AÇIKCASI BEN BU BÖLÜMÜ BEGENDİM SİZİNDE BEGENMENİZ DİLEGİYLE İYİ OKUMALAR....:)))))
Ahhh harika.Şimdiden haberlere çıkmışım bile.İnternet beni konuşuyor.El ve beni.Danny bu haberlere sevinmiştir kesin.Siktiriboktan adam.
"Louis Tomlinson gizemli bir kızla akşam yemegi yedi"
Televizyonun karşısında kahvemi yudumluyordum.Benim ile ilgili haberleri görüyordum.Her kanalda ben vardım.
O sırada Harry yeni uyanmış , gözleri nerdeyse kapalı paytak paytak salonun içine dogru geldi.Uykulu halinin bile beni etkileyebilecek kadar mükemmel oldugunu düşündüm.
Gözlerini ovuşturdu.Önce bana sonra televizyona baktı.Önce bir anlam veremedi.Ama sonra kaşları çatıldı.Ve dönüp mutfaga gitti.
-"Harry "
-"Ne var" dedi sesindeki huzursuzlugu anlamamak mümkün degildi.
-"Lütfen Hazz bana böyle davranma.İsteyerek yapmıyorum sonuçta."
-"Louis anlamıyorsun."
-"Evet Harry anlamıyorum.Seni sevdigimi biliyorsun ama bana inanmıyor gibisin.İstemiyorsan devam ettirmeyelim Harry"
Hayır hayır hayır bu cümle agzımdan çıkmış olamaz.Çok sinirlenmiştim ve agzımdan kaçıvermişti.Lütfen Harry hayır de.Lütfen sevgilim lütfen.Lütfen Tanrımm....
Harry ile birbirimizin gözlerinin içine baktık.
Neredeyse dolmak olan gözlerine baktıgımda karnıma tekme yemiş gibi oldum.Daha sonra gözlerindeki o sinir, öfke, acı, umutsuzluk, karanlık karnıma defalarca defalarca tekme yedim.
Sonra agzını açtı o sırada gözünden bir yaş yanaklarına doğru süzüldü ve Harry kekeleyerek konuşmaya çalıştı.
-"Bencede Louis.Devam ettirmenin bir anlamı yok"
diyip omzuma çarparak odaya gitti.Keşke hiç bu lafı etmeseydim, keşke hiç bu lafı etmeseydin Hazz.Bu kadar çabuk vazgeçmemeliydik. Aşkımızdan,bizden.
Harry'e bakmak için odaya gidip tam kapıyı açacakken gözlerine baktım. Sadece öfke vardı bu sefer.
Üstünü giyinmiş.Ve sırt çantasını tek koluna takmıştı.
Bir süre gözlerime baktıktan sonra kapıya dogru ilerledi.
-"Harry lütfen böyle yapma"
-"Harry konuşarak halledebiliriz."
Ayakkabılarını giydi ve bana döndü.
-"Bence artık konuşmamalıyız Lou.Çünkü konuşarak daha beter oluyor."
#HARRY
Dedigim üzerine hiç cevap vermedi.Hiçbirşey söylemedi.Arkamı döndüm ve kapıyı açtım."Gitme" demesini isterdim.Belki bana gelip sarılsa herşey bitecekti.Ama o kadar kolay degildi.Acıyordu...Kalbimiz...Tekrar...
#LOUIS
Kapıyı hızla çarpıp çıktı.Birşey demedim, diyemedim.Kendimi yere bıraktım ve dizlerimi kendime çekip oturdum.Bugün aynı o gün gibi hissediyorum.Agacın altında oturdugum ve Harry ile tanıştıgım.Onunla sarıldıgım gün . Şuan tek eksik Harry. Acı aynı ama ilaç yok.
Düşüncelerle boguştugum sırada telefonum çaldı.Harry olması umuduyla koşup telefonumu yatagın üzerinden aldım.
Gelen çagrı Danny.
Siktir.Zamanlama harika sevgili menajerim.İçimden küfürler savurarak telefonu açtım.
-"Selam Lou nasılsın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)
FanfictionBirbirlerinin sıcaklıgını özleyen iki el. Aşk'ı kaybetmek istemeyen iki kalp. Onların çığlıkları güçsüz oldu. Onların şeçenekleri yoktu. Bu iki erkek susturuldu. Bu iki erkek acı çektiler. Ama hiçbir şey onları ayıramaz,kalplerinde birbirleri oldugu...