Üstümdeki ağırlık ve kasıklarımdaki baskı iyice artınca bıçağı acumda iyice sıkıştırıp sabitledim. Elimin kanı damla damla Bora nın sırtına akarken derin bir nefes aldım.
Daha bir hafta önce ekmek kesmeye korkan ben şimdi birini mi bıçaklıycaktım.
Kendine gel Alis (Arkadaşlarım ve babam kısaca Alis derlerdi.) sanki başka çaren mi var?
Şu an tek amacı seni almak olan birini değil bir şeyi bıçaklıycaksın buna nefsi müdafaa denir. Suçlu olmazsın.
Hem hiç bir şey yapmadan onun senden faydalanmasını izleyecek değilsin herhalde değil mi??
Bu düşüncelerle beynimi iyice kurcalayıp kendimi haklı çıkardıktan sonra içinden sıyrılıp gerçek yaşama döndüm.
Onu öldürmemeliydim. Bacağına ya da koluna hadi Alisya yapabilirsin diye kendime gaz verdikten sonra gözlerimi kapattım...
Ve bıçağı hızla bacağına sapladım.
Bora nın sesi odanın içinde büyük bir hızla yayılırken bir an afalladım. Bıçağı hemen geri çektim. Bora hemen üzerimden doğruldu. Bacağından akan kan karnıma damlıyordu.
Bir elimdeki bıçağa baktım bir de gözlerinden acıyla karışık nefret püskürten Bora'ya. Titreyen elimden bıçağı yere attım. Elim kanlar içindeydi. Bora'nın bacağı da öyle.
Doğrulmaya çalıştım ama tüm yükünü bana veriyordu. Hızla üzerimden ittim. Ve ayaklanıp kapıya koştum. Bora ne olduğunu anlamamış şaşkınca bana bakıyordu. Hemen kenarda duran tişörtüme uzandım. Ve bir hamlede üzerime yerleştirdim. Eteğime bakındım ama göremedim. Sanırım üzerine oturmuştu. Altımda şort vardı. Şuan da zaman kaybetmemem gereken en önemli şeydi.
Masanın üzerinde duran anahtara uzandım. Bora ya bir kez daha baktım ve kapıya koştum.
Kilidi hızlıca çevirdim ve kendimi dışarı attım. Derin bir nefes aldım ve sağa sola bakındım. Ev iki katlıydı. Gözlerim bir çırpıda merdivenleri buldu. Tam kolidorun sonundaki merdivenlere doğru yönelmiştim ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN
ChickLitBirazdan başıma gelecek onca şeyden habersiz gittikçe derinleşen karanlık yolda yürüyorum... Ve bir kaç kahkaha sesi duyuyorum, bir kaç erkek sesi. Yaklaşıyorlar yavaş yavaş...