Bölüm8: Geçmiş Geçmişte kalmalı...

193 6 0
                                    

ALEXANDRİA...

okulun 3.günü.onu görüşümün 3günü.Onu görünce ne yapıcağımı bilememiştim.donup birbirimize bakakalmıştık.hoca onun yanına oturmamı söylediğinde,elim ayağım birbirine dolanmıştı.ben,200 yaşında olan ben.şimdiye kadar her erkeğin aklını başından almış,herkesi baştan çıkarmış olan ben.onu görünce bayılıcak gibi olmuştum.ve tanrım!hala hatırladığım kadar nefes kesiciydi. gözlerinde nefret görmeyi beklerken,gördüğüm şey nefret değildi.şaşkınlık ve....başka birşeydi.sessizce oturmuştuk.bazen gözlerimi ona kaydırıp gizli gizli bakıyordum.şimdi yaşıyor ve hala bıraktığım günkü gibi olmasının tek bir açıklaması olabilirdi.ikiyle ikiyi toplamıştım.bir vampir olmuştu.ama nasıl?.kim dönüştürdü?.neden benim gibi bir canavar olmak istedi?.ve beni hiç aramadı mı?.beni hiçmi sevmedi?.özlemedi?.kafamı sallayıp  ayağa kalktım.bu soruları biraz daha düşünürsem kafayı yiyecektim.ve herkesin istediği son şey ortalarda kaçık bir vampirin dolanıp herkesi yemesiydi.kısa süren ılık bir duştan sonra.üstüme bir havlu sarıp banyodan çıktım.aynanın karşısına geçip havlunun ayaklarımın dibine düşmesine izin verdim.hımm...hiç fena bir vücudum yoktu.büyük diri göğüsler,yuvarlak kalçalar,uzun bacaklar,çıkıntılı bir bel.kimi kandırıyorum!!dostum bu vücut bir sanat eseri.zaten moralimi yüksek tutan tek şeyde,200 yaşında bir ergen olmak.17 yaşındaki vücudum yerli yerindeydi.güzel.gülümseyip okul formalarını asılı olduğu sandalyeden aldım.okul forması ne alaka?.bende ilk duyduğumda böyle düşünmüştüm.ama orası özel bir okul olduğu için diğerlerinden bir farkı olması gerekiyor dimi?.dün ilk işimiz okul formalarını almak olmuştu.siyah,pileli okul eteğinden,beyaz armalı gömlekten ve siyah ceketten oluşuyordu.erkekler ise siyah pantolon giyorlardı.Miranda'nın eteği dizinin 5 parmak yukarısında bitiyordu.bende eteğimi aldığımda onunla aynı boydaydı ama otele geldiğimizde yaratıcılığımı konuşturmuştum.Miranda görünce kafayı yiyecekti.hemen kırmızı iç çamaşırlarımı giydim.eteği kaptığım gibi bacaklarımdan geçirdim.gömleğide giyip ilk üç düğmesini açtım.tam sınırdaydı.ceketide üstüme geçirdikten sonra aynada kendime baktım.eteğin boyu tam kalçamı kapatıcak kadardı.ve bir santim uzun,ne kısa.bakalım şimdi ne yapıcaksın Matt.vücudumu daha önce hiç böyle görmemişti.ne? o zamanlar çok edepliydim ve 1814'te ayak bileklerimizin gözükmesi bile kötü sayılırdı.dizimin hemen altında biten siyah bağcıklı çizmelerimi giydim ve deri siyah kol çantamı kaptım.tanrım çok...aynaya bakınca ben bile kendimden etkilenmiştim.kapıdan çıktığım gibi aşağıya koşturdum.bugün okula onlardan ayrı gidicektim.son kez saçlarımı salladım ve kendimi arabanın koltuğuna atıp gaza bastım.10 dakika sonra okula vardığımda otoparka arabamı park edip aşağı indim.bugünkü planım belliydi.arkadaş çevreni genişlet ve kendine sexy bir sevgili edin.aniden başka bir erkek fikri midemi bulandırdı.vay canına bu bir ilkti.ama Matt defteri benim için çoktan kapanmıştı.kalçalarımı sallayarak yürümeye başladım.bütün herkes kafasını bana çevirmişti.herkese gülümseyerek yürüyordum.birden sevgili kardeşimi gördüm.hemen yanıma geldi.

-Se...sen tanrım!!bu halin ne şeye benzemişsin...söyleyemiyorum bile!!

-sürtük...orospu,kaltak.söylemek istediğin bu muydu küçük kardeş?

-Ah sen...ne boklar çeviyorsun Alexandria?

-O ismi ağzına alayım deme...

kulağına eğildim.

-Kendi işine bak.hem sende bakire meryem ana sayılmaz he Mia?

bana öfkeyle baktı.gülümseyerek yanağını öptüm.ve arkamı dönüp yürürken bağırdım..

-Görüşürüz kardeş!!

Vampire CityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin