Eh, çokta geç sayılmaz bana göre :D Önceki bölüme yapılan yorumlar için teşekkür ederim umarım bu bölümde yorum yaparsınız :) İyi okumalar :)
2015
Açılan kapının sesini duymama rağmen başımı yorganımın altından çıkarmadım. Ya Lily ya da menajer bozuntusuydu ki şu an ikisi de umrumda değildi.
"Hala depresyondasın demek, pekala ama bunu görmelisin.'' Lily'nin sesi rahatlamama neden oldu açıkçası. En azından beni fazla sıkacak biri gelmemişti.
"Binlerce çeşitlikteki hakaretleri mi? Ya da Harry ile aramızda olanları öğrenip anında saçma sapan yapılan haberleri mi?" dedim nefes alma ihtiyacı duyup başımı yorganın altından çıkararak. "Pas geçiyorum."
Gözlerini devirerek elindeki tableti yatağın üzerine attı. "Aranızda ne geçti, ne dedin, ne konuştunuz bilmiyorum ama bu dövmenin seninle bir ilgisi olduğuna tüm paramı yatırırım."
Ekran ikiye ayrılmış, sol tarafa Harry'nin bir hayranla olan fotoğrafı
diğer tarafa da aynı fotoğrafın Harry'nin sol bileğine odaklandırılmış hali koyulmuştu. Yeni dövmesi. 'Değişemem' yazılı dövmeye kapatan bir deniz çıpası."Yani? Seninle ilgili mi değil mi?"
"'Senin kim olduğunu biliyorum.Değişmeyeceğini,değişemeyeceğini biliyorum,Harry.'' diye 2 gün önce söylediğim sözleri mırıldandım.
"Lanet olsun, biliyordum! Bunun anlamı, sen olmadan değişebileceğini belirtmek olsa gerek. Hem çıpalar herhangi bir deniz taşıtının bulunduğu yerden uzaklaşmasını engellemez mi? O taşıt sen oluyorsun! Bir tür mesaj işte, seni bırakmıyor. Neşelen."
Lily teorisini hararetli hararetli anlatırken bana hiçbiri anlamlı gelmiyordu. Yanlış olan bir şey vardı.
"Hayır, detaylı düşünüyorsun ama yanlış taraftan bakıyorsun, Lily." dedim farkındalıkla. "O beni tamamen silmek istiyor. Dediğim her şeyi, hatırlatan her şeyi. Beni haksız çıkarmak istiyor çünkü onu haksız çıkarttığımı düşünüyor."
2014
Ağzım açık ona bakarken eli kapının kolunda hala bekliyordu. "Ne işin var burada?"
Odunlukta dünya markası olabilirim."Buraya geri dönmüştüm, uçaktan inince olanları duydum ve sen de telefonlarıma cevap vermeyince kontrol etmek istedim." Her zamanki yavaşlığıyla konuşurken onun aksine hızına yetişemediğim düşünceler beynimde dolanıp duruyordu.
Amerika'dan benim için dönmesini beklemiyordum zaten, yani burada olduğuna bile şükretmeliyim."Ah, bu kadar düşünceli olduğuna inanamıyorum." derken toparlanıp yatakta doğruldum. O da sanırım kapı önünde beklemenin saçma olduğunu düşünerek yerdeki minderlerin üzerine kendini bıraktı.
"Birinin kendisi yüzünden zarar gördüğü fikrine kimse kayıtsız kalamaz, öyle değil mi?"
Teşekkürler Harry, bu davranışlarının bana özel olmadığını sürekli ama sürekli belirttiğin için."Evet, evet."
"Pekala, neler olduğunu anlatmak ister misin?"
"Aslında öyle önemli bir şey oldu sayılmaz, yani 1 tokat yedim ve birkaç tel saçımı kaybettim. Belki biraz gururumdan bir şey de kaybetmiş olabilirim." dedim sesimi olabildiğince alaycı tutarak.
"Özür dilerim." dedi elleri boynunu ovalarken.
"Dileme. Sen bir şey yapmadın ki."
Gözlerini devirdi. "Benimle görülmeseydin bunlar olmazdı. Anlamıyorum daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Fangirl || h.s
Fanfiction'Bana bir şans vermedin bile. Senin gözünde her zaman bir fandım. Sesini duyunca bacakları titreyen, yaptığın her iyilikte binlerce kez teşekkür eden, sarıldığında bayılacağından korkup kollarını daha sıkı sardığın bir fan. Beni sevmedin, sadece san...