#HARRY
Uyuyamıyorum...Uyuyamıyorum günlerdir uyuyamıyorum..
You dont see
Görmüyorsun
Cuz what you dont see
Çünkü görmedigin şey
Is when we dont speak
Bizim konuşamadıgımız zamanlarda
I really dont sleep
Gerçekten uyuyamıyorum.
Günler sonra aynı şey, aramızda birşey oluyor ve o ortalıktan kayboluyor.Beni arama zahmetinde bile bulunmuyor.3 gün oldu.O geceden sonra 3 gün oldu.Bu durumdan çok sıkıldım artık. Ya da onu özledim. Evinin nerde oldugunu biliyordum en azından , onunla tanıştıgım gece onu eve bırakmıştım.
Dudaklarını,tenini şimdiden özlemiştim.Onlarsız bir günüm bile zor geçerken bu aptalı 3 gündür görmüyordum.
Üzerime birşeyler geçirip evden çıktım.Ablamla konuşmuş aramızdaki sorunu halletmiştik zaten ablamın kızdıgı konu ondan saklamamdı.
Herneyse yolda bir taksi çevirip yolu tarif ettim.
***
Hava kararmıştı.Louisin kapısının önünde dikiliyordum.Hayla zili çalmamıştım.Gidip ne diyecektim.Hesap mı soracaktım. Belki de işi gidişatına bırakmalıydım.Evet bu en mantıklısı.
Son anda kendimi toparlayıp zile basacaktım ki. Biri kapıyı açtı.Yanlış görmüyorum degil mi ? Bu bir kız. Seksi uzun bacakları güzel gögüsleri olan biri. Elinde çanta ,üzerinde montu vardı.Gidiyordu.
-''Merhaba sende kimsin?'' sesi bildiginiz sürtüklere ait bir ses. Ama belki Louis in kız kardeşiydi.Lou ye çok benziyordu.Onun kız hali gibi. Çene mi tutamayıp sormuştum.
-''Ş-eyy ımm ...Louis içeride mi ? Siz Louis in kız kardeşlerinden biri misiniz ?'''
-'' Hayır.Ben onun nişanlısıyım.''
NİŞANLISIYIM....NİŞANLISIYIM....NİŞANLISIYIM !!! beynim donmuştu.Düşünemiyordum.Kulaklarım duymuyordu.Koku alamıyordum.Gözlerim bulanıklaşıyordu.
.Adı herneyse o sürtük kapıyı çekip gitmişti.Ve ben koridorun ortasında öylece kala kalmıştım.KALP KIRIKLIKLARIYLA .Düşüncelerle savaşırken görüş hizama Louis girdi.
-''Harry...!?''
Gözyaşlarımla bugulanmış gözlerimle zar zor görsemde teni bembeyaz kesilmişti.
-''Nişanlın demek Tomlinson.!! Ne zaman evleniyorsunuz bay piç kurusu.?Bana ne zaman söylemeyi planlıyordun ? Bana dügün davetiyesi gönderip süpriz mi yapacaktın ? Üzgünüm süprizini bozdum.!'' Diyip ona yaklaştım ve yüzüne güzel bir tokat geçirdim.
-''Harry lütfen açıklamama izin ver!'' Sesi kısık çıkıyordu resmen zor duyulasıydı.
-''Demek bir açıklaman var Tomlinson! Ne diyeceksin ? Beni becerdikten sonra gece yarıları gidip nişanlını mı inlettigini?
Bagırıyordum ama haketiyordu.
Agzını açıp birşey diyecekti ama ona izin vermedim.Onu şuan dinlemek istemiyordum veya yüzünü görmek ....iki yüzü vardı ve ben hangisine bakıcagımı şaşırmıştım.
Benim agzımdan çıkan tek söz ise ''Hoşçakal Louis'' olmuştu.
#LOUIS
Lanet olsun.Bunu daha önce anlatmam gerekirdi ama zamana ihtiyacım vardı.
Ona açıklamama izin vermeden kapıyı çekip gitti.
Bense arkadan sadece ''GİTME'' diyebilmiştim...
If I had known that
Eğer bilseydim
That I'd be feeling this way
Böyle hissedecegimi
If I could replay
Eger geriye dönebilseydim
I would have never let you go
Senin gitmene asla izin vermezdim...
LÜTFEN VOTE VEYA YORUM YAPIN EKSİKLERİMİ BİLMEK İSTİYORUM ...TEŞEKKÜRLER..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)
FanfictionBirbirlerinin sıcaklıgını özleyen iki el. Aşk'ı kaybetmek istemeyen iki kalp. Onların çığlıkları güçsüz oldu. Onların şeçenekleri yoktu. Bu iki erkek susturuldu. Bu iki erkek acı çektiler. Ama hiçbir şey onları ayıramaz,kalplerinde birbirleri oldugu...