-Önceki Bölüm-
Bir kız ve erkek vardı.Gözlerimi ovuşturdum.Ve dikkatlice bakmaya başladım.
Gördügüm görüntü belirginleşmeye başlayınca agzımdan çıkan kelimelere engel olamadım.
-"Eleanor....Dylan?"
-Yeni Bölüm-
Bu nasıl oluyordu.Hayatım niye bu kadar berbat.Ne yapmıştımda tüm bu belalar beni buluyordu.Belayı çekiyor muyum ne.
Dylan ile göz göze geldigimizde şaşırarak bana baktı ve o sürtükten ayrıldı.Onu görmek bile istemiyordum.Hızlı adımlarla bar'dan çıkıp eve gittim.
Eve geldigimde sinirden kendimi parçalayacaktım resmen.O sürtük önce Harry'i sonra ise en yakın arkadaşımı benden çaldı.
Duvara sertçe bir yumruk geçirdim.Gözlerimden yaşların akmasına izin verdim.Ne ara bu kadar güçsüzleşmiştim?
Herşey o kadar üst üste gelmişti ki artık dayanamıyordum.Kafamı kaldırdıgımda aynaya baktım.
Ne zamandır bakmıyordum yüzümdeki o yaralara.Harry'nin bırakmış oldugu o izler...Her defasında bu kadar acıtmak zorunda mı?
Kapının hızlı bir şekilde çalınması ve yumruklanmasıyla gözümdeki yaşları elimin tersiyle sildim.Kendime çeki düzen verdim.Kapıyı açtıgımda karşımdaki Dylan'dan başkası degildi.
-''Ne kadar adi bir herifsin sen hangi yüzle daha buraya geliyorsun!!'' diye bagırdım.Hakediyordu.
-''Lou bir dinle-''
-''Ben sana güvendim.Nasıl pislik bir insansın sen!'' sinirden bacaklarım titremeye başlamıştı.Aglamak istiyordum.Ama yapamazdım.
-''Louis lütfen bir dinle,bunu belkide en iyi sen anlarsın''
-''Ben artık hiçbirşey bilmiyorum.Kime güvenecegimi,nasıl davranacagımı.Hissetmiyorum.Anlamıyorum.
-''Seni tanıyorum Louis.Hala hissediyorsun...Onu özlüyorsun...ama korkuyorsun onu tekrar kırmaktan , incitmekten.'' dedigi üzerine donup kaldım.Harry...onu özlüyordum.Şuan tek ihtiyacım olan şeyi.
En sonunda kendime geldim kekelememeye özen göstererek
-''Defol buradan Dylan!!'' diye çıkıştım.
-''Aşık oldum Louis.Elimde olan birşey olmadıgını biliyorsun.Bu çok güzel hissettiriyor ama aynı zamanda çok boktan birşey.Yanlış ama çok dogru hissettiriyor.Karşı koyamıyorsun.Engelliyemiyorsun.''
-''Seninle oynuyor Dylan.Bunu göremeyecek kadar kör müsün? Seni kullanıyor.Önce Harry şimdide sen.''
-''Bunu en iyi senin anlaman gerekirdi Louis!''
-''Be-en hiçbirşey anlamıyorum.Git buradan!''
Dylan'nın dediklerinden sonra onun güzel yüzünü tekrar hatırladım.Saçlarını,gülümseyişini,yanaklarında beliren gamzelerini , öpüşü...Ve birde kızarmış gözlerini hatırladım.Yaşlarını haykırışlarını..
Kapının kapanma sesiyle Dylan'ın gittigini anladım.
Yüzümdeki izler ile tekrar tek başıma kaldım.
Yalnız.
O an dünyanın başıma yıkılmasını istedim.
Çaresizliğin şarkıları
Onları senin için çalıyorum
Bir an
Bir aşk
Bir rüya
Bağırarak
Bir öpücük
Bir ağlama
Bizim doğrularımız
Bizim yanlışlarımız ...
#HARRY
Gemma kapıdan içeri gülümseyerek girdi.Elindeki poşetleri mutfaga bırakıp yanıma geldi.
