYLAR ŞEKİL ALACAK.
AYRICA *ELEANOR U HATIRLAMAYANLAR İÇİN LOUIS IN ESKİ NİŞANLISIYDI.VOTE VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN LDLDJSOSKOS :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)
FanfictionBirbirlerinin sıcaklıgını özleyen iki el. Aşk'ı kaybetmek istemeyen iki kalp. Onların çığlıkları güçsüz oldu. Onların şeçenekleri yoktu. Bu iki erkek susturuldu. Bu iki erkek acı çektiler. Ama hiçbir şey onları ayıramaz,kalplerinde birbirleri oldugu...