-''Sana iyi bir haberim var Hazzy''
Onu dinledigimi belli etmek için kafamı ''seni dinliyorum''manasında salladım.
-''Sana yeni bir hoca buldum Styles.Sınavına hazırlanman için. Çarşamba , cumartesi ve pazar günleri sana ders verecek.Seni sıkmaması için hemen hemen senin yaşlarında bir kız olmasını istedim.''
-''Teşekkürler Gemz'' diyerek ona sarıldım.
-''Hadi git biraz uyu Hazzy'' dediginde başımı salladım.Ve agır adımlarla odama gittim.
Herşeyin daha iyi olması için tanrıya dua edip kendimi uykuya bıraktım.
***
Gözlerimi duydugum ses ile araladım.Gözlerimi ovuşturdum.Gözlerim karanlıga alıştıgında görüntü netleşmeye başlamıştı.
Karşımdaki Louis miydi? Dogru mu görüyordum?
-''Lo-uis?''
-''Harry'' dedi en güzel gülümsemesini vererek.Tanrım.
Yatakta dikilerek hızlıca ona sarıldım.Her ne olduysa artık gitsin istemiyordum.Bilmiyorum bu kadar kolay mıydı? Fakat şuan sarılmasına ihtiyacım vardı.İhtiyacımız vardı.
-''Seni ne kadar özledigimi bilemessin Louis''
-''Bende seni özledim Hazz'' dedi.Haftalarlar duymadıgım sesini, konuşmasını özlemiştim.
İstemeyerekte olsa kendimi ondan ayırdım.Gözümü açtıgımda giderek bulanıklaşan görüntü ile karşılaştım.
Louis git gide benden uzaklaşıyordu.
-''Lou-is nereye gidiyorsun" diye kekelemiştim.
-"Üzgünüm" dediğinde degişmeye başladı.Üzerindeki eşofman ve beyaz tişört gitti ve yerine star kıyafetleri geldi.Deri ceketler.Dar pantolonlar.Ünlü Louis.
-"Neden?"
-"Gitmem gerek " bir anda karşımda ikinci Lou ile karşılaştım.Mecbur.Kontrol edilen.Duygusuz.
-"Beni yanlız bırakma Louis!" Tekrar.
Görüntü iyice bulanıklaşırken elimi onu tutma umuduyla uzattım.
Elde ettigim tek şey koca bir boşluktu.
-"Gitme" dedigimde güçsüz çıkan sesim ile aglamaya başladım.
-"Hoşçakal Harry"
Ve o yine gitti.
***
Nefes nefese yatakta dikildim.
Rüyalar bile artık olması gerektiği gibi değildi.
Her gün , her an onu bana hatırlatacak birşey oldugunda , onu nasıl unutmayı becerecektim?
Etrafıma iyice baktıgımda bunun bir rüya oldugunu çoktan anlamıştım.
Onunla ilgili tüm anılar beynime bir anda hücum etti.
Kafamı tekrar yastıga bıraktıgımda ellerimle yüzümü kapattım ve sessizce aglamaya başladım.
Ben , göz yaşlarım ve koca boşluk.
Yüzünü görüyorum,
İsmini duyuyorum,
Hayla hatırlıyorum
Nasıl unutabilirim ki?
BÖLÜMLERİ UZUN TUTARAK SİZİ SIKMAK İSTEMEDİGİM İÇİN SIK SIK VE KISA BÖLÜMLER PAYLAŞIYORUM.
VEEE OLAYLAR KARIŞABİLİR.
BÖLÜMÜ BEGENMİSSİNİZDİR DİYE UMUYORUM.
VOTE VE YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEGERLİ. ♥♡★☆■□●○•◆¤°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)
FanfictionBirbirlerinin sıcaklıgını özleyen iki el. Aşk'ı kaybetmek istemeyen iki kalp. Onların çığlıkları güçsüz oldu. Onların şeçenekleri yoktu. Bu iki erkek susturuldu. Bu iki erkek acı çektiler. Ama hiçbir şey onları ayıramaz,kalplerinde birbirleri oldugu...